Bu nasıl bir Fitnedir Ya Rabbi?…

Bir Hadisi Şerifte;“..İlerde büyük fitneler (*) olacak, kişi o fitnelerde kardeşinden ve babasından bile ayrılacak.….”..“..Ondan sonra daha şiddetli bir fitne baş gösterecek. Sonra bir fitne daha…İşte fitne bitti, dendikçe, bitmeyecek, yine devam edecek. İçine girmedik ev kalmayacak; bulaşmadık hiç bir Müslüman da görülmeyecek” (K.Sitte, Sünen-i İbnMace-Ramuz 3727) .. buyurulmuştu.

Bu Hadisi-i Şerifi yıllar önce okuduğumda, “inşallah bizlere bulaşmaz, bizler hasbelkader asrımızın Bedisinin, en yakın talebelerinin yakın çevresindeyiz” diye iç geçirmiştim. Aradan yıllar geçtikten sonra, şu ahir zaman fitnesinin fırtınalarının değil bize, Bediüzzaman Hz.’nin hayatta olan o mümtaz talebelerine bile bulaştırılmaya çalışıldığını ve onları dahi çok çok üzdüğünü gördükçe, ben de çok ciddi ürkmeye başladım.

Çeyrek asırdan fazla zamandan beri kardeş ve dost bilerek kucak açtığımız, hiç bir zaman desteklerimizi esirgemediğimiz bugünkü “PARALEL YAPI” olarak ortaya çıkanfitne fırtınaları nedeniyle, “ne kardeşlik kaldı, ne de fitne bulaşmadık bir Müslüman!”denilecek duruma yaklaştık. Yani sanki yukarıdaki Hadis-i Şerifte bildirilen, tahakkuk etmeye başladı. Şöyle ki:

1.Bediüzzaman Hz.’nin kendi el yazısıyla “R.Nurlarda tağyir (değişiklik) konusunda ap açık reddiye (yasak)” belgeleri olmasına rağmen, R. Nur cemaati bilinen (!) o gurup bu yanlışı inadına işleyerek, ilkfitnenin fitilini ateşlediler. Daha sonraki ciddi tepkilere de kulaklarını tıkadıkları için, Üstadın hayattaki 6 talebesinin ortaklaşa yazdıkları İKAZ mektuplarını da hiç ciddiye almadılar. Bütün ısrarlara rağmen gem’i azıya almışçasına inadına devam edildiği için, Mustafa Sungur abinin;“elleri, ayakları kırılsın”şeklindeki te’dip ve hiddetlerine bile muhatap oldular. Böylece, yarım asra yakın KARDEŞ gibi birbirileriyle yardımlaşan kitleler, o günden sonra maalesef birbirilerine düştüler…

2.Yine devlet içindeki önemli kadrolara yerleştirilmiş olan dine muzır, laik ve ETÖ yanlısı kişileri devlet kadrolarından temizlemek maksadıyla,“kardeş, dindaş, nurdaş ve muhafazakar” bilinen ve o önemli kadrolara alınan bu kardeşler (!), 17 & 25 Aralık 2013 tarihlerinde, (her ne sebeple olursa olsun) kendi muhafazakar devletlerine karşı DARBE girişiminde bulunup ap-açık İHANET ettiler. Bu ihanetin bedeli elbette çok ağır olmalıydı.

Fakat bu cemaatin, masum olan %90’ı hizmet gurubunun günahları neydi ki? Gerek devlet tarafından, gerekse bu masum hizmet gurubuna kucak açmış olan, varını yoğunu seferber eden iş adamları, esnaf ve sağduyulu halk tarafından, bu İHANETE tepkilerve kısıtlamalar nedeniyle, bu masum hizmet gurubu da çok ciddi yaralar alacaklardı.

Bunun vebali, kesinlikle bu darbe teşebbüsü ile bu ihaneti başlatanlarındı. Ancak çok güçlü bir medyaya ve kadroya sahip olan bu gurup, halkın araştırma yapamamasını fırsat bilip, Türkiye ve İslam düşmanı dış şer güçlerden de destek alarak bu vebali, darbeye maruz kalmış olan mağdur hükümete mal etmeye kalktılar. Bu nasıl bir FİTNEDİR Kİ, hasbelkader o cephede kardeşler bu tuzaklara düştüler ve maalesef ote’vil&yalanlara inandılar.

Öyle inandılar ki, meşru bir hükümete oy verenleri bile TEKFİR derecesinde suçlayarak, tamamen zıt bir cephe oluşturdular. Hasbelkader o cephede kalanlar, baba, oğul, akraba, arkadaş ve kardeş tanımaz oldular. Hatta yıllardır laik ve zalim dedikleri, ırkçı bildikleri ve kesinlikle reddettikleri zıt partilere oy toplamaya başladılar. Diğer otuza yakın İslami cemaatleri bile hükümete karşı kışkırtmayı denediler. Hadis-i Şerifteki gibi,ne kardeşlik kaldı ve ne de o hizmete(!) güven kaldı. Bu nasıl bir FİTNEDİR Ya Rabbi?…

3.Yukarıdaki birinci maddede anlatılan SADELEŞTİRME FİTNESİ, tüm teşebbüslere rağmen önlenemediğinden, Bediüzzaman Hz.’nin varisleri konumundaki talebeleri, bu fitnenin durdurulması ve o haklarının korunması için hükümete müracaat ettiler. Hükümet ise çözüm olarak, tamamen serbest basılmaya başlanan, hatta Hükümet eliyle bile basılan Risale-i Nurların, her zaman ORİJİNAL HALİYLE (sadeleştirmeden ve tağyir edilmeden) basılabilmesi için, BANDROL mecburiyeti koymayı karara aldı. Aynen “Mushafları İnceleme Kurulu” gibi,“R. Nurları inceleme kurulu” da bu güzide eserlerin orijinalliğini koruyacak.

Risaleleri ORİJİNAL basanlar bandrolalıp neşriyatlarına devam edecekler.Ancak bu art niyetli sahteleştiriciler, bandrol alamayacakları için“HÜKÜMET R. Nurları YASAKLADI”yalanı fitnesine başladılar. Böylece akılları sıra kendilerine, hükümet aleyhtarı taraftar toplayacaklar. Fitnenin sinsi derinliğini düşünebiliyor musunuz?Bereket ki akl-ı selim halk bunlara inanmıyor, fakat bir başka yönden hükümete kuyruk acısı olan Yeni Asya Gzt. Yönetimi, “düşmanımın düşmanı dosttur” prensibiyle, bu fitneye çanak tutma yarışına girdiler.

Bu nedenle de 40 yıllık dostluklar, iflah olmaz düşmanlıklara dönüştürüldü. Bu nasıl bir FİTNEDİR Ya Rabbi?…Demek ki; Şeytan ve avaneleri bu asırda çok başarılılar…

-Aziz Üstadım! “Yoğurt bozulunca, ayran v.b. gibi şekilde istifade edilir. Ancak çok değerli olan tereyağı bozulunca zehir olur” örneğini vererek, “..aynen bunun gibi çok değerli olan hakiki Müslümanın bozulmasıyla, anarşist olunacağını ve çok daha muzır hale geleceğini” bildirmiştin.

Acaba bu olayları mı kast ettin? Diye çok düşünüyorum. Çünkü bu kişiler birkaç sene öncesine kadar, Bediüzzaman Hz.’nin hayattaki talebelerine son derece saygılıyken,şimdi o mübarek ve muazzez şahsiyetleri tahkir ve tezyif ederek, onlara çeşitli iftiralar ve çirkin yakıştırmalar yaparak, maalesef bu fitne tuzağına tamamen düştüler. Yazıklar olsun…

Bu nasıl bir FİTNEDİR Ya Rabbi?…N’olur Ya Rabbi, bizleri yıllar öncesi kardeşliğimize döndür. O eski kardeşlerimize de feraset nasip eyle ve bizleri bu tür Ahir zaman fitnelerinden muhafaza eyle! N’olur İslam düşmanlarını bizlere bir daha güldürme! Amin…

(*) FİTNE: 1.) Kur’an’da imtihan, deneme, şaşırtma, şaşırtıcı, günaha sebep olan,kargaşa veren, anarşi ve terör, karışıklık, bozgunculuk, harbe sebep olan, eziyet, kötülük, azap, eza, cefa, bela ve musibet gibi değişik manalarda kullanılmıştır. Biz de bu anlamlarda kabul ediyoruz.

2.) Bu yazıyı, zaruretine inandığım için ve hayırlı dualara vesile olması temennisiyle üzülerek yazdım…

A. Raif Öztürk

RisaleAjans

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: