Bir Gecede Gemiler Karadan Yürütüldü

21-22 Nisan 1453 gecesi, Dolmabahçe Kumbaracı yo­kuşunu takip ederek, Asmalı Mescid’den, Tepebaşı yoluyla Kasımpaşa’ya ormanlık ve toprak yollar temizlenerek bir yol açıldı. Yola, çam ve diğer ağaç kalaslar döşendi ve üzerle­rine iç yağı, zeytinyağı sürülerek kaygan hale getirildi. Do­nanma, binlerce nefer ve yük hayvanları ile çekilerek bir gecede Haliç’e indirildi.

Gemilerin karadan yürütülmesi; fetih esnasında şehirde olan Bizans tarihçisi Dukas, Dursun Bey ve Venedikli Barbo’nun tarihlerinde de yazılmış olup; ayrıca Âşıkpaşazâde, Mehmed Neşri, Tâcizâde Cafer Çelebi, Müneccimbaşı, Ni­şancı Mehmed Paşa, İbn-i Kemâl Paşa gibi tarihçiler de ittifakla bildirmişlerdir.

Bizans tarihçisi Dukas diyor ki: “Böyle bir hârikayı kim gördü ve kim işitti? İran Şahı Serhas, Çanakkale Boğazım­da köprü inşa ederek, askeri karşıya geçirdi. Bu yeni hükümdar ve bana kalırsa neslinin son pâdişâhı Mehmed (Fâtih), karayı denize çevirdi ve gemileri dalgalar yerine, dağların tepelerinden geçirdi. Binâenaleyh bu Şerhası da geçti. Zira Serhâs, Çanakkale Boğazı’nı geçti ve Atinalılara mağlûb olarak kahrolmuş bir halde geri döndü. Mehmed ise karayı denizde olduğu gibi geçti ve Bizanslıları mahvetti ve hakîkî altın gibi parlayan İstanbul’u, yani dünyayı tezyîn eden şehirlerin kraliçesini fethetti.”

Müneccimbaşı Ahmed Dede, Sahâifü’l-Ahbâr isimli ese­rinde bu hâdiseyi “Allâhü Teâlâ, bu meselede pâdişâh hazretlerine güzel bir tedbîr ilham eyledi: Muhasara için tedârik olunan gemileri Boğazkesen Kalesi’nden Kasımpa­şa’ya kadar döşenmiş yağlı tahtalar üzerinden kaydırarak Haliç’e indirtti.” demektedir.

Gemilerin karadan yürütülmesinde şüphe yoktur. İhtilaflı olan husus, gemilerin Haliç’e indirildiği güzergâhdır. Fâtih Sultan Mehmed Han, sadece İstanbul’un fethinde değil, Belgrad muhasarasında da gemileri Sava Nehri’ne karadan yürüterek indirmişti.

Yağız Gönüler

İstanbul’un fethi sırasında gemilerin karadan yürütüldüğünün doğru olmadığını söyleyenler var. Bu iddialar hakkında kaynaklar ne söylemektedir?

İstanbul’un fethi sırasında gemilerin karadan yürütülmesi hadisesi, hemen hemen yerli ve yabancı kaynakların ittifakı ile sabit bir olaydır. Hatta Bizans askerleri, sabahleyin Osmanlı gemilerini Haliç’te görünce, herhalde zincirleri kırıp geçtiler diye zincirleri kontrol etmişler ve gördükleri manzara karşısında hayrete düşmüşlerdir. Ancak sabaha karşı yapılan bir harp planı olması hasebiyle ve de gemilerin geçirildiği bölgenin o günlerde ormanlık olması sebebiyle, güzergâhı ve karadan yürütülen gemilerin sayılarında farklı görüşler bulunmaktadır.

İstanbul’un fethedilmesi için bazı gemilerin Haliç’e indirilmesinin zaruret olduğu görüldü. Zira Haliç’e gerilen zincir Hasköy ile Ayvansaray’da bulunan iki ordunun buluşmasına mani teşkil ediyordu. Önce gemilerin karadan çekileceği yer tesbit edildi. Burası Tophane önündeki sahilden başlayarak Boğaskesen’den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak Löbon Pastahanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Perapalas yanından Kasımpaşa’ya yani Haliç sahiline çekiliyordu.

Yapılan ölçümlerde, Tophane’den dört yol ağzına 980 adım ve buradan Tepebaşı’na kadar 240 ve Kasımpaşa’ya kadar da 906 adım ki, toplam 2156 adımdır ve bu da yaklaşık 3 mil kadar tutmaktadır. Hazırlıklar tamamlandı. Topahene’den ayrılan 50 ila 70 adet arasındaki gemi, 21-22 Nisan gecesinde Kasımpaşa’ya kadar indirildi. Bu olayın doğruluğunu, hem savaşta hazır olan Bizans tarihçileri ve hem de Osmanlı tarihçileri ittifakla açıklamaktadırlar.

Prof. Dr. Ahmed Akgündüz

www.osmanli.org.tr