Erkan Sen Nurcu Mu Oldun!

Konu ile ilgili birinci yazıyı okumak için tıklayın (Çamurda Bulduğu Bir Kitap ile Hayatı Değişti!)

Konu ile ilgili ikinci yazıyı okumak için tıklayın (Bar’da Risale-i Nur Dersi Yaptılar!)

Risale-i Nur’un sizin hayatınızdaki önemi nedir?

Yukarıda açıkladığım gibi ben sadece Lem’alar kitabı ile bunları yapabildim. Tabi ki bunun sonrasında var külliyatı tanıdığım gün ve birinci sözün beni etkileyen tarafları, yedinci sözü, Mektubatı birçok kitabı daha erken tanısaydım o barı boşaltır ve Kadıköy’de bir Risale-i Nur faaliyeti yapardım ama kısmet değilmiş. Bir kaç arkadaşımız uyuşturucudan vefat etti ve birçoğu ile görüşememekteyim. Ailesinin yüzünden bunalıma giren arkadaşlarımız derslerde çok rahatlıyorlar ve dünyaya farklı bakıyorlardı. Ama bizim aksilikler yüzünden 2 ay boyunca ders yapamadığımız için epey bir zararımız olmuştu.

Risale-i Nur benim üstümdeki bidat ve taklid-i iman ve benim tabirim ile taklid-i kültürümü bedenimden koparıp beni tekrar insan yapması ve hayattaki her şeyin Allah tarafından ve en güzel bir şekilde başımıza geldiğini, sersem ve pasifzm de olan şu benliğime şefkat tokatları ile kendime getirip eski Erkan’dan yeni Erkan dönemine geçmesine vesile olmuştur.

Annemin ve babamın bırakın sülalemin bana öğretemeyeceği şeyleri öğretmiştir ve yüzünü birebir görmesem de ve sesini duymasam da Bediüzzaman Said Nursi benim için çok özel biri olmuştur ve olmaya devam edecektir.

Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatında sizi en çok etkileyen şey nedir?

Üstadın kültürü ve bilgisi, söylediklerini yaşayan kişiliği ve insanlara bakış açısı beni gerçekten çok etkilemiştir. Tarihçe-i Hayatı okuduğum vakit resmen yıkılmıştım. Başta dediğim gibi ben Lem’alar kitabının müellifini yaşıyor olarak biliyordum ve ona minnet borçluyduk ama Üstadın 1960 yılında vefatı ve çektiği onca dertlerin boşuna gitmediğini gördüm. Anlatımı samimi geldiği için ben buradayım diyen devrim kardeşimin söylediği gibi ister ateist ister agonist olayım ama bu Lem’aların yazarının çok akıllı ve bilgili olduğunu kabul etmemek bence imkânsız. Annemden daha yakın babamdan daha candan

Anlatımı beni gerçekten başka biri yaptı. Demesiyle devrim beni de gerçekten çok etkilemiştir. Üstad her kitleye uyum gösterecek kişiliği ve davasının ehli olması beni hem etkileyip hem de derin bir düşünceye sevk etmiştir. Beni de bu dava ya ortak etmiştir.

Risale-i Nur hizmetine dair idealleriniz nelerdir?

Bu soruya cevap vermeden önce şunu anlatmak istiyorum. Dükkânda ders yaptığımız dönemlerde birçok arkadaşımız hastalanmıştı ve soğuk epey bir bastırmıştı ve yeni yeni konulara değiniyorduk. Herkes farklı risalelerin fotokopilerini çekip evde okuyup anladığını bize anlatıyordu ama parasızlık yüzünden dükkân sahibi bize kıyak yaparak 1 aylık ücretini almadı ve 1 ayda ücretsiz kalabilirsiniz dedi ve biz ancak 15.günden sonra çıktık ve tam 2 ay ders yapamaz hale geldik. Çünkü paramız bitmişti ve para biriktirmemiz gerekiyordu.

Üniversitede oturup düşünüyordum sınıfta ve arkadaşım olan semih elimdeki Lem’alar kitabını gördü ve

—Vay! Kardeşime bak sen Nurcu mu oldun bakalım sen. Dedi ve bende anlamsız bir surat ifadesi ile

—Neyci?

—Nurcu oğlum Nurcu Said Nursi’nin kitaplarını mı okuyorsun sen dedi.

—Semih Allah’ına kurban senin ya abicim bu kitap nedir neyin nesidir? Kim yazmış bu kitabı kim bu Nurcular?

—Erkan sakin ol. Bak bu kitap Kuran tefsiridir. Yani Kurandan ayetleri alıp açıklamıştır. Said Nursi adında bir âlim yazmış bunu ve şuanda da Nur Cemaati okumakta bunu hani bizim Okan var ya o nurcu mesela bunların evleri vardır. Evlerinde klasik fix yani risaleler okurlar, çay içerler biz sohbet ederler ama adamlarda zehir gibi kafa var abi. Belli zaten âlim terbiyesini yansıtıyorlar.

—Peki, bu kitapların ismi nedir Semih?

—Risale-i Nur Külliyatı diyorlar bunlara. Bundan sanıyorsam epey bi var. 13 tane mi ne Latincesi var bide 3 veya 4 tane Osmanlıcası var.

Bende ise bir heyecan ile şunu dedim.

Yahu Semih ben Lem’alar kitabı ile 45 kişi ile ev kurduk. Bunu ben bir kitapla yaptım abi sen geçmişsin karşıma bundan 13 tane daha var diyorsun. Ben o 13 tanesini daha bulayım abi var ya bırak 45’i 45.000 kişiyi getiririm o kadar iddialıyım abi bu kitap çok ilginç ve güzel bir kitap Semih.

O sırada Semih bana

—Ya Erkan ne diyorsun ya! Ben okumadım ve okumamda abi çok ağır diyorlar kitabın anlatımı Osmanlıcaymış ve anlamakta zorluk çekiyormuşsun.

Bende sinirlendim ve

—Semih. Bana mış-miş li kelimeler kullanma. Belli ki okumamışsın ama teşebbüste bulunursan kanaate varabilirsin. O mış-miş le biten cümlelerinde şüphe kalkar ve belki Allah sana nasip etti anlamayı bak ben okudum anlamdım yani sende oku bence derken onu da aldım bizim eve götürdüm ve ertesi gün Semih beni bir kitap evine götürdü ve Risale-i Nur Külliyatını böyle dizilmiş bir şekilde görünce çok sevindim hemen ilk elime aldığım kitabı baştan okudum. Kitapta birinci söz vardı ve bende kitabı açarken besmele çekmiştim tevafukta bu ya birinci sözde de Bismillah her hayrın başıdır. Yazısını gördüm ve afalladım resmen. Ve kendi kendime dedim ki bu tesadüf olamaz okudum birinci sözü ama kaç kere okudum bende bilmiyorum. Tekrar tekrar okurken hoşuma gitti ve cep telefonumla o sayfaların fotoğraflarını çektim ve bir kaç sayfa daha okuduktan sonra hemen eve gittim. Fotoğrafları çektim ama içimde de kul hakkı geçer mi acaba kuşkusu var. Evde akşam arkadaşlara anlattım birinci sözü ve külliyatı bunlar çıldırmışçasına sevindiler. Para biriktirip almayı düşünüyorduk ama bize söylenen fiyat dudak uçuklattı

Resmen 291 tl denilmişti bize birde indirimli fiyatıymış. Alamazdık yani. Öğrencisin ve sefil durumdasın. Üniversitedeki arkadaşım Okan’ın yanına gittim ve olayı anlattım. Sağ olsun beni medreseye götürdü ve o gün çok mutlu olmuştum. Abilere anlattım mevzuyu ve inanmakta güçlük çektiler resmen. Sonra sözler kitabını emanet istedim sağ olsun verdiler ve eve gittiğimde tüm arkadaşlarımı telefonla aradım ve evde toplandım. Yeni bir şey öğreniyorduk ve herkesin elimde kalem kâğıt birinci söz o kadar harika bir atmosfer yaşattı ki bize o gün onu 50 kişiydik herkes bir kere okumak istedi ve okudu da. Kız erkek karışık bir medrese düşünün ve hiç bir fesatlık veya kötü düşüncenin olmadığı 21 erkek ve 29 kız düşünün. Hepsi bir heyecan ile bu kitapları okumakta.

O gün onlar okurken pencerenin karşısına geçtim ve arkamdaki o heyecanlı titrek sesle okunan birinci sözün son kısmını okuyup ağlayan Rana’nın halini gördüğüm zaman bu risaleyi kendime dava ettim ve Devrim ve Rana kardeşlerim gibi dışarıda birçok Devrimler ve Ranalar olduğunu düşündüm ve hizmet için kendimi geliştirmeyi amaç edindim. Sonra emanet işte geri verdik kitabı ama bizimkiler hep kendi kitabımız olsun istiyorlardı. Grubun en aktif ve en atılgan ve de en yüzsüz pişkin insanı ben birçok kitapçıya gidip yine fotoğraflar çekiyordum risalelerin. Artık risale alamayacağımızı anlamıştık. Çünkü evin giderleri ve masraflarımız ağır basmaya başlayınca bir arkadaşımız tiyemder adlı bir yerden Kuran’ı Kerim ve Türkçe meali talebinde bulunmuş ve posta ile yollamışlar. Kuran yanında ise bir kaç kitap vardı. Bizimkiler Türkçe mealine baştan sesli okumaya başlayınca o Kuran’ın yanında gelen bir kitabı aldım ve göz attım. Müsiad yayınları adlı bir kitap. Nurdandır bütün nurlar adlı bir (yanlış hatırlamıyorsam) kitabı biraz okudum ve kafama bir fikir yattı. Müsiad yayınlarının internet sitesine girdim ve iletişim kısmına şunları yazdım.

Merhaba

Ben ******* üniversitesi son sınıf öğrencisiyim. Yayınlarınız olan nurdandır bütün nurlar hakkında kitabınız doğrultusunda

Size e-posta atma gereği duydum. Ben arkadaşlar arasında bir sohbet evi oluşturduk ve şuan da faaliyetlerimiz sürüyor. Biz Risale-i Nur Külliyatı almak istiyorum fakat maddi olanaklar yüzünden maalesef alacak durumda değiliz. Bize yardımcı olabilecek birileri varsa yardım etmesini talep etmekteyiz.

Teşekkür ederim.

Saygılarımla

Erkan Yıldız

İletişim bilgilerini yazdım ve yolladım. Çok değil aradan 15 gün sonra bir telefon geldi ve arayan Moral Fm genel müdürü Haluk İmamoğlu.

—Selamun Aleyküm Erkan ben Haluk İmamoğlu. Müsiad’a attığınız e-mail bana iletildi. Sanırım Risale-i Nur Külliyatı ihtiyacınız varmış. Ben size Risale-i Nur Külliyatı temin edeceğim. Dediği vakit çok mutlu olmuştum ve bunu Haluk beyle paylaşmıştım. Sonra Haluk Bey benim konuşmamı beğenip beni Moral fm’e davet etti hem de külliyatı almış olursun bizde tanışmış oluruz dedi ve gittim.

Temiz yüzlü ve oldukça samimi bir genel müdür beni karşıladı ve biraz konuştuk. Beni radyoda birçok kişi ile tanıştırdı başta Cemil Tokpınar, İhsan Atasoy gibi abilerimiz ve birçok radyo programcılarıyla sonra nur ilim vakfı bana lügatli bir külliyat verdi ve külliyata baktığımda çok şaşırdım çünkü benim bulduğum külliyat ile bu külliyat arasında inanılmaz bir fark var. Benim külliyatımda lügat yoktu ve bazı kelimeler ve ayetler anlamıyorduk. Çok komik ama biz dalalet’e adalet, ukuk’a hukuk diyorduk ve enteresan birçok kelimeyi kaba tabiri ile kafadan atıp uyduruyorduk ve işin içinden çıkamıyorduk. Ama lügatliyi ele aldığımda ayet açıklaması ve a’dan z’ye kadar dizilmiş lügati bende bir heyecan uyandırdı ve bir an önce eve gitmeliyim ve bunları arkadaşlarla paylaşmalıyım dedim.

Haluk İmamoğlu sağ olsun ilk tam külliyatı bize verdi ve eve gittim. Bizimkilere süpriz yaptım ve evde 55 kişi vardı ve hepsi birbirine sarılıp o kitapların geldiğine öyle seviniyorlardı ki tarifi imkânsız bir şeydi bu.

Hepsi beni kucaklayıp bu kitapların hepsi bizim yani he! Tepkisinde bulundular.

O gece bir ders yaptık anlatamam. Ama çokta güldük. Dalalet-adalet olayı bizi çok güldürdü ve ayet açıklamaları ile güzel bir ders yaptık. Sonra abilerden öğrendik ki bayan-erkek farklı bir medrese olacak. Kadıköy’de bayanlara özel bir dershane açtım ve onları oraya yerleştirdim onlara abla buldum ve risaleleri verdim onlara. Sonra erkeklere bir yer açtık orada erkekler sohbet ediyorlar şimdi. Bu bambaşka bir olay. Planını yapsam inanmazdım ama maymun iştahlığım beni mutlu edecek kadar yararlı kullandığım içinde kendimi kutluyordum ve Allah’ın bana böyle bir hizmeti nasip etmesi çok güzel ve eşsiz bir şey.

Erkan Yıldız / NurNet.Org

 Editörün Notu: Bu yazıyı bize Erkan Bey’in kendisi bizzat yollamamıştır ama sitede yayınlandıktan sonra haberi olup bize ulaşmış ve inş. yazıyı devam ettireceğim diye bize dönüş yapmıştır. Normalde yazı burada son bulmaktadır.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: