Muhteşem gelişi ile şehir çalkalanıyor
Gazeteler manşet atıp gelişi bildirilir
Büyük zatlar tarafından O’na kıymet verilir
Herkes O’nu cephedeki halleriyle tanıyor
Gösterdiği kahramanlık herkesçe biliniyor
Hükümetçe O’na “Mahreç” derecesi verilir
Doktor tavsiyesi ile dinlenmeye çekilir
Çamlıcadaki bir köşkte istirahat ediyor
Burada eserlerini aralıksız yazıyor
Kafkas Cephesinde iken Kuran Tefsiri yazdı
“İşaret’ül-İ’caz” idi meşhur tefsirin adı
Arapça yazılmış olan bu tefsirin kâğıdı
Enver Paşa tarafından bizatihi sağlandı
Enver Paşa imzasıyla bir teklif getirilir
Darülhikmet üyeliği kendisine verilir
Darülhikmetten ödenen maaşını alıyor
Kendi ihtiyacı için bir miktar ayırıyor
Geri kalan para ile eserler bastırıyor
Çıkan eserler ücretsiz halka dağıtılıyor
Dinlenme süresindeyken tefekküre dalıyor
İstanbul’daki siyaset içinde bunalıyor
Bazen Yuşa Tepesine çıkıp oturuyordu
Dünya ile bağlarını gözden geçiriyordu
O günlerde Müttefikler İstanbul’a geliyor
Mondros mütarekesini Osmanlı imzalıyor
Daha sonra İngilizler bir çıkarma yapıyor
Payitahtı işgal edip ele de geçiriyor
Desteklenmeleri için toplantı yapıyorlar
Kamuoyu oluşturup taraftar topluyorlar
Bazı bilim adamları ve muhalif yazarlar
İngilizlerin yanında dostça toplanıyorlar
Hatta ileri giderek cemiyet kuruyorlar
Şeyhülislam Mustafa’yı Başkan da yapıyorlar
İngiliz muhibbi bu zat bir fetva çıkarıyor
Cemiyete uymamayı isyan kabul ediyor
Üstad İstanbul’da iken büyük hizmet veriyor
İşgalcilerin yaptığı planları bozuyor
Şeyhülislam fetvasına karşı fetva veriyor
Kurtuluş hareketini meşru ilan ediyor
Bu neden ile Üstad’ı her yerde arıyorlar
“Her nerede olur ise yakalayın” diyorlar
Kendisi yakalanmamak için yer yer geziyor
“Hutuvat-ı Sitte”yi de gizli dağıttırıyor
İngiliz aleyhtarlığı böylece uyanıyor
İngiliz muhabbetinin etkisi kayboluyor
Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR