Akıllı geçinen insan

Hangi cesaretle hiç hazırlıksız, seni yoktan var eden Allahın kanunlarına isyan ederek; dört nal ölüme koşup gidiyorsun. Bu dünyada bulduğun ve faydalandığın sonsuz nimetlere karşı hiç hesap vermeden mi buradan geçeceksin. O güzelim ni’metlerden senden hiç kimse hesap sormadan mı kurtulacağını mı düşünüyorsun, öyle mi zan ediyorsun. Seni yaradan O  Zat senin vücudun için, Kur’anı Kerimi 1400 yıldan beri bir kullanma kılavuzu olarak göndermiş. Türlü türlü temsillerle, burada ne yiyecen ne giyecen nerelerini örtecen ne içecen ne yapacan nereye bakacan ve nereye senin bakmak yasak olduğunu yazar.

Mehmet Akifin dediği gibi: “O Kur’an ne mezarlıkta okumak ne fal bakmak için gönderilmemiştir.” Ki 1400 seneden beri hiç kimse Onun hiç bir nüktesini silememiştir. Zan ediyor musun ki ölünce seni mezara atacaklar onunla işin bitmiş olacak. Seni diriltip istifade ettiğin o kadar nimetlerden Allah senden hesap sormayacak? Bir iğne ustasız yapılmaz, bir harfi yazmadan yazılmazken nasıl oluyor da, iki hücreyi birleştirip anne karnında bir hücre oluyor bu insan. Ondan sonra o hücre öyle çoğalıyor ki: İnsanın Vücudu 80 ile 100 trilyon arasında hücreden teşekkül ediyor. Saniyede 50 milyon hücren ölüyor onların yerlerine başkaları geliyor ve hayat devam ediyor.

Ölüp Ahirete gidenler 3 çeşit olacaklar:

1- Dünyada Allahın emirlerini yaşayan mümin için cennette ebedi olarak mutlu yaşamak var.

2- Dünya hayatında dinini yaşamaya kararı kesin olmayan Müslüman, yani günahkȃr bir Müslüman ahirette günahlarını temizleyinceye kadar cehennem ateşinde yanacaktır.

3- Dünya hayatında islam dinine inanmayan ebedi olarak cehennem ateşinde yanacaktır. Ki cehennemde yananların en ufak azabı ayağının altına bir kor ateşi konur o ateşin sıcağından beyni lok lok yaparak kaynar.

Evet Unutmayalım ki, bu dünyaya mutlu yaşamaya değil imtihanımızı vermeye gelmişiz. Bu zavallı insan burada da orada ruh vasitasıyla vücudu lezzet de alır, azapta çeker. Öldükten sonra mezar hayatından geçer ve mahşerde dünyadaki yaptığının işlerinin hesabını vermeye gider. ondan sonra cennete gitmek için sırat köprüsü üzerinden geçer. Ki o sırat köprüsü cehennem üzerinde kurulmuştur. 3000 k.m. dır 1000 k,m yokuş 1000 k.m düz ve 1000 km eniş yolculuğu vardır. Aklı başında olan insan, bunu ciddi düşünmek değil hayal etse bile. Allahın emirlerini yaşamak için başını eğer. Yetmiyor mu bu sana ki: Seni yoktan yaradan Allah bütün varlıklar üstüne çıkarıp eşrefi mahluk denilen en şerefli mahluk yaratmış. ve önünü hiçten yoktan basit sebeplerden, Türlü türlü nimetler önüne sermiş. Bunlar senden şükür istemez mi Seni sonsuz bir zamanda seni mutlu edecek cennet gibi bir zenginliği sana vaad etmiş. Onları kazanmak için sana gayret edip o güzel cenneti hak edip, bu iş sana düşmüyor mu?

Kardeşim yap ne yap o tatlı canını çıkmadan seni rahatlatmak için o mübarek yer olan cenneti sen kazanman için, senin ana vazifen değil mi, söyle bana?!!

Bu hakikati sizinle paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: