Kategori: Risale Çalışmaları

KAİNAT SENSİN {9}

KAİNAT SENSİN {9}

“Acz ve fakr derecelerinin emsaliyle, kudret-i Sâni’in ve gına-yı İlahiyenin derecat-ı tecelliyatını anlamaktır. Nasılki açlığın dereceleri nisbetinde ve ihtiyacatın enva’ı mikdarınca lezzet-i taamın enva’-ı derecatı anlaşılıyor. Öyle de gayr-ı mütenahî acz ve fakrın ile, Sâni’in gayr-ı mütenahî kudret ve gınasının derecatını fehmetmektir.” [122]

Devamını oku ›
KAİNAT SENSİN {8}

KAİNAT SENSİN {8}

“Evet, bütün yeryüzünü bir sofra-i nimet eden ve bahar mevsimini bir çiçek destesi yapan ve o sofranın yanına koyan ve üstüne serpen bir Cevvad-ı Kerim’in misafirine fakr-u ihtiyaç, nasıl elîm ve ağır olabilir? Belki fakr-u ihtiyacı hoş bir iştiha suretini alır. İştiha gibi fakrın tezyidine çalışır. Onun içindir ki: Kâmil insanlar, fakr ile fahretmişler. Sakın yanlış anlama! Allah’a karşı fakrını hissedip yalvarmak demektir. Yoksa fakrını halka gösterip, dilencilik vaziyetini almak demek değildir.” [114]

Devamını oku ›
KAİNAT SENSİN {7}

KAİNAT SENSİN {7}

“Bir Vâhid-i Ehad, şu kâinat sarayında taklid edilmez sikkeleriyle, ona mahsus hâtemleriyle, ona münhasır turralarıyla, ona has fermanlarıyla bütün mevcudata damga-i vahdet koyuyor ve tevhidin âyâtını nakşediyor. Ve âfâk-ı âlemin aktarında vahdaniyetin bayrağını dikiyor ve rububiyetini ilân ediyor. O da ona mukabil; tasdik ile, iman ile, tevhid ile, iz’an ile, şehadet ile, ubudiyet ile mukabele eder.  

Devamını oku ›
KAİNAT SENSİN {6}

KAİNAT SENSİN {6}

“Cenab-ı Hak, emanet cihetiyle insana “ene” namında öyle bir miftah vermiş ki; âlemin bütün kapılarını açar ve öyle tılsımlı bir enaniyet vermiş ki; Hallak-ı Kâinat’ın künuz-u mahfiyesini onun ile keşfeder. Fakat ene, kendisi de gayet muğlak bir muamma ve açılması müşkil bir tılsımdır. Eğer onun hakikî mahiyeti ve sırr-ı hilkati bilinse; kendisi açıldığı gibi, kâinat dahi açılır.” [75]

Devamını oku ›
KAİNAT SENSİN {5}

KAİNAT SENSİN {5}

“Risale-i Nur nifak ve şikakı, tefrikayı, fitne ve fesadı kaldırıp; kardeşliği, uhuvvet-i diniyeyi, tesanüd ve teavünü yerleştirir. Risale-i Nur mesleğinin bir esası da budur. Risale-i Nur gurur ve kibir ve hodfüruşluk ve zillet gibi ahlâk-ı seyyieden kurtararak, tevazu’ ve mahviyet ve izzet ve vakar gibi güzel ahlâklara sahib kılar.” [51]

Devamını oku ›