Allahın Kuvvet Ve Kudreti Her Yerde Görünüyor

Herşey Allahın eli ile oluyor. Bilinen ve bilinmeyenlerin tamamı bize gösteriyor ki bütününü yaratmasıyla hiç görünmeyen bir alemde olup Kudreti sonsuz olan Tek ve Bir Allah yaptığını Apaçık gösteriyor. 
Baharda bir bakıyoruz akıldan çok uzak olan mahlukatın,  ağaçların, sinek ve böceklerin çeşitli renklerde olup, uzun ve kısalıklarda yaratılmışlar. Ağaçlar, yeni yeni yapraklanmaya başlamış, bazı mahluklar henüz baharın coşkusuna ayak uyduramamış,  mahzun ağaçlar, sabaha çıktığımızda ise hepsi, sadece kendi isimleriyle anılan o  çiçekler ile donanmış, insanı şevke getiren, onlardan bazıları yavaş yavaş Allahın kudreti ile baharın varlığına ayak uydurmak heyecanlarıyla Allah’ı gösteriyor, daha sonra onlar neşeli ağaçlara dönüştüklerini görüyoruz.
O “gizli emir” onların hepsine birden baharın gelmesi ile onlara meydana geldiklerini apaçık görüyoruz .
Hayatın bir yanında büyük bir karmaşa, bir yanında ise sarsılmaz büyük bir düzen var.
Gezegenlerin hepsi dönüyor. Kuşlar çoğu, karıncalar hep baharda ortaya çıktıklarını gorüyoruz. Hepsinde ayrı bir düzen olmakla beraber, hepisi son derece mükemmel yaratılmışlar. İnsanın yaptığına hiç benzemiyorlar çünkü insan bütün yaptıkları san’atlar, daha iyi de olabilirler di, daha kötüde, Ama Allahın yaptıkları öyle değil en mükemmel bir şekilde, yani daha iyi yapılamaz bir şekilde yapılmışlar.
Akılları, zekâları, düşünce ve  yetenekleri olmayan o ağaçların öyle olmaları,  çiçeklerin renga reng biri diğerine benzemeyen şekilde açmaları, yalınız Kudreti Ezeliyenin eşsiz san’atı olduğunu insaflı ve aklı başında olan bizlere gösteriyorla. Bazi ahmaklar diyolar ki insan maymundan oluşmuştur. Halbuki insanın şifresi 46 kromozom maymunun ise 48 dir onlar kimi aldatıyorlar. Ne yazık ki imandan mahrum kimseler bu harika san’at eserlerini tesadüf oyuncağına havale ediyorlar. Tesadüfen oldu diyorlar. Akılsız sağır kör olan tabiata veriyorlar. Halbuki, bir iğne ustasız olmazken bir harf yazan biri olmadan yazılmazken, nasıl oluyor da bu muhteşem kainat kendi kedine oldu, Tabiat yaptı diyorlar.Dünyamıza kendi ekseninde dönmesini ona kim emretti? Kendi ekseninde dönmese idi ne olur idi ya hep gece olurdu, veya hep gündüz olurdu. Senede 365 gün güneşin etrafında dönmesini ona kim emretti hatta dünya elips şeklinde olduğu için dünya güneş etrafında döner iken bir yere geldiğinde 23 derece eğiliyor o halde 27 dakika dönüyor. hiç şaşırmadan 365 gününü hiç fazla ve bırakmadan tamamlayabiliyor döner iken hiçbir gezegene çarpmadan dönüyor. Bu insanı Allah çok sevdiği için özerimize atmosfer denilen çok kalın bir tavan koymuş. O atmosfer olmasa idi gezegenlerden düşen meteorlar başlarımıza düşüp bizleri öldürürdüler evlerimizi yıkıp harap ederdiler ve keza.  hepsi aynı emre uyuyorlar.
Bu şaşırtıcı büyük düzenin çok küçük bir parçası olan insan ise “karmaşayı” temsil ediyor.
Tek bir insanın içinde bile o kadar çok duygu, o kadar çok düşünce, o kadar çok istek birbiriyle çelişerek, yer değiştirerek var oluyor, o duygularla düşünceler sahiplerini bile şaşırtarak kaynaşıp duruyorlar ki neredeyse bir tek insanın içindeki karmaşa tüm kâinatın düzenine meydan okuyabiliyor.

İnsan bir hücreden başlayıp 80 ile 100 trilyon civarında hücreden oluşuyor. her saniyede 50 milyon hücremiz ölüyor, yerlerine başkaları geliyor. Bir hücrede bir milyon protein var, sekiz bin amino asit beş element ve kırk bin atom var, daha bitmedi,yirmi beş bin DNA molekül ve bir o kadar da RNA molekül var. İlim adamları diyorlar, eğer insanın vücudunda bu moleküllerin yaptıklarını kaleme alabilse idik bin cilt kitap biner sahifeden oluşacaktı. Yarım damla kanda iki milyon al yuvarlar iki yüz elli bin trombusit ve on bin ak yuvarlar mevcut yalınız beynimizde yüz altmış milyar hücre mevcut beyindeki o hücreler vücutta ki diğer hücrelere emir veriyor bir kısmı iki bine bir kısmı da on bine kadar vücuttaki diğer  hücrelere emir verebiliyorlar. Bizim bunlardan hiç haberimiz olmuyor değimli? Bu insan buraya imtihana gelmiştir,Allahın emirlerine uyarsa Meleklerden üstün çıkabilir. Sonu olmayan mutluluklara nail olabilir. Yok uymazsa vahşi hayvanın altına düşebilir ve ebedi azap çekmesi için cehennemi boylar. Şimdiye kadar anlattıklarım şöyle dursun, bütün bunlar kendi kendine oluyor diyenlere ne diyelim, hey gidi hayvanlaşmış insanlar hey.
Bu sebepten Peygamberimiz (a.s.m.) buyurmuş: “Kim kendini tanırsa o Allahını da tanır.”

Abdulkadir HAKTANIR