Bediüzzaman İşgalcilere Karşı (Şiir)

Bin dokuz yüz on sekizde İstanbul’a geliyor
Muhteşem gelişi ile şehir çalkalanıyor

Gazeteler manşet atıp gelişi bildirilir
Büyük zatlar tarafından O’na kıymet verilir

Herkes O’nu cephedeki halleriyle tanıyor
Gösterdiği kahramanlık herkesçe biliniyor

Hükümetçe O’na “Mahreç” derecesi verilir
Doktor tavsiyesi ile dinlenmeye çekilir

Çamlıcadaki bir köşkte istirahat ediyor
Burada eserlerini aralıksız yazıyor

Kafkas Cephesinde iken Kuran Tefsiri yazdı
“İşaret’ül-İ’caz” idi meşhur tefsirin adı

Arapça yazılmış olan bu tefsirin kâğıdı
Enver Paşa tarafından bizatihi sağlandı

Enver Paşa imzasıyla bir teklif getirilir
Darülhikmet üyeliği kendisine verilir

Darülhikmetten ödenen maaşını alıyor
Kendi ihtiyacı için bir miktar ayırıyor

Geri kalan para ile eserler bastırıyor
Çıkan eserler ücretsiz halka dağıtılıyor

Dinlenme süresindeyken tefekküre dalıyor
İstanbul’daki siyaset içinde bunalıyor

Bazen Yuşa Tepesine çıkıp oturuyordu
Dünya ile bağlarını gözden geçiriyordu

O günlerde Müttefikler İstanbul’a geliyor
Mondros mütarekesini Osmanlı imzalıyor

Daha sonra İngilizler bir çıkarma yapıyor
Payitahtı işgal edip ele de geçiriyor

Desteklenmeleri için toplantı yapıyorlar
Kamuoyu oluşturup taraftar topluyorlar

Bazı bilim adamları ve muhalif yazarlar
İngilizlerin yanında dostça toplanıyorlar

Hatta ileri giderek cemiyet kuruyorlar
Şeyhülislam Mustafa’yı Başkan da yapıyorlar

İngiliz muhibbi bu zat bir fetva çıkarıyor
Cemiyete uymamayı isyan kabul ediyor

Üstad İstanbul’da iken büyük hizmet veriyor
İşgalcilerin yaptığı planları bozuyor

Şeyhülislam fetvasına karşı fetva veriyor
Kurtuluş hareketini meşru ilan ediyor

Bu neden ile Üstad’ı her yerde arıyorlar
“Her nerede olur ise yakalayın” diyorlar

Kendisi yakalanmamak için yer yer geziyor
“Hutuvat-ı Sitte”yi de gizli dağıttırıyor

İngiliz aleyhtarlığı böylece uyanıyor
İngiliz muhabbetinin etkisi kayboluyor

Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR

www.NurNet.org