Kategori arşivi: Soru – Cevap

Hz. İsa’nın dünyaya tekrar gelmesi nasıl olacak?

Hz.İsa nübüvvet yönüyle değil, velayet yönüyle tekrar dünyaya gelecek.

Her peygamber ( asm ) gibi Hz. İsa (as) da insanları hakka, hakikate davet ediyor, onları Allah’ın varlık ve birliğine inanmaya, O’na kul olmaya çağırıyordu. Bu vazifesinde hiç tereddüt göstermiyor, korku ve endişeye kapılmıyordu. Davasında sebatkar ve sadıktı. Hz. İsa tebliğ vazifesini taviz vermeden yapmaya devam ettikçe Yahudilerin haset ve kinleri artıyordu.

Sonunda bir hileye girişerek vücudunu ortadan kaldırmaya kadar yeltendiler ve planlarını tatbik sahasına koydular. İçlerinden Tatyanos isimli bir münafığı Hz. İsa’nın yanına gönderdiler. Kendileri de 4 bin kişilik bir kalabalıkla evinini etrafını çevirdiler. Tatyanos içeri girdiğinde Hz. İsa’yı bulamadı. Haberi duyurmak üzere dışarı çıkarken, Cenab-ı Hak onun yüzünü Hz. İsa’nın yüzüne benzetti. Yahudiler kendisini görür görmez, Hz. İsa zannederek yakaladılar. Her ne kadar “Ben İsa değilim” diye feryat etse de kimse dinlemedi. Sonunda çarmıha gererek öldürdüler.

Evet, Hz. İsa hâlâ hayattadır, ölmemiştir Ahirzamanda ise yeryüzüne ineceğini pek çok sahih hadis bildirmiştir. Sahih-i Müslim’de Cabir bin Abdullah’ın rivayet ettiği hadis-i şerifin meali şöyledir: “Ümmetimden bir cemaat kıyamet gününe kadar hakka yardımcı ve hizmetçi olarak devam edecektir. Nihayet Meryemoğlu İsa iner, müslümanların emiri O’na der: “Gel, bize namaz kıldır” Hz isa der: “Hayır, Allah’ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer kısmı üzerine emirlersiniz” (Müslim, İman 247)

Bu ve buna benzer rivayetleri Mektubat’ta tefsir ve izah eden Bediüzzaman şu hususlara dikkat çeker: Dünyayı saran dinsizlik cereyanı çok kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hıristiyanlık, özüne, yani tevhide yaklaşarak hurafelerden ve tahriflerden kurtulacak ve İslamiyet’le birleşecektir. Bir bakıma, Hıristiyanlık bir biçimde İslam’a inkılap edecektir.

Hakiki Hıristiyanlığın İslamiyet’e tabi olması neticesinde hak din büyük bir kuvvet bulacak ve dinsizlik cereyanı karşısında ayrı ayrı iken mağlup olan İslamiyet ve Hıristiyanlık dinleri birleşip büyük bir güç elde ederek onu bozguna uğratacaktır. Bu ittifakı gerçekleştirecek olan ahirzaman Hıristiyanları hakkında sahih rivayetlerde büyük medihler vardır.

Hz İsa’nın cismen yeryüzüne inmesi konusuna gelince, bu hususu Mektubat’tan dinleyelim:
“Alem-i semavatta cism-i beşerisiyle bulunan Şahs-ı İsa Aleyhisselam, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini bir Muhbir-i Sadık (Peygamberimiz) bir Kadir-i Küll-i Şey’in (Allah’ın) vaadine istinat ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır. Madem Kadir-i Küll-i Şey vaad etmiş, elbette yapacaktır.

Evet, her vakit semavattan melaikeleri yere gönderen ve bazı vakitte insan suretinde va’z eden (Hz Cebrail’in Dıhye suretine girmesi gibi) ve ruhanileri alem-i ervahtan gönderip beşer suretinde temessül ettiren, hatta ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını cesed-i misaliyle dünyaya gönderen bir Hakim-i Zülcelal, Hz İsa Aleyhisselamı, İsa dinine ait en mühim bir hüsn-ü hatimesi için, değil semay-ı dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hz İsa, belki alem-i ahiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle bir netice-i azime için O’na yeniden ceset giydirip dünyaya göndermek, o Hakîm’in hikmetinden uzak değil, belki Onun hikmeti öyle iktiza ettiği için vaad etmiş ve vaad ettiği için elbette gönderecek.

Hz İsa Aleyhisselam geldiği vakit, herkes Onun hakiki İsa olduğunu bilmek lazım değildir Onun mukarreb ve havassı (yakınları ve has dostları) nur-u iman ile onu tanır Yoksa bedahet derecesinde herkes onu tanımayacaktır”

www.sorularlaislamiyet.com

Risale-i Nurları Nasıl Anlayabilirim; Sadeleştirilemez mi?

Maalesef dil konusunda yaşanan vahim bozulma önemli bir problem; elli yıl önce yazılmış eserleri anlamakta zorluk çekiliyor. Dedesinin dilini torunu anlamıyor. Çok değerli kitaplarla insanlar arasına duvarlar çekilmiş durumda. Bu Nur Risaleleri için de doğru. Artık günümüz insanı açıp doğrudan muhatap olmakta zorlanıyor. Aceleci veya Üstad’ın deyimi ile seri’üs-seyr olan günümüz insanı, fazla emek harcamadan bu hakikatlere ulaşıvermek istiyor.

Fakat şunu da görmek gerekir ki, günümüz üniversite gençleri bile neredeyse üç yüz – dört yüz kelime ile konuşuyor. Böyle bir dille yüksek hakikatler ve ince meseleler nasıl anlatılır ve nasıl anlaşılır? Kelimeler konuşurken ve düşünürken kullandığımız çok önemli bir vasıtadır.

Konular derinleştikçe ve inceldikçe kelimelerde ki farklılıklar dediğimiz “nüans” lar son derece önemli hale gelmektedir. Ayrıca terim haline gelmiş kelimelerin daha sade bir anlatımı diye bir şey söz konusu olamaz.

Risalelerdeki kelimeler son derece özenle seçilmiş kelimeler ve asırlık İslamî kültürle yoğrulmuş ve terimleşmiş kelimelerdir. Bunu daha basit anlatacağım diye bu tür kelimeleri değiştirmek, bırakın anlaşılmasını kolaylaştırmak, daha da zorlaştıracaktır. Böyle terim anlamı olmayan kelimeler belki sadeleştirilebilir ama, bunların sayısı da çok değil. Üstelik ben Bediüzzaman’la arama bir tercüman sokmak istemem.

Risale-i Nurlar gazete değil ve gazete gibi okunamaz. Üç – beş ay lügat yardımı ile okunduktan sonra, rahatlıkla yeterli seviye de anlayış kolaylığı sağlanır. İnsan basit bir ayakkabı tamircisi olmak için bile yıllarını veriyor. Kur’an’ın asrımıza bakan bir tefsiri olan Risale-i Nurları anlamak içinde bir kaç ay lügatla çalışmak çok olmasa gerek. Üstelik bu çalışma sonucu ecdadın yazdığı birbirinden kıymetli dinî ve edebî eserlerle aramızdaki duvarlar kalkmış olacak.

Seviyemizi yükselteceğiz ve daha rahat anlama ve anlatma kabiliyetine kavuşacağız. Yani Risaleleri kendi seviyemize indirmek değil, Risalelerin seviyesine çıkmaya çalışmak lazım.

Yine de “Ne var ne yok bir anlayayım, gerekirse okurum.” diyenler bu konuda yapılmış sadeleştirme çalışmaları var, onlara ulaşılabilir. Bizim kanaatımız, Risalelerdeki Kur’an ve iman hakikatlarını muhtaçlara ulaştırmak için yapılacak çalışma, sadeleştirme değil, o hakikatları alıp günümüz Türkçesi ve üslubu ile anlatan eserler hazırlamaktır. Tabii bu eserlerin Risalelerden kaynaklansa bile Risale olmadıklarını bilmek şarttır. Bu konuda da çalışma yapan değerli insanlar var.

www.SorularlaRisale.com