Allah’ın emri terk edilerek Allah’ın rızası kazanılır mı?

15 Temmuz 2016 gecesi, kendini din kisvesine sokmuş “Allah ile aldatan” bir grup vatan haini, yıllardır sakladığı iç yüzünü göstererek büyük bir vahşete ve dudak uçuklatan bir ihanete imza attı.
Kendi insanına silah doğrultan ve 250 canı hiç acımadan şehit edip binlerce insanı yaralayan , başarılı olamayınca da yaptığına “tiyatro” diyen FETÖ isimli bu terör örgütü; Bediuzzaman’ı ve Risale-i Nurları; safsatalarına, kendi hain emellerine alet etmeye devam ediyor.
Şimdi de FETÖ grubuna ait bir üniversite olan Mevlana Üniversitesi tarafından sosyal medyada paylaşılan bir görselde Risale-i Nurdan bir cümleyi çarpıtmışlar. Üstelik manasınıcarpıttıkları bu cümleyi haksız davalarına bir dayanak olarak gösteriyorlar.
“İslam şimdi öyle mucahitler ister ki dünyasını değil ahiretini dahi feda edecek…” 
Bu ifade Ali Ulvi Kurucu tarafından Bediüzzaman’ a ithafen yazılmış ve Bediüzaman’ın onayından geçerek kendi tarihçe-i hayatının başına konulmuştur.
Murat manası da şudur: “İslamiyet sadece kendi ahiretini düşünüp, köşesine çekilip, kendi Kur’an ini okuyup, evradını yapıp hiçbir şeye karısmayan, sadece kendi şahsi kemalatını ve terakkisini düşünen kişiler değil,  (dinin ogretilmesinin yasak olduğu zamanları düşünün) kendi dünyasını sürgünlerle hapislerle zehirlenmelerle feda edip, öte yandan da sadece kendi ahiretini düşünmeden başkalarına da İslami anlatmayı hedefleyen kişiler ister.”  Yani burada ilay-i kelimetullahın ( İslam’ı başkalarına anlatmanın )  önemi anlatılıyor.
Yoksa bu cümleden murad mana : “Ahiretini feda edip farzları terk et. Ta ki başkasının cennete girmesine vesile ol” gibi bir saçmalık değildir. Zinhar olamaz da! 
Allah’ın emri çiğnenerek Allah’a hizmet edilemez.
Bediüzzaman’ ın farzlara ve Sünneti Seniyye’ye verdiği önem, hayatıyla ortadadır. Divan-i Harb-i Örfide ölümle yargılanırken bile asla islamı anlatmaktan ve Rus generale karşı idam edilme pahasına İslamiyet’in izzetini korumaktan vaz geçmemiştir. Çıktığı onlarca mahkemede hep imanı ve İslamiyet’in esaslarını anlatmış, asla dinin en cüzi bir umurundan dahi taviz vermemiştir. Talebelerine en önemli tavsiyesi “farzlarınızı işleyin,  kebairi terkedin. Sünnet-i Seniyye’ nin siperine,  Kur’an’ın kalesine takva silahı ile sığının” dır.
10.Lema olan şefkat tokatları risalesinde kendi şefkat tokadını yazarken” Ne vakit kendimi düşündüm; köşeme çekilip evradımla meşgul oldum; oradan başka bir sürgüne gönderildim” manasını ifade etmiştir….
Her şeyi kafasına ve işine geldiği gibi yorumlayan FETÖ grubu bu ifadeyi de iskembe-i kübrasına göre yorumlamış ve sanki başkalarının ahiretini kurtarmak için kişinin gerekirse harama girebileceğini ima etmiştir. Bunu Risale-i Nur’dan bir cümleyi referans göstererek ifade etme çabası ise hezeyandan başka bir şey değildir…
Vesselam…
Asuman Kılıç – Risale Ajans