Din Gönüllülerine İstirhamımdır

Bayramlarda müşahede ettiğim bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Akrabalar arasında dargınlıklar, birbirleriyle konuşmamak çok ciddi boyutlarda. Kardeşin kardeşe küs olması barut içine düşen kıvılcım gibi imiş, gerçekten de bu küslükler başta çocukları daha sonra yakın akrabaları da etkiliyor. Bu küslüklerin sebeplerinin en başında miras paylaşımından kaynaklanan sorunlar geliyor, haksız ve adaletsiz bölüşüm böyle hoş olmayan ve kişilerin sosyal hayatına ciddi olumsuz etki yapan bir sonuç doğuruyor.

Size bu yazıyı yazmama sebep olan neden ise bu dargınlıklara, haksız paylaşımlara kapı aralayanların ebeveynlerin bilerek veya bilmeyerek yaptıkları hatalı tutumları. Anne veya baba yanındaki oğlunu veya küçük oğlunu veya kendisine bakacağını umduğu evladını kayırdığı için adil bir paylaşım yapmıyor, bazı evlatlarında iyi niyetli olmaması ve anne babasının üzerinde etkili olmasını da sebeplere sayabiliriz.

Asıl sorun, Ebeveyn böyle bir paylaşımı yaptığında bunun Allah katında günah olduğunu bilmiyor, Mal benim istediğim gibi dağıtırım. Oda bana saygılı olsaydı. Eşine söz geçiremeyen adama ben mal vermem. Bayramda bile kapımı açmayana ben zırnık koklatmam. Onun işi iyi evini, arabasını aldı bunun bir şeyi yok, tabi ki ona bırakacağım, hem yıllardır birlikteyiz beraber kazandık ne yapsaydım yani. Gibi kendince haklı gerekçelerle farkında olmadan kardeşler ve akrabalar arasında büyük tahribata sebep veriyorlar, farkına vardıklarında iş işten geçmiş oluyor. 

Çok yakinen şahit olduğum bir olayı anlatım yazıma son vermek istiyorum. Bir kızı ve bir oğlu olan baba malının büyük bölümünü oğluna veriyor, yaşlanıp el ayaktan düşünce kendisine kızının daha fazla yardım ettiğini, hastaneye kızının götürdüğünü, ilaçlarıyla, evinin temizliği, bakımı gibi birçok konuda kızını hep yanında görünce yanlış yaptığını fark edip, oğluna, -Ben kardeşine haksızlık yaptım mallarımı eşit dağıtmam gerekiyor sen şu dükkânı şu evi kardeşine ver diyor.
Oğlu
-Ben çalıştım yaptım niye verecekmişim.
Baba
-Oğlum benim işyerimde birlikte çalıştık, onlarda kardeşinin de hakkı var dese de söz geçiremedi ve hacı amcamız bu üzüntüsünden hasta oldu, bir daha da ayağa kalkamadı. Gerek toprakların para etmesi, gerek dini hassasiyetlerin düşük olması, Trakya’da bu dargınlıklar daha fazla diyebiliriz. Bu dargınlıkların daha da artmaması, ortadan kalması için bu halkın bilgilendirilmesi elzemdir, bu konuya sahip çıkıp halkımızı bilinçlendirmek için gerekeni yapacağınızı umuyor saygılar sunuyorum.

Çetin KILIÇ
LÜLEBURGAZ

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: