Çocuklarımız

Çocuklar anlamaz değil anlarlar ve hissederler, annelik ve babalık provaları yaparlar. Bilimsel bir araştırmada erkek çocuklar oltaları alıp balık tutarken kız çocuklarının da balıkları pişirdiği görülmüştür. Çocuklar bomboş sayfa şeklinde gelmez.

Allah bize oku diyor, yaz demiyor, öyleyse önce çocuğumuzu tanımaya çalışmalı, istidat ve kabiliyetlerini doğru tespit etmeli. Bediüzzaman’ı, Gazalî’yi yetiştiren anneler bu günün annelerinin bilmediği neyi biliyorlardı.

Çalışan anneler zamanlarının olmadığını söylüyor, ama mutlaka zamanları olmalı, birileri bizim kapımıza bırakmadı onları, çok istedik dualar ettik, hayatın yükünün ağırlığını çocuğa ödetemezsin, onun ne günahı var. Bilenle bilmeyen bir olmaz, bilgili olmak yetmez bilge olmalı, çiçek yada kedi değil onlar suyunu ver yemini ver bitsin. Her dediği koşulsuz yapılan sadece Rabbimizdir, oysa görüyoruz Anneler efendilerine doğurmuş.

Her bitki her toprakta yetişmezken, her koşulda çocuk da yetişmez. Sabah namazına kalkan, yalan söylemeyen Müslüman çocuk yetiştirmek istiyorsak evlerimiz buram buram İman kokmalı, Peygamber efendimiz(sav) gibi ebeveynler olunmalı. Aile kültürü, İslam medeniyeti verilmeli, bu nasıl olur? Bütün bunlar evde yaşanırsa olur. Çocuğuna kazandırmak istediğin özellikleri bir kağıda yaz sonunda karneni göreceksin.

“Bu evden cennette kimseyi eksik istemiyorum” diyerek namaza çağıran anne, işte bu.. 15 yaşından küçük çocuklar sosyal medya mecrasında olmamalı. Bağıran anneler var olursa, kadına şiddet gibi çocuğa şiddette konuşulur bu coğrafyada. Kreş öğretmenleri, oyun terapistleri, pedegoglar ülkenin geleceği için ailelere ulaşmalı. Ailelerden talep beklemeyin, aileler eksik olduğunun farkında bile değiller.

Çetin Kılıç

Kaynak

Hatice Kübra Tongar.

Peynir gemisi