Kategori arşivi: Büyük Cevşen Meali

Münâcâtü’l-Kur’ân (Meali)

Çok parlak ve çok kıymettar ve sevabı çok yüksek ve Kur’an’ın harika belagatindeki icazın lem’alarını taşıyan emsalsiz bir münacattır. Bu Ramazan-ı Şerifin bize bir hediyesidir. (hâşiye) Kuran okurken şehid edilen Osman-ı Zinnü-reyn’in (r.a.) pek şirin ve hârika ve cevherlerin zengin bir hazinesi ve ümmete bir yadigârı ve eseridir ki: İmam-ı Ali (r.a.) onun kıymetini ve mucizelerin ışıklarını gösterdiğini tam tasdik ve takdir ederek ona bir râvî olmuş ve fevkalâdeliğini ilân etmiş.

HAŞİYE: Yirmi senedir her Ramazan’ın Risâle-i Nur’a bir hediyesi bulunduğu gibi, otuz seneden beri benim yanımda ve ara sıra okuduğum bu münacat-ı Kur’âniyye bu Ramazan’ın hediyesidir diye ihtar edildi. Nurların me’hazı ve üstadı olan matbu Hizbü’l-Muazzam-ı Kur’ânînin âhirine ilhak edilecek. Bu münacat aynen Cevşen ve Celcelûtiye gibi gayet kudsîdir. Ve ayetlerin sarih lâfızlarını alması cihetiyle onlardan daha yüksektir.

Said Nursî

Bismillâhirrahmânirrahîm

FATİHA:

1- Ey bin bir esma sahibi, mutlak ve gerçek mabud olan Allah! Ey görünen-görünmeyen, küçük-büyük iç içe bütün âlemleri beraber idare, tedbir ve terbiye eden Rab. (Ayet: 2)

2- Ey bol rahmet eden, fark gözetmeden herkesi rızıklandıran Rahman. Ey hususî rahmet gösteren, sevgili kullarına mağfiret edip Cennet bahşeden Rahîm.(Ayet:3)

3- Ey iyi-kötü bütün amellerin mutlak adaletle karşılığını verildiği din ve hesap gününün Malik-i Hakîmi.(Ayet:4)

BAKARA:

1- Ey yeryüzünü bir döşek, göğü de bir kubbe yapan, Gökten su indirip, onunla türlü türlü meyveler çıkaran! (Ayet: 22)

2- Ey yerde bulunan her şeyi bizim için yaratan, sonra irâdesini semâya yönelten, gökleri yedi tabaka olarak tanzim edip, muhkem kılan, her şeyi en iyi şekilde bilen Alîm! (Ayet: 29)

3- Ey Âdem’e bütün isimleri öğreten, sonra onları meleklere arz eden! (Ayet:31)

4- Ey Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Kendisinin olan! (Ayet: 116)

5- Ey bir şeyi murad ettiği zaman, ona sadece “Ol” diyen. O da oluveren! (Ayet: 117)

6- Ey kendisine sığınan tevbekarları ve maddî manevî kirlerden temizlenmeye çalışanları seven. (Ayet:222)

7- Ey mutlak, zatî, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan Hayy.

Ey her şeyi ayakta tutan, kendisinin hiç bir vücuda ve sebebe ihtiyacı olmayan bizatihî var olan, Kendisini ne bir uyuklama, nede uyku tutmayan Kayyum. Ey hâkimiyet ve saltanat kürsüsü gökleri ve yeri kaplayan, gökleri ve yeri muhafaza etmek O’na ağır gelmeyen. Kendisi yücelik sahibi olan Ali, büyüklük sahibi Azîm olan Allah!. (Ayet:255)

ÂL-İ İMRAN:

1-Ey hakkı batıldan ayırt eden Furkan’ı (Kur’ân’ı) hak ile ve daha önceki kitapları tasdik edici olarak indiren, Tevrat ve İncil’i de bundan önce insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderen! (Ayet:3)

2- Ey ne yerde ve ne de gökte hiçbir şey Kendisinden gizli kalmayan. (Ayet:5)

3- Annelerinizin rahimlerinde size dilediği sureti veren Odur. Ondan başka ilâh yoktur. O kudreti her şeye galip Azîz ve hikmeti her şeye muhit Hakîm’dir. (Ayet:6)

4-Ey mülk ve hâkimiyet sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden çeker alırsın, dilediğini aziz dilediğini zelil kılarsın! Her türlü hayır ve iyilik Senin elindedir. Sen her şeye kadirsin! (Ayet:26)

5- Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katarsın! Ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğin kimseyi hesapsız rızıklandırırsın!. (Ayet: 27)

6- Ey Âdem’i, Nuh’u, İbrahim Ailesi ile İmran Ailesini âlemlere seçkin ve üstün kılan! (Ayet: 33)

7- Ey dilediğine mağfiret edip bağışlayan, dilediğine azap verip cezalandıran, çok bağışlayıcı Gafur, has ve lâtif merhamet sahibi olan Rahîm. (Ayet: 12)

8- Ey ihsan edip iyi amel işleyen muhsinleri seven. (Ayet: 134)

9- Ey en iyi ve güzel şekilde mükâfatlandıran ve hazinesinde pek çok sevabı bulunan! (Ayet: 195)

NİSA:

1- Ey zerre kadar zulmetmeyen. Tek, bir iyilik olsa bile kat kat artıran, Kendi katından pek büyük sevaplar, mükâfatlar ihsan eden. (Ayet:40)

2- Ey gökte ve yerde ne varsa Kendisinin olan, mutlak zenginlik sahibi Ganî ve her senaya lâyık, bütün varlıkların hâl ve kâl dilleriyle övülen Hamîd.(Ayet:131)

MÂİDE:

1- Ey dilediği gibi hükmeden! (Ayet:1)

2- Ey Tevrâtı indiren ki içinde hidayet ve nur vardır. Hakka teslim olan nebiler onunla yahudilerle ilgili meselelerde hükmederlerdi! (Ayet:44)

3- Ey iki elide açık olan, dilediği şekilde infak ve ihsan eden! (Ayet:64)

4- Ey göklerin, yerin ve onlardaki her şeyin hâkimiyet sahibi ve her şeye hakkiyle kadir olan. (Ayet: 120)

EN’AM:

1- Ey gökleri ve yeri yaratan karanlıkları ve nuru var eden! (Ayet:l)

2-Ey gizli, aşikâr her halimizi bilen, yapacağımız ve kazanacağımız her şeyden haberdar olan. (Ayet:3)

3- Ey gece ve gündüzde var olan, sükûnet ve istikrar bulan her şey kendisine ait olan ve Kendisi her sesi ve sadayı işiten Semi’ ve her şeyi en iyi bilen Alîm olan. (Ayet:13)

4- Ey gaybın anahtarları ve hazineleri yanında bulunan, onları Kendisinden başka kimse bilmeyen, karada ve denizde var olanları bilen, haberi olmadan bir tek yaprak bile düşmeyen. Her şeyi, yer altının karanlıklarındaki taneyi bile bilen! (Ayet:59)

5- Ey en sür’atlı hesaba çeken, hiç bir hesap kendisine ağır gelmeyen Hâsib! (Ayet:62)

6- Ey sözü hak olan. Sura üflendiği gün de mülk ve hâkimiyet sadece kendisinin olan, görüneni de görünmeyeni de bilen, her şeyi hikmetle yapan Hakîm, ve her şeyi en iyi bilen Habir!. (Ayet:73)

7-Ey gecenin karanlığını yarıp sabahı çıkaran, geceyi bir dinlenme zamanı kılan, güneş ve ayı da vakitleri hesaplamak için bir takvim yapan, her şeye galip Azîz, ver her şeyi bilen Alîm! (Ayet: 96)

8- Ey gözlerin göremediği, görmekte aciz kaldığı, ihata edemediği, kendisine erişemediği, gözleri görüp ihata eden her şeyde nazik cemal-i sanatı görünen, gizliliği ve inceliği bilen Lâtît, gizli aşikâr her şeyden haberdar olan. Hâbîr! (Ayet: 103)

9- Ey geniş rahmet sahibi olmasıyla beraber azabını da mücrimler güruhundan hiçbir kuvvetin geri çeviremediği. (Ayet: 147)

A’RAF:

1- Ey gizli ve açık her türlü fuhuş, kötülük ve haksız yere tecâvüzde bulunmayı haram kılan! (Ayet. 33)

2- Ey gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arş üzerinde – celaline lâyık- istiva ve istikrarla hükmünü icra eden, yaratmak ve yarattıklarının tedbir ve idaresi yalnız, Kendisine ait, olan şânı yüce, kadri ali âlemlerin Rabbi olan Allah! (Ayet:54)

3- Ey bir tecelli ile dağı parça parça eden.! (Ayet:i43)

ENFÂL:

1- Ey sözleriyle hakkı üstün kılan, kâfirlerin ardını ve kökünü kesip onları helak eden! (Ayet:7)

2- Ey kâfirlerin hilesini boşa çıkarıp, tuzağını bozan! (Ayet: 18)

TEVBE:

1- Ey onların ortak koştukları şeylerden münezzeh olan Sübhân! (Ayet:31)

2- Ey peygamberini (a.s.m) kâfirler yurdundan çıkardığı zaman ona yardım eden! (Ayet:40)

3- Ey kullarının tevbesini, zekât ve sadakalarını kabul eden Tevvâb, çok merhametli olan Rahîm! (Ayet:104)

4- Ey Cennet karşılığında mü’minlerden canlarını ve mallarını satın alan! (Ayet:111)

5-Ey Peygamberin, Muhacir ve Ensârın tevbelerini kabul buyuran! (Ayet:117)

6- Ey Kendisinden başka ilâh olmayan, yüce Arşın Rabbi! (Ayet: 129)

YUNUS:

1- Ey gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arşı üzerinde hükümran olan, her işi yerli yerince tebdir ve idare eden, izni olmadan hiç kimse kimseye şefaat etmeyen! (Ayet:3)

2- Ey güneşi bir ışık, ayı bir nur yapan. Yılların sayısını, vakitlerin hesabını insanların bilmesi için, ona bir takım menziller takdir eden! (Ayet:5)

3- Ey kudret ve üstünlük bütünüyle Kendisinin olan, her şeyi hakkıyla işiten Semi’, ve hakkıyla bilen Alîm! (Ayet: 65)

4- Ey hâkimlerin en hayırlısı olan, en güzel hüküm veren! (Ayet:109)

□ HÛD:

1- Ey onların gizlediklerini de, ilan edip, açığa vurduklarını da hakkıyla bilen, gönüllerde saklı herşeyden iyice haberdar Olan Alîm!(Ayet: 5)

2- Ey arşı üzerindeyken, gökleri ve yeri altı günde yaratan! (Ayet: 7)

3- Ey herşeyi hakkıyla koruyan Hafîz! (Ayet: 57)

4-Ey herşeye nihayet derece yakın olan Karîb, ey hikmetiyle dualara, isteklere cevap veren Mücîb! (Ayet:61)

5- Ey Ahâlisi zâlim beldeleri yakalayan. Yakalaması pek acı ve pek şiddetli olan! (Ayet:102)

6- Ey göklerin ve yerin gaybını bilmek ancak kendisine mahsus olan. Bütün işler Ona döndürülen! (Ayet: 123)

YUSUF:

1-Ey dilediği kimseye rahmetini nasip eden, iyilik yaparak, Allah’ı görür gibi iyi kullukta bulunanların mükâfatını da zayi etmeyen!. (Ayet: 56)

2- Ey “kâfirler güruhundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez “diye buyuran! (Ayet:87)

3- Ey dilediğini yapmakta pek büyük lütuf ve pek ince tedbir sahibi, herşeyi hakkıyla bilen Alîm, her şeyi hikmetle yapan Hakîm! (Ayet: 100)

4- Ey Mücrimler güruhundan azabı asla geri çevrilmeyen! (Ayet: 110)

RA’D:

1- Ey insanların görmekte olduğu gökleri, direksiz, dayanaksız yükselten, sonra da Arş üzerinde – celaline lâyık- istiva, istikrar, karar kılıp hükmünü icra eden, herşeyi en güzel şekilde tedbir ve idare edip, ayetlerini açıklayan! (Ayet: 2)

2- Ey kudretiyle yeryüzünü yayıp döşeyen ve onda sağlam, sabit dağlar ve nehirler ve çeşit çeşit meyvelerin hepsini yaratan. (Ayet: 3)

3- Ey her dişinin neye gebe olduğunu, karnında ne taşıdığını, rahimlerin neleri eksiltip neleri artırdığını bilen, herşey katında ölçülü olan! (Ayet: 8)

4- Ey gayb ve şehâdeti, görünmeyen ve görüneni de bilen, çok büyük olan Kebîr, herşeyden yüce olan Müteâl. (Ayet: 9)

5- Ey kullarına şimşeği göstererek korku ve ümit veren, yağmur yüklü ağır bulutları meydana çıkaran! (Ayet: 12)

6- Ey gök gürültüsü hamdederek, Melekler de korkarak, Kendisini takdis, tenzih, teşbih eden! Yıldırımlar göndererek, dilediği kimseyi çarpan! Kâfirler ise Allah hakkında mücâdele edip dururlar. Hâlbuki Allah hileleri en iyi bilen ve cezayı hak edenlere azabı pek şiddetli olandır! (Ayet: 13)

7- Kalpler ancak Allah’ın zikriyle huzur bulur! (Ayet: 28)

8- Ey dilediğini silen, yok eden, dilediğini, kaydeden, sabit kılan. Bütün kitapların aslı Ümmül Kitab katında bulunan! (Ayet: 39)

9- Ey hükmeden, hükmünü kimse bozup iptal edemeyen. Hesap görmesi seri’ olan!. (Ayet:41)

İBRAHİM:

1 – Ey gökleri ve yeri hak ve hikmetle yaratan. Dilerse insanları yok edip yerlerine yeni halk getirebilen. Bunu yapmakta kendisine zor gelmeyen! (Ayet:19-20)

2- Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız saymakla bitiremezsiniz. İnsan çok zâlim ve çok nankördür! (Ayet:34)

3- Yâ Rabbi! Beni ve benim zürriyetimden olanları namazda devamlı kıl. Ey Rabbimiz, duamı kabul buyur.(Ayet:40)

4- Ey Rabbimiz! Hesabın görüldüğü günde beni, anne ve babamı ve bütün mü’minleri mağfiretinle bağışla. (Ayet: 41)

HİCR:

1- Ey gökte burçlar yaratan ve seyredenler için onları süsleyen! (Ayet: 16)

2-Ey Muhammed’e (a.s.m.) tekrarlanan yedi âyetli Fâtiha’yı ve azametli Kur’ân’ı veren! (Ayet: 87)

NAHL:

1- Ey melekleri kendi emriyle kullarından dilediği kimseye indirip vahy eden! (Ayet: 2)

2- Ey göklerde ve yerde hareket eden her şeyin, kıpırdayan tüm canlı ve meleklerin kibirlenmeden Kendisine secde ettiği! (Ayet:49)

3- Ey adaleti, iyiliği ve kendisini görür gibi ibadet etmeyi, akrabaya ikramda bulunmayı emreden; fuhşiyâtı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklayan. Düşünsünler ibret alsınlar diye insanlara öğüt veren! (Ayet:90)

4- Allah takvâlı olanlar, iyilik yapanlar, kulluğu hakkıyla yerine getirenlerle beraberdir. (Ayet:128)

İSRÂ:

1- Ey Âyetlerinden, delillerinden bir kısmını göstermek için kulu Muhammed’i Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığı Mescid-i Aksâya bir gece seyahat ettiren! (Ayet: 1)

2- Ey yedi gökle, yer ve içindekiler Kendisini teşbih eden! (Ayet: 44)

3- Ey nebilerin bir kısmını diğerlerine üstün kılan ve Davud’a Zebur’u veren! (Ayet:55)

4- Ey Âdemoğullarına ikramda bulunup şereflendiren, karada ve denizde onları nakil vasıtalarıyla taşıyan, hoş ve temiz nimetlerle rızıklandıran ve yarattığı varlıkların çoğuna üstün kılan! (Ayet:70)

5- Ey Muhammed’i (a.s.m.) kıyamet günü makam-ı Mahmud’a eriştirecek olan! (Ayet:79)

6- Ey Kur’an’dan mü’minler için şifâ ve rahmet olan şeyleri indiren. Zâlimler için ise hüsrandan başka bir şey arttırmayan! (Ayet:82)

7- Ey evlât edinmeyen, mülkünde ortağı bulunmayan, âczden münezzeh olup yardıma muhtaç olmayan, büyüklük ve yüceliği biz kulları tarafından ilan edilmesi lazım gelen! (Ayet:111)

KEHF:

1- Ey kuluna kitabı indiren, içine hiçbir eğrilik ve tutarsızlık koymayan, dosdoğru kılan! (Ayet:1)

2- Ey hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmeyen! (Ayet:26)

3- Ey Zülkarneyn’e ihsan eden, muhtaç olduğu herşeye ulaşacak bir sebep veren. (Ayet:84)

MERYEM:

1- Ey Hz. Meryem’e beşer suretinde görünen, bir ruhanî gönderen. (Ayet: 17)

2- Ey Musa’ya (a.s.) Tûr’un sağ tarafından nida eden ve hususî muhatab kılmak için onu iyice yakınlaştıran! (Ayet:52)

3- Ey İdris’i (a.s.) üstün ve yüce bir makam ve mekâna yücelten! (Ayet:57)

TÂHÂ:

1- Ey yeri ve yüce gökleri yaratan, Arşına kurulup, kâinata hükümrân olan! (Ayet:4-5)

2- Ey göklerde, yerde, ikisinin arasında ve toprağın altında bulunan ne varsa hepsi kendisinin olan! (Ayet:6)

3- Ey gizliyi de gizliden daha gizliyi de bilen! (Ayet:7)

4- Ey mahşer günü rahmeti geniş ve bol olan Rahmaniyetinin azameti önünde seslerin kısılıp kaldığı, fısıltıdan başka bir ses duyulmadığı! (Ayet: 108)

ENBİYÂ:

1- Ey gökte olsun yerde olsun her sözü bilen ve duyan, Semi’ ve Alîm olan! (Ayet:4)

2- Ey göklerde ve yerde ne varsa Kendisinin olan ve huzurundakiler Kendisine çekinmeden, kibirlenmeden, bıkmadan gece ve gündüz ibadet ve teşbih eden! (Ayet:19-20)

3- Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan, onların herbirini bir yörüngede yüzdüren! (Ayet:33)

4- Ey kıyamet günü adalet terazilerini kuran, hiç bir kimseyi en küçük bir haksızlığa uğratmayan! (Ayet:47)

HAC:

1- Ey İbrahim’e Beytullahın yerini gösteren ve “Bana hiçbir şeyi ortak koşma, Beytimi de tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temiz tut”. (Ayet: 26)

2- Ey İbrahim’e “İnsanları hacca davet et. İster yaya olarak ister uzak yollardan yorgun develer üzerinde sana gelsinler.” buyuran. (Ayet: 27)

3-Ey gökten su indirip, yeryüzünü yemyeşil kılan, çok ihsan sahibi Latif, her şeyden haberdar olan Habîr! (Ayet:63)

4- Ey en güzel Mevla ve en iyi yardımcı! (Ayet:78)

MÜ’MİNÛN:

1- Ey hayat veren, ölüm veren, geceyi ve gündüzü değiştiren, akıl sahiplerini düşünceye davet eden! (Ayet:80)

2- Mülkün sahibi Hak olan Allah her şeyden üstün ve yücedir, Ondan başka ilâh yoktur, bütün kâinata ihata eden bereket kaynağı Arş’ın sahibi ve Rabbidir!. (Ayet:116)

3- Ey Rabbim, bağışla ve merhamet et, Sensin merhamet edenlerin en hayırlısı! (Ayet:118)

NÛR:

1- Ey her canlıyı sudan yaratan! Onlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki, kimide dört ayaküstünde yürür. (Ayet:45)

2- Ey her şeyi en iyi bilen Alîm olan Allah! (Ayet:64)

FÛRKAN:

1- Ey âlemleri uyarsın diye has kulu Muhammede (a.s.m.) hakkı batıldan ayıran Furkan’ı indiren! (Ayet:1)

2- Ey rüzgârı rahmetinin müjdecisi olarak gönderip, gökten tertemiz bir su indiren! (Ayet: 48)

3- Ey insanı sudan yaratıp kadın ve erkekten nesiller ve akrabalıklar vücuda getiren! (Ayet: 54)

4- Ey tefekkür ederek ders almak veya şükretmek isteyenler için geceyle gündüzü ardarda getiren! (Ayet: 62)

ŞUARÂ:

1- Ey yeryüzünde güzel ve faydalı çiftlerden nice bitkiler yetiştiren! (Ayet:7)

2- Ey celali ile sihirbazları secdeye kapandıran, onlara “Âlemlerin Rabbi olan Musa ve Harun’un Rabbine iman ettik” dedirten! (Ayet: 46-48)

3- Ey kıyamet günü Cenneti takva sahiplerine yaklaştıran, Cehennemi de azgınlar için ortaya çıkaran! (Ayet: 90-91)

4- Ey herşeye galip Azîz, şefkat ve merhamet sahibi Rahim ve Rûhu’l-emin olan Cebrail’in Rabbi! (Ayet:191-193)

NEML:

1- Ey göklerdeki ve yerdeki gizlilikleri meydana çıkaran ve insanların gizlediğini de açığa vurduklarını da bilen! (Ayet: 25)

2- Ey yeri oturmaya uygun ve elverişli kılan, içinde yer yer nehirler akıtıp yüksek ve sağlam dağlar yaratan ve iki deniz arasına engel koyan! (Ayet:61)

3- Ey darda kalıp, çaresizliğe düşmüş, kendisine duâ eden, yalvaran kimseye, cevap veren, imdadına yetişen, sıkıntısını gideren ve karanın ve denizin karanlıklarında yol gösteren Zat! (Ayet: 62-63)

4- Ey herşeyi yerli yerinde sanatlı, muhkem ve mükemmel yapan, kulların yaptıklarından haberdar olan! (Ayet: 88)

KASAS:

1- Ey yeryüzünde zayıf düşürülen kimselere lütuf ve ihsanda bulunan, onları örnek insanlar yapan, zalimlerin elinde bulunan mülke ve yeryüzündeki nimetlere vâris kılan! (Ayet:5)

2- Ey va’dine inananlardan olması için Musa’nın annesinin kalbine sabır metanet veren! (Ayet: 10)

3- Ey başta da sonda da, dünyada da ahirette de bütün hamdler, senalar, Medihler minnetler, hüküm ve hükümranlık yalnız Kendisine mahsus olan, bizim de huzuruna varacağımız tek ve bir olan Allah! (Ayet:70)

ANKEBUT:

1- Ey bütün varlık âleminin içinde ve bütün canlıların, bilhassa insanların kalbinde var olan herşeyi bilen! (Ayet: 10)

2- Ey Nuh’u ve gemide bulunanları kurtarıp, âlemlere ibret yapan! (Ayet: 15)

3- Ey iyilik edip, iyi davranıp, kulluğun hakkını verenlerle beraber olan! (Ayet:69)

RUM:

1- Ey önce de sonra da hüküm ve karar Kendisine has olan! Günü geldiğinde de müminleri, vereceği zaferle sevindiren, dilediğine yardım eden herşeye galip Azîz, çok merhamet sahibi Rahîm! (Ayet: 4-5)

2- Ey mahlûkatı ilkin yoktan yaratan, ölümünden sonra tekrar diriltecek olan ve bunu yapmak kudretine gayet kolay gelen ve göklerde ve yerde tecelli eden en yüce sıfatlar Kendisinin olan, kudreti herşeye galip gelen Azîz, ve hikmeti her şeyi içine alan Hakîm!. (Ayet:27)

LOKMAN:

1- Ey içimizi ve dışımızı, görünen ve görünmeyen nimetleriyle donatan, bize bol bol nimetler veren! (Ayet:20)

2- Ey kâfirlere kısa bir süre imkân verip nimetlendiren, sonra da şiddetli bir azaba mahkûm eden! (Ayet: 24)

3- Ey Kıyâmet’in ne zaman kopacağını ancak kendisi bilen, yağmuru indiren, rahimlerde var olan maddî ve manevî herşey ilmi dairesinde olan! (Ayet:34)

SECDE:

1- Ey gaybı ve şehadeti, görünmeyen ve görünen âlemleri bilen, mutlak galebe ve kudret sahibi Azîz, sonsuz rahmet sahibi Rahîm! (Ayet:6)

2- Ey yarattığı herşeyi güzel ve muhkem yapıp insanı ilk önce çamurdan yaratan, sonra neslini basit ve hakir bir suyun özünden, meniden meydana getiren! (Ayet:7-8)

AHZAB:

1- Ey hakkı söyleyen, doğru yolu gösteren! (Ayet: 4)

2- Ey kâfirleri, hiç bir hayra eremeden, kinleriyle geri çeviren! (Ayet: 25)

3- Ey Muhammedi (a.s.m.) bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı olarak gönderen! (Ayet: 45)

4- Ey kâfirlere lanet eden, onlara alevli, şiddetli ateş hazırlayan!. (Ayet: 64)

SEBE’:

1- Ey âhirette bütün hamdler, senalar, şükür ve minnetler ancak Kendisine mahsus olan! (Ayet:1)

2- Ey dilediği kimsenin rızkını genişleten, dilediğinin rızkını kısan! (Ayet: 36, 39)

FÂTIR:

1- Ey dilediğini yaratan, mahlûkatı meşietiyle artıran, istediğine, istediği kadar fazla hususiyetler veren! (Ayet:1)

2- Ey ne göklerde ve ne de yerde Kendisini âciz bırakacak, bir şey olmayan, herşeyi hakkıyla bilen Alîm, herşeye gücü yeten Kadîr! (Ayet: 44)

YASİN:

1- Ey yerin bitirdiği her şeyi ve biz kullarını ve daha nice bilmediklerimizi çift yaratan! (Ayet: 36)

2- Ey ay için de birtakım, menziller takdir eden, onu kurumuş hurma salkımının dalına benzer ince yay halini alıncaya kadar döndüren! (Ayet:39)

3- Ey çürümüş kemikleri diriltecek olan! (Ayet:78)

SÂFFÂT:

1- Ey yıldızları dünya semâsına süs yapan, göğü yıldızlarla yaldızlayıp, âsî her türlü şeytandan koruyan! (Ayet:6-7)

2-Ey Mûsâ ve Harun’a ihsanda bulunan! (Ayet:114)

3-Onları ve kavimlerini büyük bir felâket ve sıkıntıdan kurtaran! (Ayet: 114)

4-Ey peygamber kullarına söz verip hayırlı vaadlerde bulunan! (Ayet: 171)

SAD:

1- Ey Davud’un (a.s.) hizmetine, sabah-akşam kendisiyle birlikte teşbih etmek için dağları râm ettiren! (Ayet: 18)

2- Ey Davud’a (a.s.) ilim, hikmet, isabetli karar verme ve meramını güzelce ifade etme kabiliyeti veren! (Ayet:20)

3- Ey Süleyman’ın (a.s.) emrine rüzgârı musahhar kılıp, istediği tarafa doğru onun emriyle tatlı tatlı estiren! (Ayet: 36)

ZÜMER:

1-Ey bütün günahları mağfiret eden Gafur ve Rahîm olan! (Ayet: 53)

2- Ey kıyamet günü dünya bütünüyle kudret pençesinde bulunan, göklerde sağ elinde dürülen, bütün noksanlardan münezzeh ve müşriklerin uydurdukları şirklerden yüce Olan! (Ayet: 67)

MÜ’MİN:

1-Ey günahları bağışlayan, tevbeleri kabul buyuran, cezalandırması pek şiddetli ve ihsanı çok geniş olan, Kendisinden başka ilâh olmayan, dönüş yalnız Kendisine olan! (Ayet: 3)

2- Ey gözlerin hâin bakışını, gönüllerin gizlediklerini bilen! (Ayet: 19)

FUSSİLET:

1-Ey hikmetiyle yedi göğü iki günde yaratan, her göğe emirlerini ve ona âit vazifeleri bildiren! (Ayet: 12)

2- Ey hem mağfiret hem de pek acı azap sahibi olan! (Ayet: 43)

3- Ey isim ve sıfatlarıyla herşeyi ihata eden! (Ayet: 54)

ŞÛRA:

1-Ey insanlar ümit kestikten sonra imdat olan yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan en iyi sahip ve dost olan Velî ve bütün medih ve senaya layık Hamîd! (Ayet: 28)

2- Ey dilediğini yaratan, dilediğine kız, dilediğine de erkek evlat bahşeden! (Ayet: 49)

ZUHRUF:

1-Ey birbirlerine işlerini gördürsünler diye kullarının bir kısmına diğerinden üstün imkânlar veren, rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlı olan! (Ayet: 32)

2- Ey kullarının sırlarını ve gizli konuşmalarını işiten ve yanlarındaki melekleri de onların herşeyini yazıp kaydeden! (Ayet: 80)

3- Ey gökte de yerde de tek ve gerçek ilâh olan! (Ayet: 84)

DUHAN:

1-Ey hayat veren ve hayatı alıp öldüren, bizim ve bizden önce gelmiş geçmiş atalarımızın da Rabbi olan! (Ayet: 8)

2- Ey İsrailoğullarını, haddini aşan zorba Firavunun o aşağılayan ve zelil eden azabından kurtaran! (Ayet: 30-31)

CÂSİYE:

1- Ey göklerde ve yerde ne varsa hepsini bir lütuf olarak kullarının hizmetine verip, onlara musahhar kılan!(Ayet: 13)

2- Ey İsrailoğullarına, kitap, hükümranlık, hikmet ve nübüvvet veren, Onları helal ve has nimetlerle rızıklandıran ve onları o zamanki ümmetlere üstün kılan! (Ayet:16)

3- Ey gökte ve yerde büyüklük ve kibriyâ Kendisine ait olan, üstün kudret ve galebe sahibi Azîz ve ince ve ihatalı hikmet sahibi Hakîm! (Ayet:37)

AHKAF:

1-Ey insana, anne ve babasına karşı güzel muamele etmesini emreden! Zira annesi onu nice zahmetlerle karnında taşımış ve nice güçlüklerle doğurmuştur. (Ayet: 15)

2- Ey kâfirlerin etraflarındaki beldelerden nicelerini helak eden ve belki inkâr ve isyanlarından dönerler diye ayetlerini de çeşitli üslûplarda açıklayan! (Ayet:27)

3- Ey gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmada yorulmayan ve hiçbir güçlük çekmeyen! (Ayet: 33)

MUHAMMED:

1-Ey dönüp dolaşacağımız yeri de, varıp duracağımız yeri de en iyi bilen! (Ayet: 19)

2- Ey içimizden cihâd edenleri ve sabredenleri ayırt etmek ve hallerimizi meydana çıkarmak için biz kullarını imtihan eden! (Ayet: 31)

FETİH:

1-Ey Muhammed’e (a.s.m.) apaçık bir fetih yolu açıp, zafer ihsan eden, üzerindeki nimetini tamamlayan, ona pek şerefli ve izzetli bir zaferle yardım eden! (Ayet. 1-3)

2- Ey göklerin ve yerin orduları Kendisinin olan herşeyi bilen Alîm ve herşeyi hikmetle yapan Hakîm! (Ayet:4)

3- Ey, “O ağacın altında sana biat eden mü’minlerden Allah razı oldu. Kalplerinde olan ihlası ve vefayı bildiği için onların üzerine huzur ve emniyet indirdi ve onları pek yakın bir fetihle mükâfatlandırdı” buyuran! (Ayet: 18)

4- Ey bütün dinlere üstün kılmak üzere Resulünü hidayet ve hak dinle gönderen, buna ve herşeye de şahit olarak Kendisi yeten Allah !(Ayet.28)

HUCURAT:

1-Ey fazıl ve minneti ile bize imanı sevdiren ve onu kalplerimizde güzelleştiren küfür ve inkârı, fışkı ve isyanı bize çirkin gösteren. Göstermiş olduğu kimseler ise hidayete ermişlerin tâ kendisi olan! (Ayet: 7)

2- Ey adalet ve doğruluk üzere olanları seven! (Ayet: 9)

3- Ey göklerin ve yerin gaybını bilen, herkesin de ne yaptığını en iyi gören! (Ayet: 18)

KAF:

1-Ey gökten bereketli su indiren, indirdiği su ile bahçeler, bağlar ve biçilecek taneler, ekinler bitiren! (Ayet: 9)

2- Ey insanı yaratan, nefsinin ona ne vesvese verdiğini, neler telkin ettiğini pekiyi bilen ve ona şah damarından daha yakın olan! (Ayet: 16)

3- Ey sözü ve vaadi, kararı ve hükümleri değiştirilmeyen ve asla kullarına zulm ve haksızlık etmeyen! (Ayet: 29)

ZÂRİYÂT:

1- Ey Firavun’u, adamlarını ve ordusunu yakalayan, onları denize atan! O Firavun ki kınanacak işler yapıyordu, denizde boğulurken de kendini kınıyordu. (Ayet:40)

2- Ey Ad Kavminin üzerine hayırsız, helak edici, her şeyi kasıp kavuran, köklerini kurutan, uğradığı her şeyi çürütüp, küle çeviren bir rüzgâr gönderen! (Ayet: 41- 42)

3- Yâ Allah! Sensin rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi! (Ayet: 58)

TÛR:

1-Ey Tur Dağının, neşredilmiş ince deri sayfalar üzerine yazılı kitabın, gökte meleklerin tavaf ettiği Beyti-i Ma’mûr makamının, yükseltilmiş tavan gibi olan semânın ve dop dolu denizin Rabbi! (Ayet: 1)

2- Ey “Rabbinin azabı muhakkak gelecektir” buyuran! (Ayet: 7)

3- Ey çok ihsan ve iyilik sahibi olan Berr ve geniş merhamet ve şefkat sahibi Rahîm! (Ayet: 28)

NECM:

1-Ey kuvvetleri şiddetli ve müthiş olan, peygamberi de Kendisinin öğrettiği ilim ve nübüvvetle yükselip doğruluveren, yüce mevlâ! (Ayet:5-6)

2- Ey kötülük edenleri, yaptıkları ile cezalandıran, iyilik yapıp güzel davrananları da yaptıklarının daha da güzeliyle mükâfatlandıran! (Ayet:31)

3- Ey rahime atılan nutfeden erkek ve dişi çiftleri yaratan! (Ayet: 45-46)

4- Ey birinci Âd kavmi ile Semud kavmini helak eden, onlardan geriye kimseyi sağ bırakmayan! (Ayet:51)

KAMER:

1- Ey gök kapılarını boşalan bir su ile açan, bütün yeryüzünü de su fışkıran pınarlara çeviren, takdir edilen Nuh Tufanı için göğün ve yerin sularını birleştiren! (Ayet:11-12)

2- Ey ders ve ibret alınması, tefekkür ve hatırlanması için Kur’an’ı kolaylaştıran, insanları ibret almaya ve tefekkür etmeye davet eden! (Ayet: 32)

3 -Ey Lût’un aile ve taraftarlarını azaptan seher vakti kurtaran! (Ayet: 34)

4- Ey Firavun’un hanedan ve taraftarlarını galip ve kudretli bir şekilde yakalayan! (Ayet: 42)

RAHMAN:

1-Ey Kur’an’ı öğreten, insanı yaratan, ona anlamayı ve anlatmayı öğreten! (Ayet: 2-4)

2- Ey göğü yükseltip, nizam ve ölçüyü koyan! (Ayet: 7)

3- Ey yeri canlılar için en uygun şekilde hazırlayan! (Ayet: 10)

4- Ey yücelik ve kerem sahibi olan Zülcelâli vel-ikram! (Ayet: 78)

VAKIA:

1- Ey kullarının neslini devam ettirmek için akıp gidecek olan menilerinden insan yaratan! (Ayet:58-59) Ektiklerini bitiren! (Ayet:63-64)

2- Ey yakılan ateşin ağacını bir ders alınması çölde ve yolda bulunanlar ve muhtaçlar için bir istifade vesilesi kılan! (Ayet:72-73)

3- Ey Kur’an tarafından inen âlemlerin Rabbi olan Rabbulalemin! (Ayet: 80)

HADÎD:

1-Ey “göklerde ve yerde bulunan her şey, Allah’ı tesbîh eder. O Azîz’dir, Hakîm’dir” diye buyuran! (Ayet: 1)

2- Ey Nûh ve İbrahim’i peygamber olarak gönderen, zürriyetlerinden gelenlere de Kitap ve nübüvvet veren! (Ayet: 26)

3- Ey lütuf ve kerem elinde bulunan, onu dilediğine veren büyük lütuf ve fazl sahibi! (Ayet: 29)

MÜCÂDELE:

1-Ey göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilen, üç kişi arasında gizli bir konuşma geçmez ki, dördüncüsü, beş kişi olmaz ki altıncısı Kendisi olmasın. Bundan az da olsalar, çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar onlarla beraber olan! (Ayet: 7)

2- Ey “Ben ve Resullerim elbette üstün ve galip geliriz” diye hüküm edip yazan, Kavî ve Azîz olan Allah! (Ayet: 21)

HAŞİR:

1-Ey Ehl-i Kitaptan olan kâfirleri ilk sürgünde yurtlarından çıkaran! Hâlbuki mü’minler onların çıkacaklarına asla ihtimal vermiyorlardı! (Ayet:2)

2- Ey rahmeti her şeyi kuşatan Rahman, sevdiklerine hususî şefkat ve merhamet eden Rahîm, mülkün sahibi Melik, bütün ayıplardan uzak, bütün temizliklerin esas sahibi olan Kuddus, her türlü acz, kusur ve noksanlıktan münezzeh olan, selamet kendisinden gelen Selâm, emniyet ve emân veren kalplere iman bahşeden Mü’min, herşeyin dizgini elinde, bütün mevcudatı çepeçevre kudret pençesinde tutan, gözeten, koruyan Müheymin, kudreti herşeye galip olan Azîz, kimsenin O’na karşı koyamadığı Cebbar, büyüklük ancak kendisine has olan Mütekebbir, herşeyin yaratıcısı olan Halık, bir şeyden çok şeyi örneksiz yaratan Bârî herşeye münasip suret giydiren Musavvir, kudretiyle herşeye galip olan Aziz, hikmetiyle her şeyi kuşatan Hakîm olan Allah! (Ayet: 22- 24)

MÜMTEHİNE:

1- Ey Kıyamet Günü iyilerle kötülerin arasını ayıracak olan ve kullarının yaptıkları herşeyi hakkıyla gören Basîr olan Allah! (Ayet:3)

2- Ey herşeye gücü yeten Kadîr, günahları bağışlayan Gafur, kullarına merhamet ve şefkat eden Rahîm! (Ayet: 7)

SAF:

1-Ey, taşları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saflar halinde, kendi yolunda savaşanları seven! (Ayet: 4)

2-Ey düşmanlarına karşı îman edenlere yardım eden, galip ve üstün kılan! (Ayet: 14)

CUM’A:

1-Ey okuma, yazma bilmeyen ümmî ve yolunu iyice şaşırmış dalalete düşmüş bir kavmin içinden kendilerine âyetlerini okuyan, onları inkâr ve günah kirlerinden temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir resul gönderen! (Ayet: 2)

2- Ey lütf ve ihsan elinde bulunan, dilediğine veren, büyük lütuf sahibi olan Allah! (Ayet:4)

3- Ey en hayırlı rızık veren, en güzel şekilde rızıklandıran! (Ayet: 11)

MÜNÂFIKUN:

1-Ey göklerin ve yerin hazinelerinin sahibi! (Ayet7)

2-Ey yaptıklarından hakkıyla haberdar olan! (Ayet: 11)

TEĞÂBÜN:

1- Ey mülk ve hükümranlık, hamd ve senalar Kendisine mahsus olan, herşeye kuvvet ve kudreti yeten! (Ayet: 1)

2- Ey göklerde ve yerde var olan her şeyi bilen, kulların gizlediklerinden ve açığa vurduklarından da hakkıyla haberdar olan ve sinelerin, gönüllerin künhünü bilen! (Ayet:4)

3- Ey fırsat verip zaman tanıyan, hemen cezalandırmayan, yumuşak muamele eden Halîm, iyilik ve şükrün karşılığını fazlasıyla veren Şekûr! (Ayet: 17)

4- Ey görünmeyen Gayb ve görünen Şehadet âlemlerini hakkıyla bilen, Azîz ve Hakîm olan Allah! (Ayet: 18)

TALÂK:

1- Ey herşey için bir ölçü ve vâde koyan! (Ayet:3)

2- Ey yedi kat göğü ve yerden de onların benzerini yaratan, her şeye kuvveti ve kudreti yeten ve herşeyi ilmiyle ihata eden! (Ayet: 12)

TAHRÎM:

1-Ey emrine isyan edenlere yakıtı insanlar ve taşlar olan dehşetli ateşi hazırlayan! (Ayet: 6)

2- Ey iman edenlere ibretli ve hikmetli misaller getiren! (Ayet: 11)

MÜLK:

1-Ey Şânı yüce kadri büyük; mülk ve hâkimiyet elinde bulunan, herşeye kadir olan Allah! (Ayet: 1)

2- Ey ölüm ve hayatı yaratan, üstün ve galip olan Azîz, çok bağışlayan Gafur! (Ayet: 2)

3- Ey dünya semasını nur ve ışık saçan lambalarla donatan, onları şeytanlara atılacak şeyler kılan ve bunlar için alevli âteş azabı hazırlayan! (Ayet: 5)

KALEM (NÛN):

1- Ey yolundan sapanları, dalalete düşenleri ve hak yola gelenleri, hidayete girenleri, herkesten en iyi bilen! (Ayet: 7)

2- Ey Kur’ânı yalan sayanları, bilmedikleri, farkına varmadıkları bir yerden, yavaş yavaş helak eden, azaba atan! (Ayet: 44)

HAKKA:

1- Ey Semud kavmini şiddetli ve yıkıcı bir sesle helak eden! (Ayet: 5)

2- Âd Kavmini de azgın, soğuk, dehşetli bir kasırga ile yok eden! (Ayet: 6)

3- Ey onları şiddetli ve dehşetli bir azapla yakalayan! (Ayet: 10)

4- Ey o gün Arşını onların üstünde sekiz meleğin taşıdığı! (Ayet: 17)

MEÂRİC:

1-Ey meleklerin ve Cebrail’n kendisine doğru yükseldiği, yüce âlemlerin ve makamların sahibi! (Ayet: 3-4)

2-Ey insanı hırslı, huysuz ve sabırsız olarak yaratan! Öyle ki insan, kendisine azıcık bir kötülük dokunduğunda feryat ve figan edip sızlanır. (Ayet:i9-20)

NUH:

1- Ey yedi göğü birbiri üstünde tabaka tabaka ahenkli yaratan! Onların içinde ayı bir nur, güneşi de ışıklı bir kandil yapan! (Ayet:15-16)

CİN:

1-Ey şanı yüce azameti herşeyden üstün olan, eş ve evlât edinmeyen! (Ayet: 3)

MÜZEMMİL:

1- Ey Doğunun ve Batının Rabbi, Kendisinden başka ilâh ve hak mabud olmayan, vekil ve sahib edilmesi lazım gelinen. Sen Onu vekil edin! (Ayet: 9)

2- Ey nezdinde Cehennem ehli için ağır zincirler, alevli ateşler, boğazdan geçmeyen dikenli yiyecekler ve pek acı azaplar bulunan! (Ayet: 12-13)

MÜDDESSİR:

1-Ey ayın, dönüp giden gecenin, ağarmakta olan sabahın Rabbi! (Ayet: 32-34)

2- Ey ceza vermekte celalinden korukulup takvada bulunulmaya layık olan, günahları bağışlamada, mağfiretinden ümit kesilmeyen!(Ayet: 56)

KIYAMET:

1-Ey Kıyamet gününün ve kusurlardan pişmanlık duyup kendini kınayan nefsin Rabbi! (Ayet: 1-2)

2-Ey ölümün gelip çattığı gün sevkiyat, divan-ı huzuruna doğru olan! (Ayet:30)

3- Ey her iki cinsi, erkek ve dişiyi yaratan, ölüleri diriltmeye kadir olan! (Ayet: 39-40)

İNSAN (DEHİR):

1-Ey insanı katışık bir nutfeden yaratan, imtihan etmek için onu işiten ve gören kılan. (Ayet:2)

2-Ey kâfirlere zincirler, kelepçeler, alevli ateşler hazırlayan! (Ayet: 4)

3-Ey dilediğini rahmetine alan, zalimlere ise gayet acı bir ceza hazırlayan! (Ayet: 31)

MÜRSELÂT:

1- Ey birbiri ardınca gönderilenlerin, süratle eserek; büküp devirenlerin, yaydıkça yayanların, seçip ayıranların, bir öğüt bırakanların ve tevbekarlara özür, inkâr edenlere tehdit getiren, meleklerin, rüzgârların Rabbi! (Ayet: 1-6)

NEBE’ (ENEB’ÜL-AZÎM):

1 – Ey kullarını çift çift yaratan! (Ayet: 8)

2- Ey geceyi uyumak için bir örtü, gündüzü de çalışmak için bir maişet vakti kılan! (Ayet.10-11)

NÂZİÂT:

1- Ey şiddetle söküp çıkaran, kolaylıkla çekip alan, sür’atle yüzüp giden, yarışıp geçen, derken işi düzenleyip tedbir eden meleklerin Rabbi! (Ayet:15-16)

2- Ey göğün tavanını yükseltip tanzim eden, gecesini karartıp karanlık kılan, gündüzünü ağartıp aydınlığı çıkaran! (Ayet: 28-29)

ABESE:

1- Ey insanı bir damla sudan yaratan, herşeyini takdir eden, ölçülü kılan, sonra doğum, hayat ve hidayet yollarını ona kolaylaştıran, sonra onu öldürüp kabre koyan, sonra dilediği zaman onu tekrar dirilten “Hayır hayır, doğrusu insan Allah’ın emrettiğini hiç tam olarak yapmadı, şükrünü kulluğunu tam yerine getirmedi” diye buyuran! (Ayet: 19-23)

2- Ey yağmur suyunu gökten şırıl şırıl indiren, toprağı güzelce yaran, ondan daneler üzümler, sebzeler, zeytinlikler, hurmalıklar bitiren! (Ayet:25-29)

TEKVİR:

1- Ey Kıyamet koptuğunda güneşi dürüp kaldıran, yıldızları yörüngelerinden söküp dağıtan, kıymetli malları, on aylık gebe develeri başıboş salı verdiren Zat-ı zülcelal! (Ayet: 1, 2, 3)

2-Ey gizlenen sonra görünen yıldızların, dolaşıp sonra yörüngelerine dönen gezegenlerin, karardığı zaman gecenin, ağardığı zaman sabahın Rabbi! (Ayet: 15-18)

İNFİTAR:

1- Ey Kıyamet günü göğü yarıp çatlatan, yıldızları dağıtıp saçan, denizleri fışkırtıp karıştıran, kabirlerin içini dışına çeviren, içindekileri diriltip dışarı çıkaran! (Ayet: 1-4)

2- Ey kötüleri, günahkârlı Siccînde kaydeden! (Ayet:7)

3- Ey iyi kimselere sonu misk kokan, ağzı mühürlü hâlis bir şarap içiren! (Ayet: 25-26)

İNŞİKAK:

1- Ey Kıyamet günü göğü yaran, yeri dümdüz eden! (Ayet: 1-2)

2- Ey güneş batınca şafağın, gece bastırınca kapladıklarının, dolunay halini alan Ayın Rabbi! (Ayet:16-18)

BÜRÛC:

1- Ey burçlarla süslü gökyüzünün, geleceği vâdolunan Kıyamet gününün, şahitlik edecek Peygamberin ve şahitlik edeceği ümmetinin Rabbi! (Ayet: 1-3)

2-Ey tutuşu, darbesi zâlimlere, hunharlara karşı pek şiddetli olan, yoktan örneksiz, taklitsiz ilk olarak yaratan, ölümden sonra dirilten, çok bağışlayan Gafur, pek seven Vedud. Sen yüce Arşın sahibi ve murat ettiğini yapansın.! (Ayet: 12-16)

TÂRİK:

1- Ey insanı erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkan ve dışarı atılan bir sudan yaratan! (Ayet: 6-7)

A’LÂ:

1- Ey yaratıp düzene koyan, takdir edip ölçü tayin eden, maddî manevî saadet için yollar gösteren, yerden yeşillikleri çıkaran! (Ayet:2-4)

2- Ey sır olan gizliyi, gizlinin de gizlisini bilen(Ayet: 7)

GÂŞİYE:

1- Ey semayı direksiz yükselten dağları türlü türlü faydalar için direkler gibi diken, yeryüzünü hayata uygun kılıp yayan! (Ayet:18-20)

2- Ey herkesin dönüşü nihayet Kendisine olan, sonra da hesaplarını bizzat Kendisi gören! (Ayet:25-26)

FECR:

1- Ey nurun doğuşu olan fecrin, hayır ve sevapların vakti olan gecenin, çift ve tek olan herşeyin, karanlıklar içinde, yürüyüp gitmekte olan gecenin Rabbi! ki bunlara yemin etmek, akıl sahiplerine delil olarak yetmez mi? (Ayet:1-5)

2- Ey azabından daha şiddetli azabı kimse veremeyen, vuracağı bağı kimse vuramayan! (Ayet: 25-26)

BELED:

1-Ey kendisine karşı kimsenin güç yetiremeyeceğini zanneden insanı, zorluklar, yorgunluklar ve sıkıntılardan geçmek üzere yaratan! (Ayet: 4-5)

2-Ey insana iki göz, bir dil ve iki dudak veren, doğduktan sonra gıda alması için sütle dolu iki meme bahşeden, iyilik ve hidayet, kötülük ve dalalet yollarını gösteren! (Ayet 8-10)

ŞEMS:

1-Ey güneşin ve güneşten meydana gelen aydınlığın ve güneşi nuruyla izlediği zaman ayın ve onu gösterince gündüzün ve bürüp sarınca gecenin Rabbi! (Ayet: 1-4)

2- Ey “Yaptıkları günahlardan dolayı Rab’leri azabı başlarına geçirip, hiçbiri kurtulmadan onları yerle bir ettiği gibi Allah cezalandırmaktan çekilecek değildir” diye buyuran! (Ayet: 14-15)

LEYL:

1- Ey her tarafı karanlığı ile sardığı zaman gecenin, açılıp parladığı zaman gündüzün Rabbi! (Ayet: 1-2)

2- Ey hidayet etmek, doğru yolu göstermek Kendisine ait olan, ahiret ve dünyada ne varsa Kendisinin mülkü olan! (Ayet: 12-13)

DUHÂ:

1-Ey güneşin yükselip parlak halini aldığı kuşluk vaktinin, sükûnete erdiği an gecenin Rabbi! (Ayet: 1-2)

2- Ey peygamberine, razı ve hoşnut edinceye kadar şefaat, sevap, ikram ve ihsanda bulunacak olan! (Ayet: 5)

İNŞİRAH:

1-Ey peygamberinin gönlünü, göğsünü hidayet ve imanla, ilim ve hikmetle huzur ve sekinetle açıp genişleten! (Ayet: 1-2)

2- Ey her güçlükle beraber bir kolaylık veren! (Ayet:5)

TÎN:

1-Ey Sina dağı olan Tûr-i Sina’ya ve güvenli, emin bir belde olan Mekke’ye yemin eden, insanı en güzel ve mükemmel bir surette yaratan! (Ayet: 2-4)

ALÂK:

1-Ey kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediğini bildiren! (Ayet: 4-5)

2-Ey dönüş nihayet ancak Kendisine olan! (Ayet:8)

KADR:

1-Ey Rablerinin izniyle verilen her bir emri yerine getirmek için, melekler ve Cebrail’in indiği Kadir Gecesini bin aydan daha hayırlı kılan! (Ayet: 3-4)

BEYYİNE (LEMYEKÛN):

1-Ey içinde hak, hikmet, adalet ve en doğru hükümler bulunan, hatadan uzak tertemiz sahifeler indiren! (Ayet:2-3)

ZİLZAL:

1-Ey kıyamet günü yeri sarsıp zelzeleye veren, içindeki bütün ağırlıklarını çıkarıp dışarı atan! (Ayet: 1-2)

ÂDİYAT:

1-Ey nefes nefese, harıl harıl koşan, koşarken nallarıyla kıvılcım saçan ve ansızın sabah baskın yapan atların Rabbi! (Ayet: 1-3)

KARÎA:

1-Ey iradesiyle Kıyametin dehşetinden insanların ateşe çarpıp yere serilmiş pervaneler gibi olacağı, dağların da rengârenk yün gibi atılacağı! (Ayet:4-5)

TEKÂSÜR:

1-Ey kullarını o gün verdiği çeşit çeşit nimetlerden hesaba çekecek olan! (Ayet: 8)

ASR:

1-Ey kâfirleri hüsrana uğratan, biz mü’min kullarına hakkı ve sabrı emreden! (Ayet: 2-3)

HÜMEZE:

1-Ey tutuşturulmuş ve yandıkça kalplere işleyip, saran ateşi yaratan! (Ayet: 6-7)

2- Ey düşmanlarını uzun sütunlara bağlayan ve kapalı ateş içinde bırakan! (Ayet: 8-9)

FİL:

1-Ey Fil Sahiplerini helak eden, onların kötü tuzaklarını boşa çıkaran, onlara pişmiş çamurdan sert taşlar atan sürü sürü ebabil kuşları gönderen! (Ayet: 1-4)

KUREYŞ:

1-Ey açlık çeken kullarını doyuran ve türlü korkudan emin kılan! (Ayet: 4)

MÂÛN:

1-Ey namazı eda etmekten gafil, ibadetlerini gösteriş için yapan ve en küçük yardımı bile muhtaçlardan esirgeyenlerin “vay haline” diyen!. (Ayet: 4-7)

KEVSER:

1-Ey Hz. Muhammed’e (a.s.m.) dünya ve ahirette çok hayırlar veren ve Cennette çok üstün meziyyetleri olan Kevser nehrini bahşeden, ona ve ümmetine namaz kılmayı Kurban kesmeyi emreden! (Ayet: 1-2)

KÂFİRÛN:

1-Ey kâfirleri ve taptıkları her şeyi helak eden!

NASR:

1-Ey Hz. Muhammedi (a.s.m.) muzaffer kılan, düşmanına karşı Mekke kapılarını ona açan ve tevbesini kabul buyuran! (Ayet:1,3)

TEBBET (LEHEB):

1- Ey Ebû Leheb-i helak eden ve onu alevi yükselen bir ateşe koyan! (Ayet:1,3)

İHLAS:

1-Ey bir ve tek olan Ehad, herşey Kendisine muhtaç, Kendisi kimseye muhtaç olmayan Samed, nesli evladı olmayan kimseyi doğurmayan, vücudu hiçbir vücuttan çıkmayan doğmamış olan, dengi ve benzeri olmayan!. (Ayet:1-4)

FELÂK:

1-Ey karanlıkları yararak gelen sabahın ve her şeyin Rabbi! Beni yarattıklarının şerrinden, karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden muhafaza eyle! (Ayet: 1-5)

NAS:

1-Ey insanların Rabb ve mürabbisi, insanların mâlik ve hükümdarı, insanların İlâh ve ma’budu! Beni insanların kalplerine sinsice vesvese verenin şerrinden, cinlerden ve insanlardan olan şeytanların şerrinden Muhafaza eyle! (Ayet: 1-6)

İzzet ve kudret Rabbi olan senin Rabbin onların bütün batıl iddialarından münezzehtir, yücedir. Selam olsun bütün peygamberlere. Hamdler, senalar ancak Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. (Sâffât: 180-182)

Tahmîdiye (Meali)

Bismihî Sübhânehû

Çoktan beri benim hususî bir virdim ve hiç kaleme alınmayan ve mesleğimizin dört esasından en büyük esası olan şükrün en geniş ve en yüksek mertebesini ihata eden ve bende çok defa maddî ve manevî hastalıkların bir nevi şifâsı olan ve İsm-i Âzam ile dokuz âyet-i uzmâyı içine alan ve on dokuz defa şükür ve hamdi azamî bir tarzda ifade ile tahmîdâtın adetleri ile o eşyanın lisân-ı haliyle ettikleri hamd ve senayı niyet ederek o hadsiz hamdlerin yekûnunu içine alan azametli ve geniş bir tahmidnâmeyi ve teşekkürnâme ve sekînedeki Esmâ-i Sittenin muazzam ve yeni bir dersidir.

Said Nursi

Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber Allahu ekber.

Bismillâhirrahmânirrahîm

Ferdün. Hayyün. Kayyûmün. Hakemün. Adlün. Kuddûsün. ([1])

“Allah Peygamberinin üzerine huzur ve emniyet indirdi” (Tevbe:40)

“Emniyete alındıkları için en büyük korku ve dehşet veren kıyametin kopması bile onları korkutamaz” (Enbiyâ:103)

“Onlara rızıklar verilir, onlar Allah’ın ihsan ettiği nimetlere kavuşmaktan dolayı sevinç içindedirler” (Âl-i îmran:169)

“Rahmet sahibi Rab’lerinden onlara söz olarak selâm gelir” (Yasin: 58)

“Ey ateş soğuk ve selametli ol” (Enbiyâ:69)

“Biz Kur’andan gelen ayetleri müminlere şifa ve rahmet olarak indiririz” (îsrâ:82) [2]

1- “Allah-u Teâlâya (c.c.) imana, Onun birliğine, isim ve sıfatlarından her birine; ezelden ebede kadar bütün isim ve sıfatlarının tecellîleri adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun ki kusur ve noksanlıktan münezzehtir Kendisinden başka ilâh yoktur”.

2- Muhammed’in risaletine ve o risalete imana; Muhammed Aleyhissalâtü Vesselamın yaptığı haseneler, üstün meziyetler sayılan kemâlâtı, sağladığı güzel neticeler ve faydalar sayısınca ve onun âl ve Âshâbı ve ümmetinin iyilikleri adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

3- Kur’an ve ona imana; Kur’an’ın akıllarda tasavvur edilen manaları sayısınca ve ahirzamana kadar havada temessül eden kelimeleri, harfleri adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

4- İman, Kur’an ve İslâm nimetine; melekler, ruhanîler ve insanlar adedince ve her zaman yaptıkları teşbihler, hamdler, tekbirler ve tehliller sayısınca Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

5-İman ve Kur’an nîmetine; yıldızlar ve yıldızların hareketleri, durmaları ve zerreleri adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

6- İman ve Kur’ân’a bitkiler, ağaçlar ve yaprakları, çiçekleri, meyveleri, çekirdekleri sayısınca ve yaptıkları teşbihler ve ettikleri hamdler adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

7- İman ve Kur’ân nimetine; kuşlar ve kuşcuklar, hayvanlar ve hayvancıklar sayısınca ve onların çıkardıkları sesler, aldıkları nefesler, yaptıkları teşbihler ve ettikleri hamdler adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

8- Allah’ın, üzerimize olan yiyecekteki ikram ve nimetlerine karşı; yemekler, nimetler sayısınca ve bunların çeşitleri, kokuları, tat ve parçaları adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

9- Allah’ın üzerimize olan iman, Kur’ân, Risâle-i Nur; Kadir, Mîrac, Beraat ve Regâib gecelerindeki nimetlerine karşı, Kadir, Mîraç, Beraat, Regâib geceleri ile Ramazan ayının dakikalarının âşireleri ([3]) sayısınca ve ahir zamana kadar Risâle-i Nur’un yazılan ve okunan harfleri adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

10-Kur’ân nimetine; inişinden beri ahir zamana kadar okunan kelime ve harflerinin sevapları adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

11- İman ve Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın rızası İslâmiyet nimetine karşılık; Mü’minlerin, Müslümanların yaptıkları hasenat adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

12- Kur’ân, iman ve Risâle-i Nur nimetine; kâinatın zerreleri, terkipleri ve yaptıkları tesbihatları adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

13- Kur’ân, îman ve İslâmiyete; bütün asır ve çağlarda, bütün mekân ve beldelerde var olan, ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları, yağmurların katreleri; kuşların nağmeleri, nurların lem’aları, çiçeklerin habbeleri, meyvelerin çekirdekleri adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

14-İman ve Kur’an’a; madenler ve madenlerden meydana gelen mevcudatın, hususiyetleri, güzel meyve ve neticeleri ve menfaatleri adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

15- Kur’ân, iman ve İslamiyet’e; melekler, ruhlar, insanlar, cinler, bitkiler, hayvanlar ve bunlar tarafından her zaman dergâh-ı ilâhiye yükselen hamdler, teşbihler adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

16- Kur’ân, iman ve Risâle-i Nur nimetine; denizler, karalar, Arş ve Kürsiyi, yer ve gökler dolusu Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

17- Ahiretin varlığına ve ona imana; dünya ve ahiret dolusu Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

18- Cennetin varlığına ve ona imana; Cennetler dolusu ebediyen Allah’ın Cennet ehlinin üzerine olan nimetleri, ikramları adedince Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

19- Her bir nimetine; bütün nimetleri adedince, şanına ve Zatına lâyık şekilde Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

20- Ya Allah.. Ya Rahman.. Ya Rahim.. Ya Ferd. Ya Hayy.. Ya Kayyûm.. Ya Hakem.. Ya Adl.. Ya Kuddûs.

21- Senden bu isimlerinin ve İsm-i Âzamının hakkı için, en iyi bir surette hakkı batıldan ayıran Kur’ân olan Furkan-ı Ahkeminin ayetlerinin hakkı için, Resûl-i Ekremin olan Efendimiz Muhammed’e (s.a.v), vücudumuzdaki zerreler, ömür ve hayatımızda geçirdiğimiz dakikaların âşireleri adedince rahmet ve salât indir! Seçkin peygamberinin (s.a.v) üzerine indirdiğin gibi bizim ve Risâle-i Nur Talebelerinin üzerine sekînet, huzur, sebat ve itmi’nan indir! îman ve Kur’ân hizmetinde, bizim ve Risâle-i Nur Talebelerinin üzerine sekînet, tertemiz hâlis îman, kâmil ve olgun yakîn, sâdık ve doğru niyet ve tam bir metanet indir! İslâm şeâirinden korkunç ve dehşetli bid’aları defetmekle korku ve telaşımızı emniyete çevir!

22- Yakın zamanda İslâm şeâirinin ilânı ve Risâle-i Nur’un İslâm âleminde tam revaç bulup, yayılmasıyla kalblerimizi ferahlandır! Din düşmanlarının tecâvüzlerinden bizi, dinimizi, Risâle-i Nur’u ve talebelerini muhafaza eyle, selâmet ver! Bize, Üstadımız Said Nursîye (r.a.) ve Risâle-i Nur Talebelerine, dinde, dünyada ve âhirette selâmet ve afiyet ihsan eyle, hastalıklarımıza şifa ver. Kur’ân-ı, bizim ve onların dertlerine şifa kıl. Bizi ve onları devamlı olarak hamd ve şükredenlerden eyle! Âmin..

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Allah Efendimiz Muhammed’e, onun âl ve Ashabının üzerine salat ve rahmet indirsin.

Âmin, âmin, âmin.


[1] Ferd: Rububiyetinde, ulûhiyetinde, isim ve sıfatlarında benzeri olmayan, tek ve bir olan.

Hayy: Mutlak, zatî, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan.

Kayyûm: Her şey kendisine dayanarak kaim olan, vücudu hiçbir vücuda dayanmayan.

Hakem: Hüküm sahibi. Hak sahihlerinin hakkını en güzel şekilde veren, kimseye zerre miktar zulmetmeyen.

Adl: Sonsuz, sınırsız mutlak adalet sahibi.

Kuddûs: Bütün, çirkinliklerden mutlak pâk ve temiz olan, pislikleri, kirleri gideren herşeye en güzel şekilde bakan. (Mütercim)

[2] Bu geçen altı isim ve altı ayet her hamdden önce tekrarlandığı için bir defaya mahsus olarak mana vermekle iktifa ettik. (Mütercim)

[3] Dakikan- 60= Saniye-f 60= Sâlise -=- 60= Râbia   60 = Hâmise -=- 60=

Sâdise-r 60= Sâbia   60= Sâmine   60 = Tâsia + 60 = Âşire. 1   dakika   =   167.961.600.000.000   Âşire   (yüzaltmışyedi   trilyon dokuzyüzaltmışbir milyar altıyüz milyon)    (Mütercim)

Hülâsatü’l-Hulasa (Meali)

(Özün Özü)

AYET’ÜL- KÜBRÂ’NIN ve

HİZBÜ’N-NURİYYENİN HÜLÂSATÜ’L-HÜLÂSASI

Geçen Ramazanın kudsî bir hediyesi ve Âyet’ül-Kübrâ’nın Birinci Makamının ayrı ve nurani diğer bir tarzı ve kâinat kitabının tevhid dili ile kısaca okuması ve kıraati ve geniş bir hayalin muhtasar bir tevhidnâmesi ve namaz tesbîhâtındaki tehlinin kâinat halka-i zikrinde ve lisan-ı hal ve lisan-ı kal ile erkân-ı âlemin çektikleri o Kelime-i Tevhidin feyizli bir tezahürü ve gelen ayetin iman noktasında bir parlak tefsiri olan Âyet’ül Kübrânın hülâsat’ül-hülâsasıdır. Ara sıra, bazı vakitte mütefekkirâne okunsa güzel olur imana kuvvet verir.

Said Nursî

Bismillâhirrahmânirrahîm

1- Yedi kat gökle yer ve içlerinde var olan kimseler Onu tesbih eder! Hiçbir şey yoktur ki, hamd ile ona teşbih etmesin (Ayet:44)

2- İman ettik ki:

3- Göklerin diliyle;

Yıldızlar, güneşler, aylar, gezegenler sözleriyle: Vücudu vacib ve gerekli olan Vahid’e Ehad’e, şahitlik eder, ahenkli düzen ve muntazam vazifeleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

4- Gökyüzünün diliyle;

Bulut, rüzgâr, şimşek, gök gürültüsü, yağmur sözleriyle..

Sağladıkları fayda şehadetiyle..

Hayat sahiplerinin ihtiyacını karşılamalarıyla:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

5- Unsurların, Elementlerin diliyle:

Meydana getirdikleri sanatlı, süslü neticeler, mükemmel hizmetler, toprak, demir, su ve havasında görünen tam bir itaat, musahhariyet, emre boyun eğme, intizamlı hareketleriyle..

Hadd-i zatlarında cahil, cansız, birbirlerine benzeyen, kayd ve hudut tanımaz her tarafa yayılır ve her şeyi istilâ eder olmalarıyla..

Ellerindeki neticelerin son derece ahenkli ve ölçülü bulunmasıyla:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

6- Yerin diliyle:

İhtiyaçlara hikmetle fayda sağlayan madenlerinin, canlılara rahmetle filiz açıp, gıda meydana getiren bitkilerinin kelimeleriyle..

Çeşit çeşit rızıkları inayetle temin etmek için ağaçlardaki meyvelerinin, içinde hikmet ve iradenin çok ince ve hassas ölçüleriyle..

İdare edilen hayvanlarının suretlerindeki hal sözleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

7- Denizlerin, çeşmelerin, nehirlerin diliyle:

Süslü cevherleri, muntazam hayvanları, ölçülü gelir ve giderleri, intizamla depo ve muhafaza edilmeleri, yerle beraber güneşin etrafında tedbir ve ihtişamla döndürülmelerinin sözleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

8-Dağların, vadilerin, derelerin, sahralarının diliyle:

Depoladıkları, türlü türlü canlıların, çeşit çeşit ihtiyaçlarını hazine ve menbalarının karşıladıkları faydalarıyla..

Mâhlukatın nafakasını temin eden sümbüllenmiş bitkilerinin kelimeleriyle..

Ellerini meyvelerle yaymış olan ağaçlarının sözleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

9- Bitkilerin, ağaçların diliyle:

Çeşit çeşit, sınıf sınıf türleriyle

Düzgün ve ölçülü yaprak, çiçek, tohum ve meyvelerinin kelimeleriyle..

Açılan farklı farklı suretlerinin, gayet intizam, nihayet derecede ölçü ve en ince hususiyetlerini muhafaza şehadetiyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

10- Hayvanlar ve hayvancıklar çeşitlerinin, kuşlar ve kuşcuklar türlerinin diliyle:

İntizamlı uzuvlar, düzgün alet, cihaz ve duygular kelimeleriyle..

Açılan ölçülü, farklı şekillerinin şehadetiyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

11- Bütün Enbiyâ ve Resullerin diliyle:

Kemâlâtları, mucizeleri, kitapları, suhufları, örnek muameleleri, kudsî münacatlarının kelimeleriyle..

Dua ve istediklerine mukabil, onlara gelen gaybî imdat, ikram, yardımlar ve Cenab-ı hak ile görüşme şehadetiyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

12- İyiler olan Ahyâr, seçkinler olan Asfiya, doğrular olan Sıddıkinin diliyle:

Getirdikleri hüccet ve burhanlarıyla, nurânî ve birbirine mutabık olan delilleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

13- Bütün Evliya ve Kutupların diliyle:

Birbirine mutabık müşahede ve keşfiyatlarının kelimeleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

14- Meleklerin ve Mübarek ruhların diliyle:

Dünya dolusu tesbihler, hamdler kelimeleriyle..

Binler defa İnsanların nazarlarına görünüp, onlara verdikleri, kesin ve doğru olan mütevâtir ve birbirine uygun haberlerin şehadetiyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

15- Müştekim akılların, selim kalplerin diliyle:

Farklı olan mezhep ve meşrepleriyle.. Üzerinde birleştikleri ve birbirine uygun düşen, yakin, kanaat, delil ve keşiflerinin kelimeleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

16- Semavî kitaplar ve suhufların diliyle:

Bütün asır ve çağlarda, bütün mekân ve beldelerde gelen vahiy ve ilhamlar kelimeleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

Evet, O’nun, rubûbiyet ve şefkatini, kâinatta fiilen ve hâlen gösterdikleri gibi, rahmet ve ulûhiyetini vahiy ve ilham yoluyla ilân ediyorlar.

17- Muhammedin (a.s.m.) küllî lisaniyle:

Kemâlâtının, mu’cizelerinin, dininin hakikatleriyle..

Tevhitte hakkalyakîn, aynelyakîn, ilmelyâkîn kendisini tasdik eden Âl, Ashâb ve ümmetinin seçkinleri olan Asfiyanın icma’ıyla:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

18- Kur’an’ın küllî diliyle:

Mu’cîz beyanıyla.. Nurlu altı cihetiyle.. Altı makamca tasdik edilmesiyle.. Altı hakikat ile ispat olunmasıyla..

Surelerinin, ayetlerinin, manevî meyvelerinin, eserlerinin hakikatlerinin ve sırlarının kelimeleriyle:

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

19- İnsaniyet hakikatinin diliyle:

Hayatının hissiyatının, seciyesinin sözleriyle.. Allah’ın isim ve sıfatlarını anlamada ölçü ve ayinadarlığının kelimeleriyle..

Sıfatlarının, ahlâkının, halifeliğinin, İsim ve Sıfatlara fihristeliğinin, enaniyetinin mahiyetiyle..

Cami yaratılışının, çeşitli ubudiyetlerinin, çok sayıdaki ihtiyaçlarının ifadesiyle..

Hadsiz fakr, acz ve noksanlığıyla, sayısız istidat ve kabiliyetleriyle..

Vücudu vacib ve gerekli olan birdir ve tektir..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

20- Mücessem büyük kitap, muazzam cismani Kur’ân olan kâinatın diliyle:

Varidat ve sarfiyatının, sekene ve müştemilatının, intizam ve ölçüyle yenilenip ve değişmesinin kelimeleriyle..

Bütün sekenesinde hüküm ferma olan hudus ve imkânın, bütün müştemilatında intizamla cereyan eden değişiklik, şekillenme ve tedbirin ve bütün parçalarında var olan ölçülü yardımlaşma, dayanışma ve uygunluğun sözleriyle, kainatı dolusu..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

21- Varlığı vacip olan Allah’ın:

Sıfatları, isimleri, şuunları ve fiillerinin tecellileriyle..

Mükemmel bir nizam ve ölçü ile idare edilen eser ve sanatlarının kelimeleriyle..

Çeşit çeşit varlıklardan yükselen türlü türlü ibadetlerin tezahürüne mukabil kâinatın her yerinde varlığını gösteren mutlak ulûhiyyetinin delaletiyle..

Bütün mahlûkatı ihata eden umumî rubûbiyetinin tezâhürüyle..

Bütün masnûatta görünen şâmil faaliyetiyle..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

22- Şerik ve ortaklığa zıt olan azamet, kibriya ve kemâlâta sahib..

Varlığı vâcib, vücudu zaruri, Vâhid ve Ehad bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

23- Şerik ve ortaklığa mani mutlak âmiriyet ve hâkimiyet sahibi bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

24- Birliği gerektiren umumî rububiyet, mutlak ulûhiyet sahibi bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

25- Açtığı eser ve suretleri birbirine benzeyen fettâhiyet sahibi bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

26- Eser ve neticeleriyle birbirine benzeyen geniş Rahmâniyyet sahibi bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

27- Zerrelerden yıldızlara kadar her şeyi ihata eden, tedbir ve idarenin sahibi bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

28- İç içe, girift ve karışık bütün canlıların düzenli ve şümullü iaşesini zamanında veren bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

29- Her şeye muhit fiil ve isimlerin sahibi..

Her tarafı istilâ eden unsur ve elementlerin tür ve çeşitlerin yaratıcısı bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

30- Eşyayı;

Mutlak intizamla beraber mutlak çoklukta.. Mutlak ölçü ve düzenle beraber mutlak süratte.. Mutlak uzaklıkla beraber mutlak uygunlukta.. Mutlak karışıklıkla beraber mutlak imtiyazda.. Mutlak mebzuliyetle beraber mutlak kıymette.. Yaratan elbette bir ve tek ilâhtır..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

31-0 Allah ki;

Yarattığı her bir eser ve sanatı birer mektuptur, birlik ve vahdetinin mühürleriyle dolup taşıyor..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

32- Şirk ve ortaklığa zıt olan en mükemmel ve umumî bir intizamla cereyan eden tedbir ve idarelerin bir olmasının şehadetiyle bütün kâinatta ve her bir şeyde birlik ve vahdetin tecellileri..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

32- En mükemmel bir tarzda, umumî bir intizamla kâinatta cereyan eden, şirk ve ortaklığa zıt olan, birliği gerektiren, idare ve tedbirlerin birlik şehâdetiyle..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

33- Âlemde ve onun eczalarında görünen vahdâniyyet delili; yardımlaşma, birbirinin, ihtiyacına cevap verme ve var olan dengenin şehâdetiyle beraber Kader kalemiyle yazılan, kabiliyete göre her bir şeyde tezahür eden, bir şuurun eseri, ehadiyetin delili, güzel ve düzgün yapma deliliyle..

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

34- Allah Melik, Hak ve Mübîn’dir ondan başka ilâh yoktur, Vadinde sâdık ve emin Muhammed (a.s.m.) Allah’ın resulüdür.

Buna şâhid ve delil:

O ümmî olmakla beraber en mükemmel din, İslâmiyet ve şeriatla, en kuvvetli iman, itikad ve ibadetle, en üstün dualar, münacatlar ve davetle, en geniş tebliğ, en mükemmel metanetle birden zuhur edip ortaya çıkmasıdır. Bu harika haller ve bu meyvedar sıfatların misli yoktur. Bunlar Onun son derece ciddiyetine, itminanına, nihayet güvenine, itimadına, sıdkının kemâline ve hakkaniyetine delâlet ederler.

Yine onun doğruluğuna şahit; iman rükünlerinin hakikatlerinin ittifakla tasdik etmesidir.

Yine onun doğruluğuna şahit; Zatındaki Binlerce kemâlât ve mucizeleridir.

Kur’ân sayısız burhan ve hakikatleriyle..

• Cevşen kudsî işaretleriyle..

• Nur Kuvvetli delilleriyle..

• Geçmiş zaman kesretli kesin irhâsatiyle..

• Gelecek zaman, binlerce hâdiselerin tasdikiyle..

• Ehl-i Beyt; hakkalyakîn derecesinde onu tasdik etmeleriyle..

• Sahabîler, aynelyakîn derecesinde kamil bir imanla Onu doğrulamalarıyla..

• Asfiyalar ilmelyakîn derecesinde kuvvetli tahkikleriyle..

• Kutuplar; keşif ve yakînleriyle onun peygamberliği cihetinde ittifak etmeleriyle..

• Geçmiş asırlar; kâhinler, hatifler, ariflerinin müjdeleri tevatür derecesine çıkmalarıyla..

• Mukaddes kitap ve suhuflar; İçlerinde görünen Enbiyâ ve Resullerin müjdeleriyle Onun doğruluğuna sadık şahittirler..

Kâinat da; gayeleriyle ve hikmetli hakikatleriyle onun peygamberliğine şahittir. Zira kâinatın gayeleri, ilahi maksatları, kıymetleri, vazifeleri, güzellik ve kemalâtlarının görünmesi ve hakikatlerinde var olan hikmetlerinin gerçekleşmesi, insanlık içinde peygamberliğe, özellikle Muhammed’in (a.s.m) risâletine bağlıdır ki onun risaleti bütün hak risaletleri içine alır. Eğer Muhammed’in (a.s.m.) peygamberliği olmasaydı, şu mükemmel, ebedî manalar dolu kâinat, manasız ve hikmetsiz kalırdı. Manaları uçar, kemalâtı söner, kıymetten düşerdi. Bu da çok cihetlerle imkânsız ve mümteni’dir.

LÂİLÂHEİLLÂLLAH

35- Allah Melik, Hak ve Mübîn’dir ondan başka ilâh yoktur, Va’dinde sâdık ve emin Muhammed (a.s.m.) Allah’ın resulüdür. Onun peygamberliğine şahit bu kâinatın sahibi, bu kâinatı yaratan, tasarrufunda tutup idare eden, fiil ve rububiyetinin icraatını gösteren Zattır.

• Bu gibi fiilerden Rahmâniyet fiili; her şeyi ihata eden rahmetle O’na Kur’ân-ı Mu’cizül-Beyanı indirip, çeşitli mu’cizeleri O’nun eliyle izhar edip, her tehlike ve hale karşı O’nu muhafaza edip muvaffak etmesi, bütün hakikatleriyle O’nun dinini devam ettirmesi, bütün mahlûkat üstünde gözle görülür yüce bir ikram ve hürmet makamına mazhar etmesi Onun peygamberliğine kesin bir delildir.

• Bu gibi icraatlardan Rububiyet icraatı; O’nun peygamberliğini kâinatına manevî bir güneş yapmakla, O’nun dinini kullarının yükselmesine kemâlâtın fihristesi kılmakla, O’nun hakikatini delil ve burhanlarla ulûhiyyetinin tecelliyâtına cami’ bir ayna yapmakla, O’nu, bu kâinattaki mahlûkatın vücudu için rahmet, hikmet ve adaletin vücudu kadar, güneş, ışık, hava, su, rızık ve nimetin varlığı kadar lüzumlu, kudsî vazifelerle vazifelendirmekle, Onun peygamberliğini ispat eder.

36- Ey yedi gök, yer ve içlerindeki her şeyin kendisini teşbih ettiği Zat! Seni ve geçen bütün delilleri şahit göstererek; Senin Vâcibü’l-Vücud, Vahid, Ehad, Ferd, Samed, Hayy, Kayyûm, Alîm, Hakîm, Kadîr, Mürîd, Semi’, Basîr, Mütekellim, Rahman, Rahîm Allah olduğuna ve en güzel isimler olan Esma-ül Hüsna sahibi olduğuna şehadet ederiz.

37- Senden başka ilâh yoktur. Bir teksin şerikin yoktur. Seni ve zikri geçen delilleri şahit tutarız ki; Muhammed (a.s.m.) Senin kulun, nebîin, seçkin olan safin, en yakın dost halilin, mülkünün güzelliği, sanatının sultanı, inayetinin gözdesi, hidâyetinin güneşi, muhabbetinin lisanı, rahmetinin misali, mahlûkatının nuru, mevcudatının şerefi, yaratıkların kesreti içinde birliğinin kandili, kâinatının sırrının keşşafı, rubûbiyet saltanatının dellâlı, rıza gösterdiğin işlerin tebliğcisi, isimlerine ait definelerin tanıtıcısı, kullarının muallimi, kâinatı kaplayan ayet ve delillerin tercümanıdır.

Hem O Zat Senin bilinmekle görünmenin ve mahlukatına varlığını göstermenin vesilesi, Senin cemâl ve isimlerine olan muhabbet nurlarının, sanat ve masnuatının güzelliklerine olan sevginin aynasıdır.

Ey göklerin ve yerlerin Rabbi! O Senin habibin ve âlemlere rahmet olarak gönderdiğin resulün, âlemler sarayındaki nakışlarda var olan boya, sanat ve yaratılıştaki hikmet ile Rabbülaleminin saltanatındaki rubûbiyet güzelliklerini açıklamak için vazifelendirdiğin, âlemler kitabının satırlarında var olan ayetlerdeki kelimelerin hikmetli işaretleriyle, Rabbülaleminin tecelli eden isimlerindeki hazinelerinin tanıtıcısı ve rıza gösterdiğin amellerin tarif edicisidir.

38- Öyleyse Rabbim! Sen ahir zamana kadar yazılıp okunan Risâle-i Nur’un harfleri adedince O’na, Âl ve Ashabına salât ve rahmet eyle. Rahmetinin hürmetine, bu imani tefekkürleri benim, Risâle-i Nur’un sadık talebelerinin, Üstadımız Said Nursî’nin (r.a.), anne ve babalarımızın sevab defterine kayd eyle. Âmin.

Hamd olsun âlemlerin Rabbi olan Allah’a ki hamd yalnız kendisine mahsustur.

Dualar

Bediüzzaman’ın Diliyle Şeyh Abdülkadir Geylani’nin Duası

1- İlâhî! Günahlar beni dilsiz kıldı, lâl etti. İsyanın çokluğu beni mahcup bıraktı. Gafletin şiddeti sesimi kıstı. Bu sebeple Senin rahmet kapına geldim çalıyorum. Seyyidim olan efendim, senedim olan dayanağım, Şeyh Abdülkadir Geylânî’nin kapıcıya aşina sesiyle Senin mağfiret dergâhının kapısında nida edip yalvarıyorum:

2- Ey rahmeti her şeyi ihata eden ve ey her şeyin iç yüzü melekût elinde bulunan Zât,

3- Ey hiçbir şey kendisine zarar veya fayda veremeyen, Kendisine hiçbir şey galebe edemeyen, Kendisinden hiçbir şey kaçıp gizlenemeyen, Kendisine hiçbir şey ağır gelemeyen ve hiçbir şeyin yardımına muhtaç olmayan, hiçbir şey Kendisini bir başka işten alıkoyamayan, hiçbir şey Kendisine benzemeyen ve hiçbir şey Kendisini âciz bırakamayan Zât,

4- Beni hiçbir şeyden hesaba çekmemek üzere her şeyimi bağışla.

5- Ey her şeyin idare, dizgin ve mukadderatını tutup zabteden, her şeyin anahtarları, kilitleri elinde bulunan! Ey her şeyden önce olan Evvel! Ey her şeyden sonra kalan Âhir! Ey her görünenden daha beri Zahir! Ey her görünmeyen den daha öte Bâtın! Ey her şeye üstün gelen, bütün eşyayı emri altında tutan Kahir!

6-Benim her şeyimi bağışla.. Senin her şeye gücün yeter.

7-Ey her şeyi bilen, her şeyi ihata eden, her şeyi en iyi gören, her şeye en iyi şahit olan, her şeyi en iyi gözetleyen, her şeye en güzel şekilde lütufta bulunan, her şeyden en iyi haberdar olan Zât!

8-Beni hiçbir şeyden hesaba çekmemek üzere bütün günah ve kusurlarımı bağışla. Senin her şeye gücün yeter.

9- Allah’ım! Büyüklüğünün izzeti, izzetinin büyüklüğü, saltanatının kudreti, kudretinin hâkimiyeti hürmetine, ben haktan kopmaktan, alçak arzu, kötü isteklerden Sana sığınıyorum.

10- Ey dergâhına dönüp, Kendisine sığınanların kurtarıcısı! Beni şeytanî şehvetlerden halâs eyle, beşerî pisliklerden temiz kıl. Peygamberin Muhammed’in (a.s.m.) candan muhabbetiyle beni gaflet paslarından, cehalet vehimlerinden kurtar da benlik bitsin, enâniyet gitsin, her şey Allah için.. Allah adına.. Allah’a gidiyor.. Allah’tan geliyor olsun ki, Allah’ın nimetlerine gark olalım.. Allah’ın ihsan denizine dalalım.. Allah’ın kılıcıyla muzaffer olalım.. Allah’ın inayetiyle şan bulalım.. Bizi Allah’tan uzak ve meşgul eden her şeyden Allah’ın hıfz ve himayesiyle korunalım..

11- Ey nurların nuru! Ey sırları bilen! Ey gece ve gündüzün müdebbiri, Ey her şeyin sahibi, maliki olan Melik, Ey her şeye galip gelen her bir mevcuda haddini bildiren, sonsuz izzet sahibi Azîz, Ey her istediğini yapmaya gücü yeten, herkesi ve bütün mevcudatı dize getiren, hükmünde mutlak galip olan Kahhâr, Ey hususi rahmet gösteren, sevgili ibadına mağfiret edip Cennet bahşeden Rahîm, Ey çok seven ve sevdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya en çok lâyık olan Vedûd, Ey çok mağfiret eden, bağışlamayı seven Gaffar, Ey gaybleri ve gizlilikleri bihakkın bilen, Ey kalpleri ve gözleri çeviren, halden hale sokup değiştiren, Ey ayıpları bihakkın örten, kusurları her cihetle gizleyen, Ey bol mağfiret eden her günahı bağışlayan, günahlarımı bağışla, darda kalıp, çaresizliğe düşen, yüzüne kapılar kapanan, doğruların gittiği yolda gitmekte zorlanan, nefsi gaflet ve isyanda yüzerek, boş kazançlarla meşgul iken ömrünün günleri faydasız yere tükenen kuluna merhamet et!

Ey dua edilip çağrıldığı zaman cevap veren ve ey sonsuz sürat içinde hesaba çeken! Ey bol kerem sahibi, umulmadık yerden ihsan eden Kerîm, Ey çeşit çeşit hediyeleri, nimetleri, şifaları karşılıksız bol bol ihsan eden Vehhâb! Hastalığı artan, şifası zorlaşan, çaresi tükenen, musibeti ziyadeleşen, sığınağı ve ümidi ancak Sen olan kuluna merhamet et!

12- İlahi! Halimi, üzüntümü, şikâyetimi Sana arz ediyorum.

İlahi! Hüccet ve delilim ihtiyaç ve yoksunluğumdur. Hazırlığım fakır ve çaresizliğimdir.

İlahi! Cûd ve sehavetinin denizinden bir katre, bana yeter, bütün ihtiyaçlarımı giderir. Affının dalgalarından bir zerre, bana kâfi gelir. Ey Vedûd.. Ey Vedûd.. Ey Vedûd.. Ey yüce makam olan arş-ı azamın sahibi, Ey bütün mevcudatı maddesiz, mayesiz, örneksiz, meşietiyle yoktan var edip başlatan Mübdi’, Ey ilk yarattığı ve her zaman yenilediği, ölmüş çürümüş dağılmış mevcudatı tekrar dirilten iade eden Muîd, Ey dilediğini yapan!

13- Arşının her tarafını dolduran zatının nuruyla, bütün mahlûkatına galip gelen kudretinle ve her şeyi ihata eden rahmetinle Sana yalvarıyoruz, Senden başka ilâh yoktur, ey kullarına imdad eden Allah’ım, bize imdad et! Ömrüm boyunca işlediğim bütün günahlarımı ve dilimin yanlışlarını ve sürçmelerini bağışla. Ey merhametlilerin merhametlisi, rahmetinle duamızı kabul eyle! Âmin. Hamd olsun Âlemlerin Rabbine ki hamd ancak Kendisine mahsustur.

Bismillâhirrahmânirrahîm

1- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Senin medh ü senânını saymakla bitiremem. Sen, hakkı batıldan ayıran Kur’an’ında kendini medh ve tavsif ettiğin gibisin. Habibin Muhammed’ini (a.s.m.) izninle ve bütün sanatlarını kendilerine mahsus dilleriyle konuşturarak Kendini medih ve tavsif ediyorsun.

2- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Seni hakkıyla tanıyamadık, ey bütün sanatlarının mucize olmalarıyla..

Bütün mahlûkatının tavsifleriyle ve bütün mevcudatının tarifleriyle maruf olan, tanınan Allah’ım!

3- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Seni hakkıyla zikredemedik, ey bütün mahlukatının dilleriyle..

Kâinat kitabının bütün canlı kelimeleriyle.. Bütün hayat sahibi mahlukatının ibâdet ve tahiyâtıyla.. Bütün ağaç ve bitkilerin titreşerek zikr ve cezbeye gelen bütün ölçülü yapraklarıyla zikredilen Allah’ım!

4- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Sana hakkıyla şükredemedik, ey herkesin gözü önünde ihsan ve iyilik ettiğini gösteren, bütün ihsanlarının medih ve senâsıyla..

Nimet ettiğini gösteren, kâinat çarşısındaki bütün nimetlerinin ilanlarıyla..

Mahlûkatın gözü önündeki rahmetinin ve nimetinin bütün ahenkli meyveleriyle..

Ağaç ve bitkilerin saplarına dizilmiş bütün ölçülü çiçek ve salkımlarının hamdleriyle şükredilen Allah’ım!

5- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Senin şanın ne kadar da büyük, delil ve burhanların ne kadar da zahir ve parlaktır.

6- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Sana hakkıyla ibadet edemedik, ey bütün meleklerin, bütün canlıların, bütün unsurların ve mahlûkatın; mükemmel bir itaat, imtisal, intizam, ittifak ve iştiyak ile ibâdet ettiği Allah’ım!

7- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Seni hakkıyla teşbih edemedik, ey yedi kat semâ ve yerin ve içindekilerin ve her şeyin Kendisini hamd ederek teşbih ettiği Zât.

Seni gök ve yer bütün sanat eserlerinin tesbihleri ile mahlûkatın bütün hamdleriyle, hamd ederek tesbih ve tenzih ediyorlar.

8- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Yer ve semâ; Bütün enbiyâ, evliya ve melâikelerin (Rahmetin ve selâmın üzerlerine olsun) tesbihatlarıyla, hamd ederek Seni teşbih ve tenzih ediyorlar.

9- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Kâinat; Habibi Ekreminin (a.s.m.) bütün tesbihatıyla ve Resûl-ü Âzaminin bütün hamdleriyle Seni hamd ederek teşbih ve tenzih ediyor. Senin en faziletli salavatın ve en mükemmel selamların onun üzerine olsun!

10- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Ey yüce Allah’ım, Seni bu kâinat Muhammed’in (a.s.m.) yaptığı tesbihat sadalarıyla hamd ederek tesbih ve tenzih ediyor. Zira onun tesbihat sadaları asırlar dalgaları üstünde nesiller silsilesi boyunca dalgalandıkça dalgalanıyor.

11- Allah’ım! Muhammed’in (a.s.m.) tesbihat sadalarını, kâinat sahifeleri, bütün zamanlar yaprakları üstünde kıyamete kadar daim eyle.

12- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin Allah’ım! Dünya Muhammed’in (a.s.m.) şeriatının eser ve tesirleriyle Sana hamd ederek teşbih ediyor!

13- Allah’ım! Dünyayı Muhammed’in dininin eser ve tesirleriyle kıyamete kadar güzelleştir!

14- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Yer sinesinde sakladığı Muhammed’in (a.s.m.) lisanıyla, Senin kudretinin azametini gösteren Arşın altında secde ederek, Sana hamd ve teşbih eder.

15-Allah’ım! Yerin her tarafını, dünyanın her beldesini Muhammed (a.s.m.) lisanıyla kıyametin kopacağı, ölülerin dirileceği güne kadar konuştur.

16- Sen Sübhan’sın, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! Ey Allah’ım! Seni, bütün mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, bütün zaman ve mekânlarda, efendileri olan Muhammed’in (a.s.m.) lisanıyla hamd ve tesbih ederler.

17- Allah’ım! Erkek kadın bütün mü’minleri kıyamet gününe kadar Muhammed’in (a.s.m.) tesbihat sadalarıyla konuştur.

Bismillâhirrahmânirrahîm

1- Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Rahîm, Yâ Ferd, Yâ Hayy, Yâ Kayyûm, Yâ Hakem, Yâ Adl, Yâ Kuddûs!

2- İsm-i Azâmının hak ve hürmetine, güzel isimler olan Esma-i Hüsnânın hak ve hürmetine, hakkı batıldan ayıran hikmetli Furkan-ı Hâkiminin kendisi ve sureleri, ayetleri, sırları, nurları, kelimeleri ve harflerinin hak ve hürmetine, Resûl-ü Ekreminin kendisi ve mû’cizeleri, kemâlâtı, Şeriatı ve sünnetinin hak ve hürmetine, onun Ehl-i Beyti, Sahabileri ve kendisine destek çıkıp din uğrunda mücâhede gösterenlerin hak ve hürmetine (Allah onlardan razı olsun),

3- Yâ Rab, Arşını taşıyanların ve melâike-i Kirâmının kendileri ve tesbihatları ve ibadetlerinin hak ve hürmetine,

4- Yâ Rab, Cebrail ve emanettarlığı, Mikâil ve vekilliği, İsrafil ve Sûr’u, Azrail ve ruhları kabzedip muhafaza etmesi hak ve hürmetine,

5- Yâ Rab, Âdem ve kelimeleri, Havva ve şefkati, Şit ve nübüvveti, İdris ve göğe yükselişi, Nuh ve gemisi ve dualarının hak ve hürmetine,

6- Yâ Rab, İbrahim ve dostluğu, halilliği, Lût ve gayreti, İshak ve zürriyetinin peygamberleri, İsmail ve şerefli neslinin hak ve hürmetine,

7- Yâ Rab, Yâkub ve münacatı, Yusuf ve sıddıkıyeti, Yunus ve duası, Eyyûb ve sabrının hak ve hürmetine,

8- Yâ Rab, Cercis ve metaneti, Üzeyr ve hayatı, Hızır ve seyahati, İlyas ve risaleti hak ve hürmetine,

9- Yâ Rab, Mûsa ve münâcât ve Tevrâtı, Harun ve fesahati, Şuayb ve hitabeti, Yûşa ve Musa’ya (a.s.) arkadaşlığı hak ve hürmetine,

10- Yâ Rab, Salih ve devesi, Hud ve heybeti, Zülkarneyn ve hükümdarlığı, Daniyal ve hikmeti, Lokman ve hekimliği hak ve hürmetine,

11- Yâ Rab, Dâvud ve hilâfeti ve Zebûru, Süleyman ve mû’cizeleri, Zekeriyâ ve ibâdetleri, Yahya ve seyyidliği, İsâ ve zühdü ve İncil’i hak ve hürmetine,

12- Yâ Rab, Habib-i Ekremin (a.s.m.) kendisinin, Mi’rac ve Kur’ânının hak ve hürmetine,

13- Yâ Rab, bütün enbiyâ ve resullerin (salât ve selâm olsun onlara) ve kitaplarının ve suhuflarının hak ve hürmetine,

14- Yâ Rab, Şeriat-i Muhammediye hakikatleri ve hükümleri (Allah kıyamete kadar daim kılsın) hak ve hürmetine,

15. Yâ Rab, Din-i İslâm ve rükünleri hak ve hürmetine, iman ve nurları hak ve hürmetine, Kûr’ân ve sırları hak ve hürmetine, Tevrat ve suhufları hak ve hürmetine, Zebur ve neyleri hak ve hürmetine, Kûr’ân ve müjdeleri hak ve hürmetine,

16- Yâ Rab, Cennet ve letaifi, bekçileri, hurileri ve güzellikleri hak ve hürmetine,

17- Yâ Rab, gök ve güzellikleri, melâikeleri, ruhanîleri, yıldızları ve alâmetleri hak ve hürmetine,

18- Yâ Rab, yer ve hazineleri, hayvanları, ağaçları, bitkileri ve hakka delil olan görünen ayetleri hak ve hürmetine,

19- Yâ Rab, Ebû Bekir ve sıddıkıyeti, Ömer ve farukiyeti, Osman ve nûrânîyeti, Ali ve evliyalığı, Hasan ve neslinden gelen kutuplar, Hüseyin ve evlâdından gelen imamlar hak ve hürmetine,

20- Yâ Rab, Bedir Sahabileri, Uhud şehitleri ve din uğrunda cihadları hak ve hürmetine, evliya ve keşfiyatları, asfiya ve tahkikatları hak ve hürmetine, şehidler ve cihadları hak ve hürmetine, Kâbe ve ziyaretçileri hak ve hürmetine, Ravza-i Mutahhara ve içindekiler hak ve hürmetine, Risâle-i Nur ve Üstadımız Said Nursî (r.a) hak ve hürmetine,

21- Yâ Rab, Bu zikri geçenlerin hak ve hürmetine; abdin, Nebîin, Resulün Muhammed’e (a.s.m.) ve ashabına, Risale-i Nur’un yazılan ve okunan, hava ve hafızalarda temessül eden harfleri adedince, gece ve gündüz devam ettikçe, salât ve selâm eyle.

Kalplerimizi ve Risale-i Nurun sadık talebelerinin kalplerini ve bu nüshayı yazanın kalbini İman ve İslâmla genişlet, huzura kavuştur, bize ve onlara dünyadan çıkarken, hüsn-ü hatime ihsan eyle, her birimize ve her birlerine, tam ve mükemmel, sarsılmaz, sabit, daim ve ebedî bir iman nasip eyle, bize ve arkadaşlarımıza güzel bir sabır, mükemmel bir tevekkül, tam bir ihlâs, şanlı bir fetih, acil bir zafer ve aziz bir yardım lütfeyle,

Bizi ve o kardeşlerimizi mükemmel bir şekilde Kur’an ve iman hizmetinde ve Risale-i Nur’u İslâm âleminde, neşretmekle muvaffak eyle; bizi ve onları afetlerden, belâlardan, dalâlet ve tuğyan ehlinin şerrinden, nefis ve şeytanın şerrinden muhafaza eyle, bizi ve onları kabir ve Cehennem ateşlerinden kurtar; bizi ve onları Muhammed’in (a.s.m.) hayırlı, seçkin Âl ve Ashabıyla beraber Cennet’e idhal eyle O’na ve bütün Âl ve Ashabına, ümmetinin hasenatı adedince salât ve selâm olsun. Hamd olsun Âlemlerin Rabb’ine ki; hamd ancak kendisine mahsustur.

Allah’ım! İsm-i Azamının ve Furkan-ı Ahkeminin ve Resûl-ü Ekreminin (a.s.m.) hak ve hürmetine, bu okuduğum duaları, en çok sevdiğin evliyalarında kabul ettiğin gibi benden de, en iyi bir şekilde kabul eyle. Âmin..

Hamd olsun Âlemlerin Rabb’ine ki; hamd ancak kendisi ne mahsustur.

Hz. Ali (r.a) Efendimizin Münâcâtı

Allah’ım! Her şeyi kuşatan Rahmetin (hakkı) için, kendisiyle her şeye hâkim olduğun, her şeyin kendisine boyun eğdiği ve her şeyin önünde diz çöktüğü Kuvvetin (hakkı) için, kendisiyle her şeye galip ve üstün olduğun Ceberût’un (hakkı) için, karşısında hiçbir şeyin duramadığı İzzet’in (hakkı) için, her şeyi kuşatan Azamet’in (hakkı) için, her şeyin üstündeki Saltanat’ın (hakkı) için, her şey yok olduktan sonra bakî kalan Vech’in (hakkı) için, her şeyi kaplamış İsimler’in (hakkı) için, her şeyi kuşatan İlm’in (hakkı) için, Sen’den diliyor ve dileniyorum, Ey Nûr, ey Kuddûs, ey ilklerin ilki, ey Sonların Sonu!

Allah’ım, (İsmet) perdelerini yırtan günahlarımı bağışla! Allah’ım acı ve musibetlerin gelmesine sebep olan günahlarımı bağışla!

Allah’ım nimetleri başkalaştıran günahlarımı bağışla! Allah’ım duaları hapseden günahlarımı bağışla! Allah’ım, belâların inmesine sebep olan günahlarımı bağışla! İşlediğim her günahı ve yaptığım her hatayı bağışla!

Allah’ım! Zikrinle Sana yaklaştır, Seninle Sen’den şefaat dilerim. Bitmez tükenmez cömertliğin (hakkı) için, Sen’den beni Kendine yaklaştırmanı, şükrüne beni muvaffak kılmanı ve bana zikrini ilham etmeni diliyor ve dileniyorum.

Allah’ım! (Karşında) huzû, zillet ve huşu içindeki birinin dilemesiyle Sen’den bana müsamaha göstermeni, bana merhamet etmeni, bana verdiğine rıza ve kanâata ve her halimde tevazuya beni muvaffak kılmanı diliyorum.

Allah’ım Mahrumiyeti şiddetlenen zorluklar karşısında hacetini Sana arz eden yanındakine rağbeti arttıkça artan birinin dilemesiyle Sen’den diliyor ve dileniyorum.

Allah’ım! Saltanatın yücedir, makamın uludur, mekânın gizlidir, emrin ortadadır, hâkimiyetin her şeyin üstündedir, kudretin her şeyde carîdir ve hükmünü icrandan kaçmak mümkün değildir.

Allah’ım Günahlarımı affedecek, kabahatlerimi örtecek ve amelimden çirkin olanları güzele tebdîl edecek Sen’den başkasını bulamıyorum. Sen’den başka ilah yoktur. Sen (her türlü noksandan ve Sana yakışmayan her türlü yanlış atıftan) münezzehsin ve bütün hamd Sana’dır. Ben nefsime zulmettim, cehaletimle bir cürette bulundum ve geçmişte beni anmana ve bana olan nimetine itimat ettim.

Allah’ım, Mevlâm Benim! Ne çirkinlikler işledimse Sen hepsini örttün; üzerime ne belâları çektimse, Sen hepsini geri aldın, düşmeme her ramak kaldığı anda beni tuttun, korudun; ne kötülükleri benden savdın; hiçbir övgüye ve güzelliğe lâyık olmadığım halde Sen onları bana verdikçe verdin.

Allah’ım giriftar olduğum belâlar çok büyüktür; hallerimdeki kötülük hiçbir sınır tanımıyor; amellerim pek yetersizdir; zincirlerim beni yere mıhlamakta, tûl-i emellerim faydalı her şeyden beni alıkoymakta; dünya aldatıcı cazibesiyle, nefsim de cinayetleriyle beni baştan çıkarmaktadır. Efendim! Sen’den diliyor ve dileniyorum: Amellerimin, işlerimin kötülüğü duamın Sana ulaşmasına mâni olmasın: gizli hallerimden haberdar oluşun perdemi yırtmasın! Kötü hallerimden, günahlarımdan, aşırılıklara devamımdan, cehaletimden, şehvetimin çokluğu ve gafletimin büyüklüğünden dolayı bana ceza ile muamelede bulunma!

Allah’ım İzzetin (hakkı) için, her halimde bana karşı Rauf ol, bütün işlerimde Atûf ol!

İlâhî Ya Rabbi! Sen’den başka kimim var ki, ondan sıkıntlarımı gidermesini ve işlerime nezaret etmesini isteyeyim!?.. İlâhî kusurlarımdan ve nefsime karşı aşırılıklarımdan sonra Sana özür dileyerek, pişman olarak, kırık kalple, istiğfar ve inâbe ile ve günahlarımı itirafla geldim. Senin özrümü kabulünün ve beni rahmetinin olanca genişliğine alıp kabul etmenin dışında kaçacak ve yönelecek bir yerim yok!

Allah’ım! Özrümü kabul et, perişaniyetime merhamet et ve beni bağlarımdan kurtar!

Rabbim! Bedenimin za’fiyetine, cildimin inceliğine, kemiklerimin incelmesine merhamet et! Ya Rab! Senin birliğini itiraf etmeme rağmen ve kalbimde ma’rifetin, dilimde zikrin ve içimde muhabbetin varken, itiraf ve duamda sâdıkken ve Rububiyetine boyun eğip dururken beni ateşle azaba terk eder misin? Heyhat! Sen öylesine Kerimsin ki, Rubûbiyetin altındakini zâyî etmez, bir defa yaklaştırdığını uzaklaştırmaz, sığınağına aldığını kovmaz ve koruyup, merhamet ettiğini belâya atmazsın. İlâhî, ey Mevlâm Azametine secde ile yere kapanmış yüzleri, sıdk ile birliğin ve sena ile şükrünü ifade eden dilleri, Ulûhiyetini inanarak itiraf eden gönülleri, senin bilginden edindiği ile haşyet duyan kalpleri, itaatle Sana ibadete koyulan ve iz’anla istiğfara yönelen vücut azalarını ateşe salar mısın? Hayır, hakkındaki zannımız bu değildir. Fazlından bize bildirilen bu değildir. Ya Kerim, Ya Rab! Dünyanın en küçük sıkıntı ve belâlarına bile tahammül edemediğimi biliyorsun. Hâlbuki dünyanın belâları, kötülükleri azdır, süresi kısadır. Böyleyken ahiretin süresi uzun, eksilmez ve azalmaz ve senin gazabından ve öfkenden kaynaklanan belâlarına ben nasıl tahammül edebilirim?..

Ya Rabbi! Beni düşmanlarınla birlikte azaba duçar edecek, beni belâna maruz olanlarla birleştirip, sevdiklerin ve dostlarından ayıracak olursan, haydi azabına sabretsem bile, senin ayrılığına nasıl sabredebilirim!? Ateşinin sıcaklığına sabretsem bile, senin kerem ve ikramına yönelmemeye nasıl sabrederim? Recam affın iken, ateşte kalmaya nasıl sabrederim? İzzetin (hakkı) için, ey Efendim, Mevlâm! Yemin ederim ki, eğer bana konuşma imkânı verirsen, bir ümitle feryat edecek, yalvarıp yakaracak, ağlayıp sızlayacak ve nida edip sesleneceğim ki, neredesin ey Mü’minlerin koruyup Gözeteni, ey Ariflerin Nihâî Emeli, ey Yardım Dilenenlerin Yardımcısı, ey Sadıkların Kalplerinin Sevgilisi, ey Âlemlerin İlâhı? Seni (her türlü noksandan, her türlü Sana yakışmayan atıftan) tenzih ederim, bütün hamd Sana’dır. Görür işitir misin ki, emirlerine muhalefetle zindana tıkılmış, günahlarıyla ateş azabını tatmış, cürmüyle ateşin tabakaları arasında kalmış bir Müslüman kul var… Rahmetini umarak sızlanıyor, birliğine inananların diliyle Sana sesleniyor ve Rubûbiyetini Sana vesile kılıyor.

Ey Mevlâm! O, daha önce gösterdiğin hilmini umarken azapta nasıl kalır? O Senin fazlını ve rahmetini beklerken, ateş ona nasıl elem verir? Sen, onun sesini duyar, yerini görürken ateş onu nasıl yakar? Zayıflığını bilirken, ateşin karanlığı onu nasıl örter; sıdkını bilirken, o ateşin tabakaları arasında nasıl gider gelir? O, “Ey Rabbim” diye çağırırken, zebaniler onu nasıl alır götürür? O, kurtulmak için fazlını ümit ederken, Sen onu nasıl ateşe atarsın? Hayır!..

İlâhî, Seyyidî! Takdir buyurduğun Kudret (hakkı) için, şu gecede ve şu saatte, işlediğim her cürmü, her günahı affetmeni, üzerini örttüğüm her çirkinliği, gizlediğim veya açığa vurduğum her cahilane işi, Yazıcı Melekleri’nin yazmasını emrettiğin ve vücudumun azalarıyla birlikte onların da şahit olduğu her seyyiemi affetmeni diliyor ve dileniyorum!…

Yâ Rabbî, ya Rabbî, ya Rabbî, ya İlâhî, ya Seyyidî, ya Mevlâm! Hak ve Kuddüs oluşun (hakkı) için, sıfatlarının ve isimlerinin en büyükleri (hakkı) için, Senden, gece, gündüz bütün vakitlerimi zikrinle ma’mur ve daim hizmetinde kılmanı, amellerimi kabul etmeni diliyor ve dileniyorum. Ta ki, amellerim ve evradım tek bir vird olsun, halim hizmetinde sürekli olsun!

Ya Rabbi, ya Rabbi, ya Rabbi! Vücudum azalarına hizmetinde kuvvet ver; Sana haşyette ciddiyet hizmetinde devam ver; öyle ki, önde gidenlerin meydanında Sana yürüyeyim, Sana gelmekte yarışanlarla birlikte yarışayım, Senin yakınlığına iştiyakı olanlarla birlikte iştiyak duyayım, muhlisler arasında Sana yaklaşmaya çalışayım, yakin sahiplerinin korkusuyla Senden korkayım, Mü’minler arasında civarına varayım!

Allah’ım! Bana kim kötülük dilerse, Sen geri çevir! Kim bana hile ederse, ona mukabele et! Beni, katındaki nasib itibariyle en iyi, Sana yakınlık itibariyle en yakın, nezdinde en has kullarından kıl! Buna ancak Senin fazlınla ulaşılır. Bana karşı hep cömert ol, beni şerefinle şerefyab kıl, rahmetinle koru. Dilimi daima Seni zikreden bir dil kıl, kalbimi muhabbetinle doldur, dualarıma icabetle beni nimettendir, sürçmelerimi azalt, kaymalarımı affet, Sen kullarına Sana ibadeti hükmettin, Sana duayı emrettin ve onlara icabet sözü verdin. Ben de buna uyarak ya Rabbi, yüzümü yere koydum, ya Rabbi, ellerimi Sana açtım; izzetin (hakkı) için, duama icabette bulun, beni arzuma ulaştır, fazlından recamı kesme, cin ve insanlar arasındaki düşmanlarımın şerrinden beni koru. Ey hemen razı oluveren! Duadan başka bir şeyi olmayan (şu kulunu) bağışla. Çünkü Sen dilediğini işlersin, ey ismi deva, zikri şifa, taati gına olan! Sermayesi reca, silahı büka olan (şu kuluna) merhamet et! Ey nimetleri bol verip tamamlayan, ey musibetleri def eden, ey karanlıklarda korku içinde kalanların ışığı! Ey öğretilmeden bilen. (Rasulün, Habibin) Muhammed’e ve Âl-i Muhammed’e salat eyle! Sen bana, Sana yakışanı yap!

Allah’ın salatı ve selâmı Rasulüne ve Âline olsun!

ÂMİN