Bediüzzaman.. (Şiir)

1876 yılının baharında

Nurs ki Bitlis diyarında

Vakt-i seher civarında

Cihana buyur dediler

Bir çocuk ki çocuklara benzemez

Hiç ağlamaz, pek ihtimam istemez

O’nu gören hayretini gizlemez

Bu çocuk serâpa uğur dediler

Sabaveti garip mizacı çetin

Harika bir zeka, şeci’ ve fatîn

Teessür bilmiyor her zaman metin

On beşinde “Molla Meşhur” dediler.

İlim meclisleri dar geldi ona

Bir sadık rüyada daldı ummana

“İ’câz-ı Kur’an’ı “ bütün cihana

En gür sadâ ile duyur dediler.

Şarkı gezmiş, Garba gitmiş nush için

Medreseyle mektebi hem sulh için

Hizmet-i imana nefh-i ruh için

Beklenen Müceddid budur dediler.

İstanbul mislini görmemiş asla

Eflatun mübtedi O’na kıyasla

Her müşkili halle iğlakı fasla

Her suale cevap bulur dediler.

Davası maarif, talebi irfan

Gözünde ne mevki ne nam u nişan

Yıldız’dan da gelse alınmaz ihsan

Böylesi cür’ete kusur dediler.

Hürriyete aşık rehberi Kur’an

Sulhta hoca savaşlarda kumandan

Kaç kez idamına çıkmışken ferman

Gelmemiş gönlüne fütur dediler.

İstiklâl harbini tebcil eylemiş

Aksi fetvalara muallel demiş

Hakkı tutmuş daim hakkı söylemiş

Zamanın bedisi O’dur dediler.

Yaşı varmaktadır kırkbeş çağına

Dönmer Van’a çıkar Erek Dağına

Marifet bahrine umman bağına

Müştak olanlara buyur dediler.

Bir vehmile nefyettiler yurdundan

Tilmizleri mahzun firak derdinden

Yollara döküldü beyler ardından

Vermeyelim seni destur dediler.

Huzuru isteyen fitneye düşman

Sine-i millette olmakta revan

Trabzon, İstanbul ve Antalya’dan

İlk mekanı şehr-i Burdur dediler.

Nurun ilk kapısı Burdur mahsulü

Aziz İsparta’nın misafir gülü

Barla dağlarının Şeyda bülbülü

Sekiz sene burada dur dediler.

Aylarca yanına varan olmadı

Garip hatırını soran olmadı

Bize de bir ziyan olur dediler.

 

Aradan haylice geçti bir zaman

Huzuruna vardı bir genç kahraman

Şefkat abidesi, Sıddık Süleyman

Emrinize geldim, buyur dediler.

Açıldı Kur’an’ın hazineleri

Saçıldı aleme defineleri

Lem’aları, Şuaları, Sözleri

Haza Risale-i Nur, Nur dediler.

Tashihler tebyizler………..

Matbaayı geçmiş Sav’da bin kalem

Tehditler, tazyikler vermiyor elem

Barla baştan başa huzur dediler.

Her gün genişleyen tedris halkası

Büyük Hafız Ali Nur fabrikası

Bekir Ağa külliyatın postası

Sabri santrala memur dediler.

Savlı Hacı Hafız, Re’fet ve Rüşdi

Gönüllere Nur’un sevgisi düştü

Ağlayan milletin bahtı gülmüştü

Herkes maksudunu bulur dediler.

Nur’un semasında yıldız herbiri

Hulusi Bey, üç Feyzîler, Tâhirî

Gönüller Nakşîdir, diller Kâdirî

Kalemlerden damlayan nur dediler.

Sadakat burcunda bir necm-i neyyir

Fenafinnur olup gitmiş Zübeyir

İhlâs deryasında Bayram’ı seyir

Şefkat kahramanı Sungur dediler.

 

Tashih ile te’lif en mühim işi

Gönüllü müstensih yüzlerce kişi

Ferağatta görülmemiş bir eşi

Dakika fevt etmez gayyur dediler.

Medrese haline gelmiş zindanlar

Nura feda olmuş nice civanlar

Rütbe-i tahkike ermiş imanlar

Okuyan mest yazan mesrur dediler.

Eskişehir, Kastamonu, Denizli

Fâş olmuş esrarı kalmamış gizli

Siyadet nakşiyle süzgün benizli

Emirdağ’a etti mürur dediler.

Çalışkanlar hizmetine girmişler

Erlik sınavını güzel vermişler

Ne çilelr çekmiş neler görmüşler

Zahmetlidir hayr u umur dediler.

Afyon mahkemesi son zulüm bendi

Kinler kudurtuldu hınçlar bilendi

Bu mesele burada bitecek dendi

Saîd bunda berdâr olur dediler.

Afyon davasından aldı beraat

Isparta’da eylediler ikamet

Demokratla devr-i zulüm nihayet

Yıkılır da mazi olur dediler.

Onlarda kadrini bilemediler

Gereken dersleri alamadılar

O gittikten sonra kalamadılar

Bu dünyada eden bulur dediler.

 

Sene altmış ay mübarek Ramazan

Isparta’dan mahfice olmuştu revan

Urfa’da bir görülmemiş heyecan

Ey şanlı misafir, buyur dediler.

Reddetmedi ziyarete geleni

Yandı hararetten nahif bedeni

Herkes ile helallaştı aleni

Hal diliyle “Sefer olur” dediler.

Ramazan yirmi beş bitmekte gece

Dudaklarda düğüm düğüm bir hece

Bayram başucunda durur sessizce

Üstad dalgın belki uyur dediler.

Urfa’nın üstüne çöktü bir figan

İrtihal eylemiş Bediüzzaman

Ufûlüne ağlamakta asuman

İstikbale gelmiş tuyur dediler.

Dergâh’ta misafir oldu bir zaman

Bir semt-i meçhule gitti oradan

Kader mezarını eyledi pinhan

Vasiyyeti etti zuhur dediler.

                   

Hilmi DOĞAN (Allah Rahmet eylesin)

www.NurNet.Org

Sende yorum yazabilirsin