Sosyal medyada dinî konularda açılan sayfalar, gruplar ve hesaplar gün geçtikçe çoğalıyor. Bu sayfalar kim tarafından neden açılıyor? Paylaşımlar hangi konular üzerinde şekilleniyor? Uzmanlar, bunu nasıl değerlendiriyor? cevaplar, ‘din sörfü‘nde saklı!
Ancak iki hafta önce, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, ‘DIB Mehmet Görmez‘ adlı Twitter hesabından hadis hocası olarak her cuma, hadisler paylaşacağını duyurması ve ardından sadaka üzerine birkaç hadis-i şerîf paylaşması, sosyal paylaşım sitelerinden bağımsız düşünemediğimiz modern toplumun dinî ihtiyaçlarını ne ile sağladığı sorusunu düşürdü aklımıza. Görmez, Diyanet’in aylık dergisinde kaleme aldığı başyazısında da aslında bizim aklımıza gelen sorunun cevabını veriyor yetkili bir mercî olarak. Her şeyin internetten yürüdüğü bir devirde, dinin de internet ve sosyal medyadan geri olmaması kanaatinde olduğunu söylüyor. Ve sosyal medyadan din içerikli paylaşımlar yapılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Peki, sosyal medyada din, Diyanet İşleri Başkanı’nı bile içine sürükleyecek kadar etkili mi?
Daha çok insana ulaşmamızı sağlıyor!
Soruların cevabını, sosyal paylaşım sitelerinde dinî içerikli paylaşımlar yapan hesaplar ve sayfalar üzerinden almak mümkün. O yüzden; sosyologların ‘din sörfçüleri‘ adını verdiği ekibe kısa süreli de olsa biz de katıldık. Ayetlerden hadîslere pek çok konunun yer aldığı sayısız hesap çıktı karşımıza. Sayfaların takipçileri ise oldukça çok… Bir milyon üyesi olan çok dini sayfa var. Mesela Twitter ve Facebook olmak üzere her iki paylaşım sitesinde bulunan ‘Namaz‘ sayfasının 1 milyon 800 bin üyesi var. Burada namazla ilgili ayetler, hadisler ve gerekli diğer bilgiler paylaşılıyor. Üyelerle konular üzerine tartışmalar gerçekleştiriliyor. Sayfanın kurucusu Kafkas Üniversitesi’nde okuyan Selahattin Günay, hesabı, 2 yıl önce namaz ibadetini sevdirmek, bilmeyenlere anlatmak, insanlara neden farz olduğunu göstermek için açtığını söylüyor ve ekliyor: “Böylece, normalde ulaşamayacağımız insanlara ulaşıyoruz.“
Facebook’ta açılan ‘5 Vakit Namaz‘ sayfası ise şimdilik yeni olduğu için üye sayısı 15 bin civarında. Ancak sayfa kurucusu Ahmet Yasin Karakaplan’a göre bu sayı, gün geçtikçe artacak. Çünkü insanlar dinî konuları öğrenmeye meyilli.
‘Risale-i Nur Şakirdleri‘ sayfasında da Risale-i Nurlardan paylaşımlar yapılıyor, dinî konular Risale-i Nur referansıyla anlatılıyor. Site yöneticisi, neden böyle bir şeye ihtiyaç duyduğunu, “Sosyal medyadan güzel şeyler yapılabileceğini göstermek istedim.” cümlesiyle ifade ediyor. “Benim için tebliğ yapmaya, dinimizi anlatmaya aracı oldu.” diyor.
166 bin üyesi olan bir başka sayfa ‘Son Peygamber Hz. Muhammed’in yöneticisi Alparslan Aksu ise diğer iki kullanıcıyla hemfikir. “Peygamberimiz’in nasıl biri olduğunu herkese anlatabiliyorum Facebook’ta kurduğum grupla.” diyor. Açılan diğer gruplara baktığımızda ise aktif ve üye sayısı çok olanlar günlük hadis, ayet ve dua paylaşımı için açılmış hesaplar. Bunlardan ‘Günün Hadisi‘ sayfasının 37 bin takipçisi var ve hadislere yapılan yorumlara bakılırsa üyeler, her gün hangi hadisin paylaşılacağını merakla bekliyor. Bu siteler içinde güvenilir olmayanlara da rastlamak mümkün… Din adı altında propagandalar yapıldığını gözlemlemek zor değil.
Twitter, günlük dinî paylaşımında aktif!
Twitter’da dinî paylaşımlar ise Facebook’a göre daha anlık ilerliyor. Daha çok günün ayetini, hadisini, sünnetini, günün duasını paylaşmak üzerine açılmış sayfalar. Hesapları açanlar ise kendini tanımlama kısmında muhakkak, hangi doğrultuda hesap açtıklarını ve neler yapacaklarını paylaşmış. Bunlardan ‘@hadis_i_şerif‘ hesabının 18 bin takipçisi var. Her gün saat 19’da bir hadis paylaşılacağı belirtilmiş. Ayrıca hesap sahibi, kendisi gibi dinî paylaşımları olan hesapları takip ediyor ve onlarla fikir alışverişinde bulunuyor. Bu durumu, Twitter’daki din sörfçüleri için kurulmuş diğer hesaplarda da görmek mümkün. 26 bin 218 takipçisi bulunan @hadis-i şerif sayfası, @islamisorularRT ile daima paylaşımlar hakkında twitleşiyor! Takipçilerse hesap sahipleri kadar aktif. İçlerinde @hergunhadis, @sünnet-iseniyye, @duahayattır sayfalarının da bulunduğu pek çok hesap, Twitter kullanan herkese o gün dini hatırlatmak için açıldıklarını ifade ediyor profillerinde. Takipçileri ise hemen hemen hepsinde bu durumdan memnun. Hatta onlar da zaman zaman bu sayfalara ayet ve hadis twitleri atıyor!
Peki, Haşmet Babaoğlu’nun 3 Şubat Cuma günü çıkan yazısının başlığında sorduğu gibi “Facebook ve Twitter tünelinin ucunda bir ışık var mı?” Sosyal medya dini, insanlara anlatmada ne kadar aracı olur? Orada yapılan paylaşımlar tebliğ olarak algılanabilir mi? Yoksa tebliğ düşüncesiyle yapılanlar sadece, insanların paylaşım ağında geçirdikleri vakte karşılık, ‘güzel işlerde bulunuyoruz‘ demek için vicdanî bir rahatlama şekli mi? Bundan sonra, sosyal medya kullanıcılarının hayatının içinde hep olacak din için, bakalım ilahiyatçılar ne diyor?
Din, sosyal medyanın tutsağı haline gelmemeli!
Bir şeyler öğrenmeye vesile olabilir
Dengeyi kaçırmamalı!
Yanlış bilgiler de paylaşılabilir
Yaygınlaştırma ve dönüştürme iç içe
Sevim Şentürk / Zaman Gazetesi