Kategori: Risale Çalışmaları

“BİZ” olmak istiyorsak, artık “BEN” olmaktan vazgeçmeliyiz!

“BİZ” olmak istiyorsak, artık “BEN” olmaktan vazgeçmeliyiz!

İhlâs kuvveti insanda ölüme karşı bile kuvvetli bir dayanak noktası meydana getirir. Tam bir uhuvvet ve sadakatle bir araya gelmiş insanların, kardeşleri sayısınca ruhları var demektir. Kendi ruhu dünyadan göçse, “Öteki ruhlarım yaşıyorlar, onların manevî kazançlarından ben de istifade ediyorum” diye huzur içinde bu dünyadan ayrılır. (Abdil Yıldırım’ın yazısı..)

Devamını oku ›

Hak ve adalet kantarında: “FİLİSTİN DRAMI”

Mikail Yaprak 18 Kasım 2007’de İstanbul’da yapılan Bediüzzaman ve Adalet Sempozyumundan, bugünkü Filistin dramına da ışık tutacak bazı pasajlar aktardığı güzel bir yazı. “Cenab-ı Hakkın adaleti iki türlü tecellî ediyor. Birisi: Hakkın hak sahiplerine tevzîidir. Herşeyi bir ölçü ve mizan içinde yerli yerine koymak şeklindedir. Yaratılan herşeye dikkatle bakıldığı zaman, her yönü ile ölçülü, dengeli ve yerli yerinde yaratıldığını görüyoruz.”

Devamını oku ›

Üstad, Filistin ve İsrail Hakkında Ne Derdi Acaba?

Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için, her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeye müstehak olmuşlar. Fakat bu Filistin meselesinde; hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki enbiya-yı Benî İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin…

Devamını oku ›
Radikal’deki Bir Avukatın Yazısına Cevap!

Radikal’deki Bir Avukatın Yazısına Cevap!

Bediüzzaman’ı bir millet ile sınırlamak, o milletin dışındaki insanları kırmaktır dökmektir, sanki Bediüzzaman sadece Kürtlerin malıdır, onun dışındaki insanları birliklerin dışına itmek bence asıl tehlike budur. Bediüzzaman’ın eserlerinde Kürtler ve Türkler için beyanlar çok mahduddur, onun asıl maksadı akaidî ve imanî meseleleri izah edip insanları dalalet-i mutlakadan kurtarmaktır. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Devamını oku ›
YÖK’e, Diyanet’e ve Milli Eğitim’e açık mektup!

YÖK’e, Diyanet’e ve Milli Eğitim’e açık mektup!

YÖK Başkanına, Diyanet İşleri Başkanına, Milli Eğitim Bakanına açık mektup Din ile fen bilimleri, din ile sanat,  din ile edebiyat mizaçları gereği tarih boyunca birlikte gitmişlerdir. Ortaçağ sanatı sadece dini bir bakış açısını temsil eder, orada fen bilimleri ile din arasında bağlantı kurulamadığı için sapmalar ve yanlış anlaşılmalar, taassup ortaya çıkmıştır. Dünyanın döndüğünü iddia eden bir fizikçi suçlanmış ve büyük […]

Devamını oku ›