Ey gaflete dalan nefsim, yeter artık uyan

Allah tarafından gelen bu afetler, başka değil bizleri uyarıp gaflet uykusundan kurtulmak için olan hadiselerdir. İster Korona virüsler olsun, ister zelzeleler, ister fırtınalar, isterse aşırı yağışlar, isterse memleketimizi aniden kaplayan aşırı sıcaklar: Bütün bu bu afetler: Bizi uyarıyorlar gafletten uyanın diyorlar. Çünkü bunlar bize niye Allah’ın kanunlarını bırakıp saptınız diyorlar. Bize niye bütün vaziyetinizle, giyim kuşamımızla Allah’a İsyan vaziyetini aldınız. Bunlar gizli değil, apaçık yaptıklarını gösteriyorlar. Çünkü Allaha karşı isyankârlar tarafından yaptığımız bütün isyanlar demek istiyorlar ki: (Haşa ve kella) Eğer Allah varsa: İşleri ile göstersin kendini. Ve çok üzücüdür ki maneviyat noktasında bu insanların okuma yazmaları yok. Hiç anlamıyorlar ki bu virüs nereden geldi onu kim gönderdi? Ve bu afetler, ne için bize hücumdalar.

Beyefendiler, hanımefendiler! Dinini yaşayanlar bunun sebebini bilirler. Fakat ezan sesi duymamış gibi yaşayanlara sesleniyorum! İyice biliniz ki: Bu dünya imtihan yeridir. Burada yaşayan insanları Allah serbest bırakmış. Burada yapılan işlerin karşılığından ne iyiliklerden ne de kötülüklerden alamıyoruz. Ahirette alacağımızın çok az bir kısmını alsak da çoğu bunu fark etmeden yaşar. Siz söyleyin kaç kişi bilir ki müslüman Allahın varlığına inandığı için hele onun önünde onu cennet beklediği için, çok mutludur. Fakat ötekiler bunun farkında değiller.

Bize burada yapılanların iyilik ve kötülüğün, asıl mükafat ve cezası öldükten sonra alınacaktır. Ya sonsuz mutlulukla cennet kazanılacak veya azabı tarif edilmeyen bir cehennem ateşinde yakmakla karşılığı alınacaktır. Allah bizi korusun. Unutmayalım ki burası imtihan yeri olmasaydı Allah’a karşı hiç kimse isyan edemezdi. Siz söyleyin? Namaz kılmayanın başına gökten taş düşseydi? O kişi bir daha namazını terk eder miydi?

Bakın 3-4 gün öncesine kadar bütün Türkiye’de sıcaklığın çoğu 20 derecenin altındaydı. Fakat 17 Mayıs bugün muhabir diyor ki Adana ile Antalyada, bu günkü sıcaklık 75 sene evvel olmuş. Yani 45 derecenin üstüne çıkan bu sıcaklık 75 senedir Türkiyede yokmuş. Peki bütün bu işleri tesadüfe mi vereceğiz. Peygamberimiz a.s.m. bir hadisi şerifinde buyuruyor: “Eğer Ümmetimden olanlar zinaya yaklaşır veya apaçık zina yaparlarsa: Üzerinize sel gibi afetler yağar.” Memleketimizde bunun varlığını inkâr mı edeceğiz? İnanmazsanız sokaklara bir bakın.

Öyle ecnebi dinsizlerini taklit ediyorlar ki, bir çoğu onlarınkinden daha çıplak geziyor. Allah aşkına siz söyleyin? Hanımlarımızın % kaçı Allah’ın emirlerine göre örtünüyor? Bunu asla unutmayalım ki: Kur’anı Kerimi Allah biz insanlara kullanma kılavuzu olarak göndermiş. Yani: Kur’ani Kerim İnsan makinesinin kullanma kılavuzudur. Bütün işlerimizi yaparken: Bunu yapayım mı yoksa yapmayayım mı? O Mübarek Kitaba bakıp, orada izin varsa yapalıyız yoksa yapmamalıyız.

İslam dini bütün iyilikleri kendinde toplayan bir dindir. Müslüman, ötekiler gibi basit suçlar için hanımını boşayamaz. Buna bir örnek vereyim: Saygıdeğer birinin hanımının suçlarını, arkadaşlarının hanımları bildiklerinden ötürü: Onun hanımı öldükten sonra ona: Sen bu hanımla nasıl yaşadın. Niye boşamadın dediklerinde, onun cevabı: Hadisi Şerifle: “Sabır dinin yarısıdır.” Bir başka Hadiste: “İşi başarmak için sabretmek şarttır.” Cevabını vermiş. Bunu âta sözü yapmışlar. “Sabreden derviş muradına ermiş.” Demişler.

Sabır Müslümanda yer tutar. İmansızda sabır yoktur. Siz anlatın İslamiyet Hâkim olduğu devirlerde, bu kadar boşanma oluyordu mu? Hayır kat’iyyen!!! Huzur evinde huzur varmı? Cevabı, hayır. Huzur evlerini anne babalarını evden kovanlar açmışlar. Müslüman, anne ile babaya itaat etmenin farz olduğunu bilir. O kendi kardeşlerine yalvarır: anne ile babayı verin bana ben bakarım ki sevap kazanayım ve o bilir ki ne eker isen onu biçersin. Yani anne babasını huzur evine götüreni de, hiç şüphesiz onun evlatları da onu o huzursuz eve götürürler. Zaten o evlattan başka şey beklenmez. Halbuki müslüman, ebeveynden uzak kalamaz. Müslümana onun imanı ona verdiği iyilikleri saymakla bitiremiyoruz.

Çok sevindim! Araştırmacının biri diyor ki: Evde kal kanununa uyan müslümanları araştırdık daha önce namaz kılmayanlardan % 20-21 civarında namaz kılmaya başlamışlar. Bu iyi haber ama bizim temennimiz bu ki:
1-Bunlar bir daha namazlarını asla terk etmemeli.
2-Bu iş yalınız %20 de kalmamalı ve kendine müslümanım diyen bütün müslümanların hanımları ve erkekleri namazsız hayatlarından pişman olmalı ve Allah’ın yoluna dönmeliler ki kurtuluşa ermiş olsunlar. Çok merak ediyorum! Bunlar niye düşünemiyorlar ki 600 küsur sene müslümanlıkla dünyaya örnek ve hakim olanların torunları bunlar. Kendi kendilerine bunlar dememeli mi? Biz o güzel dinimizi nasıl bırakabiliriz ve ecdadımızın ve Allahın düşmanları olan din düşmanlarını nasıl taklit ettik bu çok yanlış iş. Demeli ki bu bizim halimiz, ebedi bir hayatta sonsuz bir cehennem hayatını boylamaktır.

Madem ki herkes gibi benim de önümde o ölüm dim dik duruyor. Aman bir an önce bu kötü hayatı terk etmeliyim ve Allah’ın bize en büyük hediyesi olan bu hak dine dönmeliyim ve dönmeli ki: Hem bu geçici dünyada hayatımda rahata kavuşayım. Hem ister istemez varacağımız o ebedi hayatım cennet olsun. Yoksa görüyorsunuzki göz ile görünmeyen bir korona virüs ile tek bir insanı değil dünyada yaşayan bütün insanları bu görünmeyen silah olan virüs felaketi karşısındaki insanları dize çöktürüyor.

Niye avrupalılar veya dinsiz başka hangi memlekette yaşayan dinsizlerden olanlar, bizi taklit etmiyorlar da, biz onları taklit ediyoruz? (İslam dinini kabul edenler hariç) Bizim için bu bir şerefsizlik değil midir? Müslüman geçinen benim kız kardeşim nasıl kendilerine yakıştırabiliyorlar Namahrem yerlerini ecnebiler gibi açarak o halde serbest gezsinler? Bu halleri ile biz Müslümanları çok üzüyorlar ama elimizde duadan başka yok. Çok merak ediyorum ne akılla cehennem gibi azabı sonsuz bir cezayı yaşamağa razı oluyorlar ki bu olumsuz hale girmeye razı oluyorlar. Aman Allah’ım bile bile ateşe giden bu gafilleri sen kurtar. Rahmanur Rahim Sensin.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: