Cemaatin kıymet ve ehemmiyeti

Cemaat olmanın o kadar çok külli hikmetleri ve kerametleri var ki; meselâ kimi bulunduğu cemaatte hizmet cihetinde oranın aklı gibidir, kimi kalbidir, kimi ruhudur, kimi elidir, kimi ayağıdır, hakeza aklı hükmünde olan kardeşler vardır ki, cemaat onunla düşünür, kimi kalbidir ora onsuz olmaz, kimi eli’dir cemaat onunla tutar. Kimi ayak gibidi, cemaat onunla yol alır, istikamet bulur, kimi uhuvvetidir, cemaat onla uhuvvet bulur, kardeş olur, tefani bulur.

Kimi duasıyla cemaate kuvvet verir, şifa olur, deva olur, nur olur. Kimi dinleyicidir, feyizler oluk oluk akar sinelerinden. Sessiz lisanlarindan aminler yükselir arş’a. Kimi okuyucudur, dalar tefekkür deryasına, eder sessizce en kalbi duasını.

Ve….Ve….Ve… Şahs-ı Manevi olur “nahnü” yani biz.

Yani anlayacağımız o ki, cemaatteki bütün kardeşlerimizin, hepsinin bulunduğu konum mühim ve ehemmiyetlidir. Çünkü hepsi bir şekilde hizmet görüyor. Öyleyse; hizmetin küçüğüne büyüğüne bakılmaz yeter ki ihlaslı olsun.

“Bir Nur Talebesi, kardeşinin eksiği varsa tamamlayacak, gediği varsa kapatacak, söküğü varsa dikecek, yarığı varsa tamir edecek. Dikkat edin, eğer bir kardeşinin yüksek sıfatları var, güzel hizmetleri var, güzel hususiyetleri var da; o kardeşinin o meziyet ve kabiliyetlerinden rahatsız oluyorsan sen çok çiğsin. Daha doğrusu kelek ve kabaksın. Git kendini tekmil et, anlıyor musun? Kardeşinin meziyetinden, kabiliyetinden dolayı içinde bazı mikroplar nüksediyorsa senin mesleğinde, senin dünyanda nakıslık var. Kendi niyetini düzelt.” (Hacı Hulusi Yahyagil)

“Öleceksem bu yolda öleyim.” (İlamalı Sabri Efendi)

“Dava adamının dünyasında mazeret yoktur.” (Prof. Şener Dilek)

“Allah’ın kulları arasında öyle bir topluluk vardır ki, aralarında kan bağı yoktur. Birbirlerine bağışladıkları herhangi bir malda yoktur. Onlar Allah için birbirlerini severler. Allah’a kasem ederim ki; Onların yüzleri Nurdur. Ve onlar Nur üzeredirler. İnsanlar korkarken onlar korkmaz. İnsanlar üzülürken onlar üzülmezler.”  (Hadis-i Şerif – Kütüb-ü Sitte)

“Mü’minlerden bir topluluk Allah’ın kitabını müzakere ederler. Allah da onların arasına sekinet ve huzur indirir.” (Hadis-i Şerif – Müslim)

Avukat Bekir BERK ve bir kısım Nur Talebeleri namaz kılarken onları gören Şeyh Maruf Efendi şöyle demiştir: “Bunların namazında sahabi namazı kokusu var. Ve hadis okumuştu. ‘(mealen) Ümmetimden bir taife var ki, onlar kıyamete kadar hak üzerine gideceklerdir’ O taife bunlardır. İşte NUR TALEBELERİ…

“Size hitab ediyor gibi, Risale-i Nurlar’ı okumakla her zaman devamlı olarak huzur-u daimiyi bulursunuz.” (Hafız Ali Ağabey’in Talebelerinden İslamköylü Hasan Efendi)

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır