Dikkat Çekmek için Kaç Kova Buz Dökmeliyiz?

ALS hastalığına dikkat çekmek için yürütülen Ice Bucket Challenge (Bir kova buz) kampanyası hepimizin dikkatini çekmiştir.

Buzlu suyu bir anda baştan aşaya dökmek ise kendi kişide anlık felç hissi uyandırıyor. Yani kampanyayla amaçlanan bir anlığınada olsa ALS hastalarıyla empati kurmak. Kampanya çerçevesinde Facebook’a yaklaşık 2 milyon 400 bin video yüklendi. Kampanyaya 28 milyon kişide ya video yükledi yada yorum yaparak destek oldu.

İnsanların geçici hayatına sıkıntı veren bu dünyevi hastalığa verilen önem ve destekten daha dehşetli bir hastalık olan ve gün geçtikçe insanlığı kalbini ve aklını sinsice kemiren ve ebedi hayatımızı tehdit eden İmansızlık hastalığına ne zaman dikkat çekmemiz gerek?

Acaba başımızdan aşaya kaç kova buz dökmemiz gerek? Âlem-i İslamın yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmek için kaç milyon video yüklemeliyiz?

Peki bunun metodu nedir, nereden başlamalıyız ve kimi örnek alarak ilk adımı almalıyız diye bir soru zihnimi kurcalarken Bediüzzaman’ın gür sesi kulaklarımda yamkılandı;

“Ben, cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamıda feda ettim, ahiretimide. Seksen küsür senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harp meydanlarında, esaret zindanlarında, veyahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti.”

İşte Bediüzzaman hayatını ve eserlerini en büyük hastalığa dikkat çekmek için ve o dertlere Kur’an eczahanelerinden ilaçlar sunmak için yaşamış. Günümüzde İslam Aleminin çektiği en büyük sorunların başında Metod sorunu var. Birçok kişi ümmetin düşmüş olduğu sıkıntılara dikkat çekmek istiyor. Evet dikkatleri üzerimize çekiyoruz bunu başardık. Ancak Metod Nebevi olmayınca ancak Menfi bakışları üzerimize topladık.

Oysaki Bediüzzaman’ın metodunu bir doktorun hastalıklara yaklaşımı olarak ifade edebiliriz.

Bunlar;

1) bazı belirtileri inceleyerek neyin yanlış gittiğini bulmaya çalışmak,

2) hastalığı teşhis ederek adını koymak,

3) hastayı, hastalığın çaresi olduğu yönünde bilgilendirerek tedaviye teşvik etmek,

4) şifa bulmak için gerekli reçeteyi vermektir.

Ebedi hayatımızı tehdit eden İmansızlık hastalığına en büyük ilgiyi doğru metodlarla bu asırda Bediüzzaman çekmiştir. Bize düşen Kur’an hakikatleri olan Risale i Nur’lara ve bu sese tekrar ciddiyetle kulak vererek muhtaç gönüllere ulaşmaktır.

Zübeyr / Almanya

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: