Ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun…

Günün Ayet-i Kerime meali..

Bismillahirrahmanirrahim

Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki yanlarında Allah zikredilince kalpleri ürperir, kendilerine O’nun âyetleri okununca bu, onların imanlarını artırır ve yalnız Rab’lerine güvenip dayanırlar. Namazı hakkıyla ifa edip kendilerine nasib ettiğimiz mallardan hayırlı işlerde harcarlar. İşte gerçek müminler onlardır.

Onlara Rab’lerinin nezdinde, cennette yüksek dereceler, bir mağfiret ve kıymetli bir nasip vardır.

[Enfal Sûresi 8,2-4]

……….

Günün Hadis-i Şerif’i…

Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Şaban ayının son gününde bize okuduğu bir hutbede şöyle buyurdu:

Ey insanlar, büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi.

“Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.

“Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.

“Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.

“Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.

“Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşak katlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cen nettir.

“Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü’minlerin rızkını arttıracak aydır.

“Bu ayda her kim oruçlu bir mü´mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden azat olmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.”

Ashab-ı Kiramdan bazıları, “Ya Resulallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz” dediler.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, “Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü´mine iftar ettirene de verir” bu yurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:

“Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.

“Bu ayda her kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse Allah onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.

“Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı kılarsınız, diğer ikisinden ise hiçbir vakitte ayrı kalamazsınız.

“Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, Kelime-i Şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah’tan mağfiret dilemenizdir.

“Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah’tan Cenneti istemek, diğeri Cehennemden Allah’a sığınmaktır.

“Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cenne’te girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir.

[et-Tergib ve´t-Terhib, 2:94-95]

.…….

Risale-i Nur’dan;

Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedî midir? Hiç kat’î senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Sana usanç veren, tevehhüm-ü ebediyettir(ebedi yaşayacağını zannetmendir). Keyif için, ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun…

 (21. Söz’den)

.…….

Cevşen’den ;

81-

Ey güç ve havliyle nimet veren,
Ey geniş ve bol imkanlarıyla ikram eden,
Ey tekrar tekrar lütufta bulunan,
Ey kudretiyle her yerde izzetini gösteren,
Ey her şeyi hikmetiyle ölçüp biçen,
Ey tedbiriyle hükmeden,
Ey ilmiyle her şeyi idare eden,
Ey hilim ve yumuşaklığıyla kullarını cezalandırmaktan vazgeçen,
Ey yüceliğiyle beraber kullarına yakın olan,
Ey yakınlığında yüceliği tezahür eden,

Bütün kusurlardan uzaksın. Senden başka ilâh yok! Affet bizi. Bizi Cehennemden kurtar. 

www.NurNet.Org

Sende yorum yazabilirsin