Berat Geceniz Mübarek Olsun!

Mütekellim-i Alem(a.s.m.)’den Amellerin Rabbine Takdimi

“Ayinedir bu alem, her şey Hak ile kaim Mir’at-ı Muhammed’den Allah görünür daim.”

Allah (c.c.) Ayet-i Kerimede: “Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu (Kur’anı) mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.” buyurmaktadır.  (Duhan 2,3)

Ayet-i kerimede geçen, Mübarek geceden maksat, Berat gecesi olduğu söylenmektedir. Rivayetlere göre: Kur’an-ı Kerim’in tamamı, bu gecede Levh-i mahfuz’dan dünya semasındaki Beyt-i Ma’mur’a indirilmiş, sonra da Kadir gecesinden itibaren Cebrail (a.s.) vasıtasıyla Peygamber Efendimiz (s.a.m.)’e peyderpey indirilmiştir.

Fahr-i Alem, (a.s.m) efendimiz şöyle buyurmuşlar: “Recep Allah’ın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan ümmetimin ayıdır.” Her üç ayın da çok feyizli ve bereketli olduğu bilinmektedir. Şaban ayında bulunmamız nedeniyle bu ayın hikmet ve ehemmiyetini hatırlatmakta fayda vardır.

Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulüllah efendimiz buyurdu ki:

Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim. (Nesai)

Şaban ayının on beşinci gecesi kurtuluş manasında olan Berat gecesidir. Bu gecenin ehemmiyeti Kur’an’ı Kerim’in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Berat gecesinde birçok hayırlı olayların meydana geldiği, Mü’minlerin idrak ettikleri feyizli, İlahi af ve rahmete nail olma gecesidir.

Berât nedir: Kişinin bir yükümlülükten borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan kurtulmak anlamına gelmektedir. Dini yönden ise: Günahlardan arınmak, temize çıkmak, ilahî af ve rahmete nail olmak manasını ifade etmektedir.

Mü’minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için de Berat Gecesi denmiştir. Buna göre Berat gecesi, Allah Teâlâ’nın affı ve bağışlaması ile Müslümanların günahlardan arınmasına ve kurtuluşlarına bir vesiledir.

Kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dan Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında Berat Gecesinde gerçekleştiği de söylenmektedir.

Berât gecesi, ilâhî emirlerin Levh-i Mahfûz’dan yazılmasına başlanır. Kâtip melekler bu geceden, gelecek seneki aynı geceye kadar olan olayları yazar, rızıklara ait nüsha Mikail (a.s.)’ma; musibetlere ait nüsha Azrail (a.s.)’ma; harplere, zelzelelere, yıldırımlara, ait nüsha ise Cebrail (a.s.)’ma teslim edilir.

Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, mukaderat-ı beşerin programı bu gecede tayin edilmektedir. Peygamberimiz (a.s.m.) bu gecelerde çok ibadet ve çok dua ederdi.

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

Hz. Âişe validemiz, Ya Resulüllah! Allahü Teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu halde, neden Berat gecesinde çok ibadet ettin? diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki: Şükredici kul olmayayım mı?

Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur. (Gunye)

Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler. (Nesai)

Şaban’ın on beşinci gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder. (İbni Mace)

Şaban ayının on beşinci gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere Müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.(Beyheki)

Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece şaban’ın on beşinci gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.(Taberani)

Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi. (İsfehani)

Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.(Deylemi)

Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.(Beyheki)

Duanın kabulü için, haramlardan kaçıp günahlara tövbe etmek, farzları tadil-i erkânla kılmak, duayı ibadet niyetiyle yapmak, duanın başında ve ahirinde salat-ı şerifeyi çekmek, çünkü iki makbul dua arasında yapılan dualar kuvvetle kabule sebeptir.

İlâhi rahmetin aktığı Berat gecesinde mukadderat programı belirlendiği için, mü’minlere çok kıymetli ve kazançlı bir ticarettir. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini ondan talep eden ve belalardan ona sığınan insan bahtiyardır.

Bediüzzaman Berat kandili ile ilgili şöyle bir açıklık getirmektedir:

Aziz, sıddık kardeşlerim, bu Medrese-i Yusufiye’de ders arkadaşlarım!

“Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev’inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr’in kutsiyetindedir. Her bir hasenenin Leyle-i Kadir’de otuzbin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat’ta her bir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur’anın sevabı yirmi bine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede on binler, yirmi bin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’anla ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır.”

İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde Berat Kandili elli senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’ân ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır. Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur’ân tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi gerekir.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:“Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (ettergip)

Ya İlahi ve Ya Rabbi! Resül-i Ekrem (a.s.m.)’ın hürmetine bizi onun şefaatine mazhar, sünnetine ittiba ve dar-ı saadette al ve ashabına komşu eyle…

Berat kandilinin feyiz ve bereketinden istifade etmeyi nasip eyle âmin…

Rüstem Garzanlı/Diyarbakır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: