Allah için muhabbetin zirvesini şu hadisten anlıyoruz.

Peygamberimiz (a.s.m.) buyuruyor ki: Allahın öyle kulları vardır ki, onlar ne Peygamber, ne şehiddirler. Ama hem Peygamberler, hem şehidler onlara gıpta etmektedirler. Kıyamet günü onların Allah katında ki makamları bu gıptaya sebep olmaktadır. Bunun üzerine soruldu: “O bahtiyar kişiler kimlerdir?” Cevap verdi (a.s.m.): “Onlar aralarında akrabalık ve birbirine mal verme konusu olmaksızın, Allah için birbirini severler. Allah’a and olsun ki, onların yüzleri nurdur, onlar nur üzerindedirler. İnsanlar korktuğunda onlar korkmazlar, insanlar üzüldüğünde onlar üzülmezler. Haberiniz olsun ki, Allah dostları üzerine hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de..”                                                                         

Hadisi Şerif Ebu davud  

İbni Abbas rivayet ediyor: Resulullah (a.s.m.) Kur’andan bir sure öğretir gibi şu duayı bize öğretti: (Allahım cehennem azabından, kabir azabından, Mesih ve deccal fitnesinden, hayat ve ölümün fitnesinden sana sığınırım. [Kütüb’ü sitte 17, 501 (7149)] 

Allah için muhabbetin zirvesini şu hadisten anlıyoruz.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır