BİR HAYÂLİM VAR!

Bir hayâlim var, düşünce düşlerime, içimde filiz-filiz açan, beni tebessüme ve heyecana getiren ve de mutlu eden.

Hayâl dediğime bakmayın, gerçekleşeceğine tüm hücrelerimle iman ettiğim içten bir dua aslında bu.

Gün geçmiyor ki; gönlümde birikip, ruhumla suladığım terennümlerim, dua-dua akmasın lisanımdan avuçlarıma.

Ve yükselir günahkâr dilimden arş-ı âlâya, ümmetin milyar tane dualarıyla..

Olacak, Allah izin verirse, kurtulacak esaretten ümmetin fetih hakkı, ecdad mirası Ayasofya.

“Ayakkabılarımla basmak istemiyorum, ecdadımın secde ettiği yerlere!” diyen tarihçinin kabul olacak tok sesi ile ettiği dua.

Ve serilecek yeniden, mermer yerlere yün halılar.

Yankılanacak tekrar yüksek kubbesinde ayetler, kametler, ezanlar.

Ağzı kapatılan Sinan’ın minarelerinden ezanları duyan, ağlayarak çökecek dizlerinin üstüne.

Koşarak gelecek duyanlar; kıyamda, rükûda, secdede bulunacaklar Allah’a.

Sahabe misali tutulan sımsıkı ve ip gibi saflar canlanıyor gözümde.

Heyecanımdan titriyorum adeta.

Sığmıyor ümmetin hasreti Ayasofya’nın yaşlı duvarlarına.

Kapanıyor ümmet şükür secdesine; avlusuna ceketini seren, duruyor huşû ile namaza.

Ve kükrüyor Ayasofya, minberinden Hatibin diliyle.

Ümmetin diriliş sesi sarsıyor tekbir-tekbir Ayasofya’nın muhkem direklerini ve Ayasofya esir kalsın isteyenlerin küçük yüreklerini.

İşte o gün, boyun bükerek değil, dik başlarla, göğsümüzü kabarta-kabarta gideceğiz ceddimiz Fatih’in kabristanına.

Dilimizde tekbirler, içimizde salavatlarla…

Farklı yürek atışlarıyla ve daha bir hissederek, heyecanla okuyacağız defalarca Fatih’e Fatihaları.

Islanacak seccadeler, şükürle akan gözyaşlarıyla.

Sevinçten olacak bu sefer hüngür hüngür ağlamalar, hasretten ve vuslattan.

Yağan rahmetle ıslanacağız, gözyaşlarımız karışacak yağan yağmura.

Ve “sıra sende” diye seslenecek Ayasofya, Mescid-i Aksa’ya.

Huzur kaplayacak dalga-dalga; başta İstanbul’u, sonra Anadolu’yu ve daha sonra Âlem-i İslam’ı.

Sabahlara kadar boş bırakmayacak bu ümmet Ayasofya’yı.

Tebrikler yağacak Âlemi İslam’ın dört bir tarafından, kaldırdığı için tekrar yerden sancağını.

İttihad edecek bu ümmet, soracak tekrar zalimden mazlumun ahını.

Fert-fert dert edinmeliyiz Ayasofya’yı, Mescid-i Aksay’ı ve Âlem-i İslam’ı.

Zira bu davayı dert edinmiş, iman dolu göğüslerden akan dualarla olacak Ayasofya’nın kurtuluşu, Kudüs’ün fethi ve Âlem-i İslam’ın ittihadı ve refahı!

 

Halil İbrahim DEDE

31/08/2016 – Çorlu

 

E-Posta: halilibrahimdede@outlook.com

Facebook: facebook.com/dedehalilibrahim