Cihad Nedir, Nasıl Anlamak Gerekir?

CİHAD, Allahu Teala’nın razı olmadığı küfür ve dalalet gibi kötülüklerin def edilmesi ve iman, takva gibi hakikatlerin hayat bulması için çalışmaktır.

Cihad, Cenab-ı Hakk’ın insana lütfettiği akıl, kalp gibi servet ve makam gibi nimetleri  O’ nun rızası istikametinde kullanmaktır. İslam’da cihad farzdır: Kitap, sünnet ve icma ile sabittir.

Cihad, cehalete karşı cihad, nefisle cihad, şeytanla cihad, iç ve dış düşmanlara karşı cihad olarak dört kısma ayrılır.

Bu zamanın en önemli cihadı kalemledir. İslam’ın inkişafı dün olduğu gibi bugün de tebliğ irşad ve güzel örnek olmaya bağlıdır. Kalpler yine bununla feth olur, vicdanlar ancak böylece tatmin olur… Zaten bugün dünyanın her tarafında her gün binlerce insanın İslam’ın cazibesine girmesi silah ve kuvvetin değil ilim ve kalemin zaferidir. Evet, bugün kalem sayesinde  İslamiyet dünyanın her yerinde her an yayılmaktadır.

Bediüzzaman Hazretleri de bu zamanda cihadın en büyük silahının ilim ve kalem olduğunu ifade etmektedir.

Evet insan, yeteneklerini ilimle geliştirir. Yaratılışın sırlarını onunla keşfeder.

Hem insan, ilimle kainattaki kudret mucizelerini tefekkür eder. Böylece ruhen yükselir, kalben inkişaf eder ve neticede marifet ve muhabbet-i İlahiyeye mazhar olur.

Evet ölmüş kalpler ilim ve hikmetle ihya olur. Cehaletin karanlığı, silahların parıltısıyla giderilmez.

İlimle cihad, cihadların ulvisidir. Nitekim Resulullah Efendimiz (A.S.M.) “İlim talep etmek, İnd-i İlahide (nafile) namaz, oruç ve hacdan ve fisebilillah cihaddan üstündür.” buyurmakla ilimle cihadın önemini en güzel şekilde anlatmıştır.

O halde en büyük cihad insanları ilim ve irfan ve ahlak ve fazilet ile donatmak ve kalp ve ruhları, akıl ve duygularını yüce gayelere yönetmektir.

Evet, insanlar imanı, fazileti, ahlakı, zorla değil kendi istek ve arzularıyla kabul eder.

Hz. Resul-i Ekrem Efendimiz (A.S.M.)’de mücahadesine tebliğ ile başlamış ve Hz. Erkam’ın evini irşad merkezi haline getirerek Kur’an nuruyla gönülleri, fikirleri fethetmiştir.

Dahildeki hareket müsbet bir şekilde manevi, tahribata karşı manevi, ihlas sırrı ile hareket etmektedir. Hariçteki cihat başka dahildeki cihat başkadır.       (Bediüzzaman Said Nursi)

Mehmet Kırkıncı

Sende yorum yazabilirsin