Bir Allah’a Sağlam Dayan

Yanlız biri iste; başkaları istenmeye değmiyor. Biri çağır; başkaları imdada gelmiyor. Biri taleb et; Başkalar lâyık değiller. Biri gör; başkalar her vakit görünmüyorlar, zeval perdesinde saklanıyorlar. Biri bil; marifetine yardım etmeyen başka bilmekler faidesizdir. Biri söyle; O’na ait olmayan sözler, mâlâyani sayılabilir.(SÖZLER.İMAN ve KÜFÜR MUV.)

Nihayetsiz hacatı insaniyeyi ifa edecek; ancak nihayetsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibi olabilir. Öyle ise mabudiyete lâyık yanlız O dur.

( SÖZLER )

Acaba Hâlık-ı semavat ve arzdan başka hangi sebep varki, en ince ve gizli hatırat-ı kalbimizi bilecek ve bizim için istikbali, ahiretin icadıyla ışıklandıracak. (LEM’ALAR)

Bizlere öyle bir Hâlık ve Rab lâzım ki, en küçük hatıratı kalblerimizi ve en Hafi niyazımızı bilecek ve en gizli ihtiyacı ruhumuzu yerine getirecek ve saadeti ebediyeyi verecek.(LEM’ALAR)

RABBİMİZ O dur ki, hem hatırat-ı kalbimizi ıslah eder, hem cevvi havayı bulutlarla bir saatte doldurup boşalttığı gibi, dünyayı ahirete tebdil edip, Cenneti yapıp, kapısını bizlere açar,(inşallah) “Haydi gir” der.(LEM’ALAR)

Madem ki herşeyin ALLAH’tan olduğunu bilirsin ve O’na iz’anın ( anlayıp kabul etmen) vardır. Zararlı menfaatli herşeyi Tahsin(beğenirsin) ve hüsnü rıza ile kabul etmek lâzımdır.

(MESNEVİ-NURİYE)

Her kim ki rahmetin nihayetsiz denizini bulsa, elbette bir katre serap (hayali damla su) hükmünde olan cüz-i ihtiyarına itimad etmez, rahmeti bırakıp ona müracaat etmez. (SÖZLER)

Vücud istersen mün’adim ol ( kedine güvenme) ki vücudu bulasın. Eğer vücuduna itimad edersen, ademe(yokluğa) düşersin. Çünkü ancak vücudun terkiyle vücud

Bulunabilir. (MESNEVİ-NURİYE)

Ancak O’nun kudretiyle, iradesiyle her müşkil hallolur. Ve kapalı kapılar açılır. Ve O’nun zikriyle kalbler mutmain (Tatmin) olurlar.Binaenaleyh, necat ve halas ALLAH’a C.C. iltica ile olur. (MESNEVİ-NURİYE)

Bilki şu alemin fenasından(yok oluşundan ) sonra sana refakat (arkadaşlık) etmeyen ve dünyanın harabıyla senden müfarakat eden (ayrılan) bir şeye kalbini bağlamak sana lâyık değildir. (LEM’ALAR)

Bu azim kâinatı bir saray gibi bir şehir gibi, kemali intizamla idare edip,

Tedbirini gören ALLAH’tan başka kim Olabilir.(MESNEVİ-NURİYE)

İMAN, kalb de, kafada daimi manevi yasakçı bıraktığından fena meyelanlar, (meyletmeler)histen, nefisten çıktıkça “yasaktır” der, tard eder,(kovar)  kaçırır.

(HUTBEİ- ŞAMİYE)

Hayat Zatı Kayyuma( hiç Ölmeyen bir Allaha) baktıkça ve iman dahi hayata hayat ve ruh oldukça, hem beka bulur, hem baki meyveler verir. Ömrün kısa ve uzunluğuna bakılmaz. (ŞUALAR)

İMAN’I kuvvetli bir zabıta veya adliye memurunun, on adam kadar millete

ve vatana faidesi olabilir. (EMİRDAĞ LÂHİKASI)

Eğer lisanı (İnsanın dili)KUR’AN dan kalb kulağıyla iman dersini işitip başını kaldırsa, vahdate müteveccih olsa, ubudiyetin miracıyla arşı kemalâta çıkabilir. Baki bir insan olur. (SÖZLER)

Dünyayı ve ondaki mahlukatı manayı harfiyle sev; (Onu yaratanın hatırı için) Manayı ismiyle (kendisi için) sevme,

“Ne kadar güzel yapılmış” de “Nekadar güzeldir” deme. Kalbe başka (sevgi)muhabbet girmesin. (SÖZLER)

Yaratılışın en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi iman’I billahtır.

İnsaniyetin en âli mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman-I billah içindeki marifetullahtır.( MEKTUBAT)

İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmet ve gayesi; Halıkı kâinatı tanımak ve O’na İMAN edip ibadet etmektir. Evet, melce yanlız marifet-I Sani’dir. (Allahı tanımaktır (MESNEVİ-NURİYE)

Marifetullah olduktan sonra, dünya lezzetlerine iştiha olmadığı gibi, cennete bile iştiyak geri kalır.! (MESNEVİ-NURİYE)

Dünyanın lezzetleri, zevkleri ve zinetleri Halıkımızı, Malikimizi ve Mevlâmızı bilmediğimiz takdirde cennet bile olsa cehemnemdir.(M.NURİYE)

Kemalâtı insaniyenin en mühimmi ve en büyüğü, belki bilcümle kemalâtı

Insaniyenin menbaı ve esası İMAN’I billah ve marifetullahtan (Sıfatları ile Allahı tanımaktan) neş’et eden

muhabbetullahtır. (ASAYI-MUSA. ŞUALAR)

Maddiyata esbab(sebepler) hesabıyla bakılırsa cehalettir. ALLAH C.C. hesabıyla olursa marifeti İlâhiyedir. (MESNEVİ-NURİYE)

Evet ALLAH’a abd ve hizmetkâr olana her şey hizmetkâr olur. Bu da, herşey ALLAH’ın mülk ve malı olduğunu İMAN ve iz’an ile  olur.

(MESNEVİ-NURİYE)

ALLAH’I tanımayanın, dünya dolusu belâ başında vardır. ALLAH’I tanıyanın dünyası nurla ve manevi sûrurla (sevinçle)doludur, derecesine göre, İMAN kuvvetiyle hisseder. (LEM’ALAR)

Eğer ölümü öldürüp aczi ve fakrı (acizliği ve fakirliği) beşerden kaldırıp kabir kapısını kapamak

çaresi varsa söyle. Yoksa sus! KUR’AN kainatı okuyor onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım.(LEM’ALAR)

Risalelerden derleyen:  Abdülkadir HAKTANIR

 

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: