En Büyük Tehlike!
Yıllar önce fikir yoluyla neslimizi ve gençliğimi bozmak ve dinsiz yapmak amacında olanlar, bu yolla muvaffak olamayınca bu sefer silah değiştirdiler.
Sefahet/ahlaksızlık silahını kullanmaya başladılar. Bu silahı yani sefaheti küçümsememeli. Çok tehlikelidir. Çünkü sefahet yani ahlaksızlık hevesi akıl ve fikri dinlemez. His ve hevesi dinler. His ve heves ise kördür. Akıbeti görmez ve görmek istemez.
İslam düşmanları, yeni neslimizi ve özellikle de gençlerimizi sefahet yoluyla yoldan çıkararak nefislerine esir etmeye çalışıyorlar. Haram ve günahları en cazip hale getirerek ve işlettirerek gençlerimizin kalp ve ruhlarını yaralıyorlar. Hatta bazı kalplerin ölmesine dolayısıyla da İslam’dan tamamen uzaklaştırılması çalışıyorlar. Haram ve günahların zaten en tehlikeli olan yönleri budur. Yani kişiyi en nihayet dinden imandan etmektir ve ebedi saadetini/ahiretini mahvetmektir.
Maalesef ahlaksızlık yoluyla gençlerimizi/iffet ve hayâ perdelerini yırtmaya bir derece muvaffak oldular. Başta nefis, kötü arkadaş, müstehcen film, program, dizi ve yayınlar hep onlara yardım ettiler.
Zaten internet ahlaksızlık konusunda almış başını gidiyor. İnternet maalesef alet ve sistem olarak Allah’ın nimetlerinden birisi olmasına rağmen -amacına uygun kullanılmamasından dolayı- ahlaksızlıkta birinciliği elde etti. Aileleri dağıttı, insanları yalnızlaştırdı, kalp ve ruhları yaraladı ve zaman israfına sebep oldu.
Eskiden zararlarından dolayı en çok korkulan televizyon bile artık internetin yanında masum durmaktadır. İnternet, kontrolsüz ve amacına uygun kullanılmadığı takdirde hem zaman israfına sebep oluyor ki en büyük israf da zaman israfıdır. Çünkü telafisi mümkün değildir.
İnternet hem de ahlaksızlık tuzağına çok rahat düşürebiliyor.İşte bu yüzden büyükler, çocukları kesinlikle internet ile baş başa bırakmamalıdırlar. Nefis de zaten bu durumlara meyyal ve hazır. Nefse meydan ve rahat hareket alanı vermemeli. Onunla ve kötü istekleriyle kahramanca mücadele edip onu terbiye etmeli. Allah’a kul olduğunu kabul ettirmeli. Helal dairesinde tutmaya çalışmalı.
Günümüzün insanları özellikle de gençleri, ahlaksızlık imtihanının en çetin süreçlerinden birisini yaşamaktadır. Sokakta ve çarşılarda en acımasız manevi tahribatlar yapılmakta v e binlerce haram ve günahlara gençlerimiz maruz bırakılmaktadır. Günah ve haram yoluyla insanın kalp ve ruhlarına saldırılar yapılıyor ve neticede insanlar manen yaralanmış oluyor.
Bazıları da televizyona programına ve sahnesine bir sanatçı ( ! ) çıkıp bu beden benimdir. İstediğim gibi kullanırım. Ben hür ve özgürüm gibi naralar atmaktadır.
Hâlbuki o bedenin sahibinin de bir Sahibi (cc) vardır. O’nun (cc) helal dairesi vardır. Bu dairenin dışına çıkmanın adı hürriyet olamaz. Harama girmek demektir.
Haya/utanma ve iffet/namuslu olmak, Rabbimizin emridir. O (cc) bizi bizden daha iyi düşünür ve bize bizden daha çok düşkündür. O (cc) huzur ve saadetimizin plan ve programını Kelamı olan Kur’anın’da beyan etmiştir.
Hayâ, hayattır ve insanı insan eder. Hayâ ve iffet, insanın izzet ve şerefini muhafaza eder. Hayâsızlık insanın asıl kıymetini yerle bir eder. Hayâsızın hem Allah katında hem de insanların yanında kıymeti azalır.
Hayâsız bir insan izzetini, namusunu ve en nihayet mukaddesatını bile kaybedebilir. Eğer hemen dönüp pişman olmazsa ve tövbe etmezse çok tehlikeli bir yola girmiş olur. Çünkü günaha aşinalık elde eder. Daha terkine imkân bulamaz. Şeytana ve onun yardımcısı olan nefse esir olur.
Bütün bunlara rağmen hamdolsun günümüzde içi nur dışı nur gençlerimiz vardır.
Yusuf (as) misali zindanı zinaya tercih edebilecek nurani gençlerimiz vardır. Meleklerin bile gıpta ettiği/imrendiği ve alkışladığı gençlerimiz vardır.
Namaz kaçırdığında hıçkırarak ağlayan, seccadeleri gözyaşlarıyla ıslatan, camilere koşarak giden ve oralarda nefes alan nümune-i misal gençlerimiz vardır.
Kendilerine bakılkdığında Allah’ı hatırlatan takvalı ve hayâlı gençlerimiz vardır.
Mahşer gününde hesapsız cennete gidecek olan gerçek dindar gençlerimiz vardır.
Cenab-ı Hak manevi kahramanlar olan bu Yusuf (as) misali bu gençlerin hatırına ve hürmetine ahlaksızloık tuzağında ve kuyusunda olan diğer gençlerimizi o manevi bataklıklardan kurtarsın ve muhafaza etsin. Âmin.
Son söz ise konuyla ilgili Peygamberimizden bir dua olsun: “Ya Rab! Senden takva, hayâ ve iffet diliyorum.”
İbrahim YARDIM
ibrahimyardim56@mynet.com
www.NurNet.Org