Ahirzaman Fitnelerine Karşı Bediüzzaman’dan Gençlere Tavsiyeler

ahirzaman-fitnelerine-karsi-bediuzzamandan-genclere-tavsiyelerGençler, toplumun gelişmesindeki, ilerlemesindeki en önemli unsurlardan biridir. Dolayısıyla gençliğe yatırım yapan, gelişimini önemseyen, yeterli donanımlara sahip olmaları noktasında özellikle dini ve ahlaki konularda onları eğiten toplumlar, daha duyarlı, daha medeni toplumlar haline gelmiştir.

Gençliği müsbet alanlara yönlendirip; onların, hem kendileri, hem ülkeleri, hem dünya, hem de insanlık adına yararlı olmalarını beklemek gerekirken, tam tersi olarak özellikle gençleri kışkırtıp kendi kötü emellerine alet etmeye çalışan karanlık güçler de var. Bu noktada televizyonun ve internetin etkisi çok büyük olmakla birlikte, bu mecraların müsbet manada kullanılmasına teşvik de gayet önemli. Özellikle bu gibi durumlarda sesimizin daha gür çıkması ve tabiri caizse hakikatleri haykırmamız büyük önem arzetmekte.

İşte Bediüzzaman Said Nursi, gençliğin sahip olduğu enerjiyle çok yararlı işlere vesile olabileceği gibi, zararlı işlere de vesile olabileceğini görüp, gençlerin dikkat etmeleri gereken önemli hususları yıllar öncesinden haber veriyor.

GENÇLİK ATEŞİYLE HARCANAN HAYATLAR

Bediüzzaman, gençlik ateşine kapılıp, gayrı meşru yollarla israf edilen gençliğin sonunda elem dolu bir hayat olduğunu vurgular: “Gençlik gidecek. Sefahette gitmişse, hem dünyada, hem ahirette binler bela ve elemler netice verdiğini ve öyle gençler ekseriyetle suiistimal ile, israfat ile gelen evhamlı hastalıkla hastahanelere ve taşkınlıklarıyla hapishanelere veya sefalethanelere ve manevi elemlerden gelen sıkıntılarla meyhanelere düşeceklerini anlamak isterseniz, hastahanelerden ve hapishanelerden ve kabristanlardan sorunuz.

Elbette hastahanelerin ekseriyetle lisan-ı halinden, gençlik saikasıyla israfat ve suiistimalden gelen hastalıktan eninler, eyvahlar işittiğiniz gibi, hapishanelerden dahi, ekseriyetle gençliğin taşkınlık saikasıyla gayr-ı meşru dairedeki harekatın tokatlarını yiyen bedbaht gençlerin teessüflerini işiteceksiniz. Ve kabristanda ve mütemadiyen oraya girenler için kapıları açılıp kapanan o alem-i berzahta, ehl-i keşfü’l-kuburun müşahedatıyla ve bütün ehl-i hakikatin tasdikiyle ve şehadetiyle, ekser azaplar, gençlik suiistimalatının neticesi olduğunu bileceksiniz.”

ZARARA RIZASIYLA GİDENE MERHAMET EDİLMEZ

Bediüzzaman, beş on senelik gençlik hayatının gayrı meşru zevkleri için ebedi hayatımızı tehlikeye atmanın akıl karı olmadığı gibi, dünyada da bu tarz bir hayatın ağır bedelleri olduğunu herkesin anlayacağı şekilde anlatır: “Hem nev-i insanın ekseriyetini teşkil eden ihtiyarlardan ve hastalardan sorunuz. Elbette, ekseriyet-i mutlaka ile esefler, hasretlerle “Eyvah, gençliğimizi bad-ı hava, belki zararlı zayi ettik. Sakın bizim gibi yapmayınız” diyecekler. Çünkü beş on senelik gençliğin gayr-ı meşru zevki için, dünyada çok seneler gam ve keder ve berzahta azap ve zarar ve ahirette Cehennem ve sakar belasını çeken adam, en acınacak bir halde olduğu halde, اَلرَّاضِى بِالضَّرَرِ لاَ يُنْظَرُ لَهُ sırrıyla, hiç acınmaya müstehak olamaz. Çünkü zarara rızasıyla girene merhamet edilmez ve layık değildir.

Cenab-ı Hak bizi ve sizi bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin. Amin.”

HİS VE HEVESAT KÖRDÜR

“Evet, gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, akıbeti görmez; bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker; ve bir saat sefahet keyfiyle, bir namus meselesinde, binler gün hem hapsin, hem düşmanın endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur.”

Risale Ajans

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: