Bediüzzaman Hazretlerinin Vefatı

Bediüzzaman Said Nursî, 1878’de Bitlis’in Hizan ilçesinin Nurs köyünde doğmuş, 1925 yılında Van’dan Burdur’a sürgün edilir. Orada kısa bir süre kaldıktan sonra sırasıyla Isparta, Barla, Eskişehir, Kastamonu, Denizli, Emirdağ ve Afyon’na sürgün edilen Bediüzzaman, 1950’de çok partili hayata geçildiğinde hürriyet ve demokrasi genişledi. Risale-i Nurlar artık matbaalarda basılmaya başladığı dönem başlar.

195o’den sonra Isparta’ya yerleşen Bediüzzamanın, 27 yıllık sürgün hayatının önemli kısmı ceza evlerinde geçmiş, 19 defa zehir verilmesine rağmen en ağır şartlar altında 6000 sayfa, yani yüz otuz risaleyi, yirmi üç sene de tamamlar. Din-i Hak olan İslâmiyet’i ve âlem-i insaniyetin hidayet güneşi olan Kur’an’ın mucizeliğini bütün dünya efkârı muvacehesinde ve bütün fikir ve felsefe sahasında cerhedilmez kat’î deliller göstererek ispat etmiştir.

Bediüzzaman, 19 Mart 1960 tarihinde yanındaki talebelerine Ş.Urfa’ya gitmek istediğini söyler. 82 yaşındaki Bediüzzaman ağır hasta haliyle yola çıkar. 20 Mart’ta yağmurlu bir havada başlayan bu yolculuk, onun son yolculuğuydu. 21 Mart günü Ş.Urfa’da, İpek Palas Oteli’ne ikameti sağlanır. Bu arada otele gelen polisler, İçişleri Bakanı’nın emriyle derhal Isparta’ya geri dönmeleri gerektiğini tebliğ ederler. Bunu duyan Ş.Urfa halkı otelin önünde toplanır ve gitmesine razı olmazlar. Bu baskı sürerken asrın dâhisi, Risale-i Nur’un müellifi, Bediüzzaman hazretleri, 23 Mart 1960 günü, (Ramazanın 25 de) 27 numaralı odada sabaha karşı vefat eder.

Büyük bir kalabalıkla kılınan cenaze namazından sonra Bediüzzaman’ın naaşı Halilürrahman Dergâhı’nda defnedilir. Kaderin cilvesi iki ay sonra 27 Mayıs 1960 ihtilali olur. İhtilal komitesi tarafından, Bediüzzaman’ın kabri nakledilmesine karar verilir. 12 Temmuz 1960 gecesi Ş.Urfa’daki mezarını kırdırarak naaşı askeri bir uçakla, Afyon askeri havaalanına indirilir. Bir iki talebesi dışında bilinmeyen bir mezara defnedilir. Hayatta iken O’nun varlığını istemeyenler, vefatından sonra da rahat bırakmamışlar. Allah Rahmet etsin. Âmin…

Rüstem Garzanlı

30.06.2016

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: