Birbirimizi Anlamaya Çalışmak

 

”İttifakta kuvvet, İttihatta hayat, Uhuvvette saadet  vardır.”

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri yukarıdaki sözleriyle birlik,beraberlik ve kardeşliğin ne kadar  önemli ve insanların saadeti için ne kadar gerekli olduğunu çok veciz bir şekilde açıklar.

Bir toplum için birlik ve beraberlik çok önemlidir.Toplumda birlik ve beraberlik, birlikte  yaşama kültürünün olmazsa olmazıdır.

Mehmet Akif ERSOY ise ;birbirimizi-dogru-anlamak-ve-empati55c2a70b38

 Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez (Ayrılık girmeden bir millete düşman giremez)
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.  (
Toplu çarpan yürekleri top sindiremez)

Beyit’i ile ayrılığın zararını ve  birlik beraberliğin önemini çok güzel açıklar.

İnsanlar  birbirine bağlayan bu bağlar ,birbirlerini iyi tanıyan ve birbirlerine saygı duyan toplumlarda daha güçlü olur.

Maalesef son zamanlarda ülkemizde yaşayan halklar arasında bilinçli bir şekilde suni(yapay) duvarlar örülmüştür.Ülkemizde yaşayan halklar arasında manevi harç görevini üstlenen dini ve ahlaki değerlerin yerine birileri Irkçılık başta olmak üzere başka araçları  yerleştirmeye çalıştılar.Bu araçlar Müslüman olan ve bin yıldır İslam’ın bayraktarlığını yapan, Kalpleri toplu bir şekilde çarpan bu coğrafyanın insanları arasında ayrılık ve nifak tohumları soktu.

Bin yıldır kardeşçe yaşayan bu insanları birbirine yabancılaştırdılar.Zaman geldi bu kardeşler artık manen birbirini anlayamaz oldu.

Bu kardeşler arasındaki acı durumu Mevlana Hazretlerinin şu hikmet dolu hikayesi çok güzel açıklar;

Biri Türk, biri Arap, biri Acem, biri de Rum, dört kişi yeni arkadaş olmuş, bir yerde oturuyorlardı.

Henüz bir­birlerinin dilini de çok iyi bilmiyorlardı. Oradan geçen bir zengin bunlara bir dirhem verdi ve “Yiyecek bir şey alıp karnınızı doyurun” dedi.

Türk olan, “Ben üzüm İsterim” dedi.

Arap olan, “Ben inep severim” diye tutturdu.

Acem olan, “Ben engurdan başkasına razı olmam” dedi.

Rum olan ise, “Bırakın bu saçmalıkları, bu mevsimde en iyi istafil gider” dedi.

Aslında inep, engur, istafil de üzüm demekti ve hepsi aynı şeyi istiyorlardı, fakat birbirlerinin dilini anlamadıkları için anlaşamıyorlardı.

Derken herkes, farklı şey istediğini zannedip kendi söylediği şeyde diretince kavgaya başladılar. Öyle ki, kıya­sıya dövüşüyorlardı.

Nihayet akıllı ve dil bilen bir adam onları ayırdı ve her birini tek tek dinledikten sonra gülerek, “Parayı verin, ben hepinizin istediği şeyi size getireceğim” dedi.

Parayı ona verip merakla beklemeye başladılar. Akıllı adam manavdan yeterince üzüm alıp geldi ve hepsini mem­nun etti.

Herkes birbirinin sevincini görünce aynı şeyi iste­diklerini anlayıp şaşırdılar ve boşuna kavga edip birbirlerini üzdüklerine hayıflandılar. Böylece arkadaşlar birbirlerini üz­dükleri için özür dilediler.

 Evet ülkemizde herkes kardeşlik,hoşgörü ve barış üzümü yemek istiyor.Birileri hepimizin dilinden anlıyor ve bize bu üzümü yedirmek için çaba harcıyor.Bizlerde ülkemizde kardeşlik,hoşgörü ve barış ortamını kurmaya çalışan yürekli insanlara destek olmalıyız.Eğer ülkemizde Barış,Kardeşlik ve hoşgörü ortamı oluşursa ”İttifak(anlaşma) olur, İttihat(birleşme) olur, Uhuvvet(kardeşlik) olur.Böylece herkes  mesut(mutlu) olur .

HAMİT DERMAN

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: