Kategori: Risale Çalışmaları

Bediüzzaman üç aylar gelince mektup yayınlardı!

Bediüzzaman üç aylar gelince mektup yayınlardı!

Evvela; sizin mübarek şuhur-u selase ve içindeki kıymettar leyali-i mübarekelerinizi tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak her bir geceyi sizin hakkınızda birer Leyle-i Regaib, Leyle-i Kadir kıymetinde size sevap versin..

Devamını oku ›
Ayasofya, İbadet Mahalli Olmalı

Ayasofya, İbadet Mahalli Olmalı

Ayasofya’yı, beş yüz sene devam eden vaziyet-i kudsiyesine çevirmek. (…) Âlem-i İslâmı, hattâ bir kısım Hıristiyan devletlerini de memnun etmek için, Ayasofya’yı muzahrafattan temizleyip ibadet mahalli yapmaktır.

Devamını oku ›
Sadeleştirme ile ilgili lahika mektubu

Sadeleştirme ile ilgili lahika mektubu

Hakkın hatırı, müellifin hukuku ve sanat ahlakı sadeleştirmeye müsaade etmez. Nasıl ki, bir mimarın çizdiği projeler onun izni ve kabulü olmadan değiştirilmezse; Hz Üstad’ın telifatı olan Risale-i Nur Külliyatı da O’nun izin ve müsaadesi olmadan tağyir ve tebdil edilemez. Çünkü Üstadımız buna müsaade etmemiştir. Bu hususta Lahikalarda pek çok beyan olduğu gibi, saff-ı evvel ağabeylerimizin naklettikleri hatıralar da buna şahittir.

Devamını oku ›
Gözün Misyonları

Gözün Misyonları

Bediüzzaman Altıncı Söz isimli büyük eserinde insanın hayatla ilişkilerini kuran duyularının müspet ve menfi kullanımlarını anlatır. Bunlardan biri gözdür.

Devamını oku ›
Tekrarlandıkça tekrarlanır; fakat ne usanç verir, ne de ona doyulur!

Tekrarlandıkça tekrarlanır; fakat ne usanç verir, ne de ona doyulur!

Neş’eli kış dersleri, mütevazi evlerde sobaların etrafında halkalanmış mütevazı insanlar arasındaki sohbetlerin uzadıkça uzadığı ve tazelenen çaylarla iyice tatlandığı derslerdir. Bir iman bahsi açılır risalelerin birinden. Büyüleyici cümleler, risaleyi okuyan talebenin dilinden birbiri ardınca dökülür. Hayaller cennet gibi âlemlere kilitlenir. Bir muhabbet pınarı kaynamaya başlar. Duygular keskinleşir. Sohbet ısınır, insanlar ısınır, âlemler ısınır. Kalabalık, görünenin kaç misline çıkar sohbet boyunca, kimse bilmez. Ancak herkes bilir yahut hisseder ki, kendilerinden başka birileri de oradadır, yanı başlarında aynı ders ve aynı tefekkürdedir. Bir tek kanat seslerinin işitilmediği kalır, o kadar.

Devamını oku ›