Faraklit Kimdir? İncil’de Hz. Muhammed (ASM)’den Bahseden Ayetler..

PARACLETOS (παράκλητος): [Paraklit, Yeni Ahit’in bazı İngilizce çevirilerinde Tesellici (Comforter) ya da yardımcı / Tavsiyeci (Advocate) olarak çevrilmiştir. Sözcük antik Yunanca’da mahkemede yardım eden kişi anlamında da kullanılmıştır.]

SORULARLA FARAKLİT / PARACLETOS (παράκλητος)

-İncilde Hz. İsa (as)’nın son peygamber olduğuna dair işaret var mıdır?

İncil’in hiçbir yerinde Hz. İsa (as)’dan sonra peygamber gelmeyeceği söylenmez. Eğer Hz. İsa (as) son peygamber olsaydı benden sonra peygamber gelmeyecek diyerek kesin bir yargı ortaya koyardı. Oysaki İncil-Matta-7 (15-20)’den anlaşıyor ki başka bir peygamber daha gelecek ki aşağıdaki uyarılarda bulunuyor.

15- Yalancı Peygamberlerden sakının. Onlar size koyun postu içinde yaklaşırlar, ama özde yırtıcı kurtlardır.

16- Onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız. Hiç dikenlerden üzüm, devedikenlerinden incir toplanır mı?

17- Her iyi ağaç iyi ürün verir. Çürük ağaç ise kötü ürün verir.

18- İyi ağaç kötü ürün vermediği gibi, çürük ağaç da iyi ürün vermez.

19- İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.

20- Demek ki onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız.
[ İncil-Matta-7 (15-20) ]

-Hz. Muhammed (sav) kendisinin son peygamber olduğunu açıkça bildirmiş midir?

Hadis-i şerifte vardır ki:

“Benim beş ismim vardır: Ben Muhammed’im; ben Ahmed’im; ben, Allah’ın benimle küfrü yok ettiği Mâhî’yim; ben, insanların önüne toplanacağı Hâşir’im; ben Âkıb’ım (benden sonra peygamber yoktur).” [ Buhârî, Menâkıb,18.]

-Hz. Muhammed (sav), Hz. İsa (as)’nın kendisini müjdelediğini bildirmiş midir?

Evet, şu şekilde bildirmiştir:

“Ben, atam İbrahim’in duâsı, İsa’nın müjdesi, annemin rüyasıyım; annem rüyasında, kendinden bir nûrun çıktığını ve Şam saraylarını aydınlattığını görmüştür.” [Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 127; V, 262.]

– Paraklit veya Faraklit (Latince paracletus Yunanca: παράκλητος (Parakletos) ne demektir ?

İslami kaynaklarda faraklit şeklinde yer alan bu kelimenin aslı Grekçe’dir. Latince’ye paracletus olarak geçen kelime parakalô fiilinden gelmektedir ki “yanına çağırmak ” demektir. Kilise dilinde ise “teselli etmek” anlamında kullanılmıştır. Parakletas da “yardıma çağrılan müdafaa eden, şefaatçi”, kilise dilinde “teselli veren” gibi anlamlar taşımaktadır (H. Lesetre. IV 1 2. s. 21181) Yahudi din bilginleri bu kelimeyi “yardım eden, savunan, elçi ve aracı” şeklinde anlarken bir yahudi filozofu olan Philo “savunucu, aracı” manasında kullanmış­tır (JE, IX, 514-515)  [bkz: http://www.diyanetislamansiklopedisi.com/faraklit/]

Ayrıca, Yeni Ahit’in bazı İngilizce çevirilerinde Tesellici (Comforter) ya da Yardımcı/Tavsiyeci(Advocate) olarak çevrilmiştir. Sözcük antik Yunanca’da mahkemede yardım eden kişi anlamında da kullanılmıştır. [ http://tr.wikipedia.org/wiki/Paraklit ]

– Paraklit kelimesinin kökenini dil bilimi açısından analiz eder misiniz?

Bu konuda Abdulahad Davud şöyle demektedir: “Paraklit kelimesi ‘Periqlytos’ kelimesinin bozulmuş şeklidir. ‘Periqlytos’ gerek etimolojik, gerekse lugat anlamı itibariyle ‘şanı yüce, övülmeye layık olan’ demektir. Bu hususla ilgili şahidim Alexandre’nin “Dictionnaire Grec Français” isimli eseri olup kelimeyi şöyle açıklar: Bu birleşik isim ‘Peri’ ön eki ile övmek kökünden türeyen ‘kleotis’ kelimesinden mürekkeptir. Bu kelime Arapça’da en meşhur, en çok öven, şanı en yüce olan ‘Ahmed’ kelimesinin tam karşılığıdır. Burada halledilmesi gereken tek mesele Hz. İsa tarafından kullanılan bu ismin Arami dilindeki aslını bulmaktır.” [bkz : Davud, Abdulahad; Tevrat ve İncil’e Göre Hz. Muhammed, s. 276 ]

– Paraklit kelimesi incilde nerelerde geçmektedir?

Paraklit sözcüğü Yuhanna İncili’nin 14:16, 14:26, 15:26 ve 16:7’inci ayetleri ile Yuhanna’nın Birinci Mektubu’nun 2:1 no’lu ayetinde geçmektedir.

-Hristiyanlar paraklitin Kutsal Ruh bazıları da şeytan olduğunu söylüyorlar siz neden öyle düşünmüyorsunuz?

a-Yuhanna incilde paraklit,  Gerçeğin Ruhu şeklinde tercüme edilen kısımlardaki Gerçeğin Ruhuna işaret eden zamirlerin hepsi erildir. Oysa Ruh eril değildir. Nitekim Yunancada kullanılan zamirler eril, dişil, cansız ve cinsiyetsizdir. Bu durumda burada işaret edilen Kutsal Ruh olsaydı cinsiyetsiz zamirin kullanılması gerekirdi. Eril zamirin kullanılması O’nun eril bir şahsa işaret etmesi demektir.

[ bkz : Çanakkale Onsekiz mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2012/1, Cilt 1, Sayı 1 (Sayfa 11-25) ]

b- İncil, “Ben de Baba’ya yalvaracağım ve o size başka bir Paraklit gön­derecektir.” (İncil-Yuhanna: 14/15-16) demektedir. Kutsal Ruh’un gelmesi için “İsa’nın gitmesine” (Yuhanna 16: 7-8) gerek yoktur. Çünkü Hıristiyanlığa göre Kutsal Ruh, Hz. İsa’dan önce de sonra da ve her zaman peygamberler ve inananlarla birliktedir. Bunun yanında Paraklit’in, Yuhanna’da zikredilen“onlara her şeyi öğretmesi” (14: 26), “İsa’nın söylediklerini haber vermesi” (15: 26), “dünyayı suçlu olduğuna ikna etmesi” (16: 7-8) gibi özellikleri de onun, insanlarla birlikte yaşayan, insanların kendisini gördüğü ve sözünü işittiği bir insan ve peygamber olmasını gerektirir.

c- Yuhanna İncil’inde geçen Paraklit’in, Kutsal Ruh diye açıklanmaya çalışılmasını eleştiren Prof. Dr. Maurice Bucaille, bu anlayışı reddederek Paraklit’in (Parakletos) Hz. İsa’dan sonra gelecek, Hz. İsa gibi bir Peygamber olduğunu Yunan dili etimolojisine dayanarak şöyle açıklar: “Burada öne sürülen insanlara bildirme işi hiçbir surette Kutsal Ruh’un işlerinden olan bir ilhamdan ibaret değildir. Aksine kendisini belirleyen Yunanca kelimedeki yayma kavramı sebebiyle, onun açıkça maddi bir niteliği vardır. Şu halde Yunanca ‘Akouo’ ve ‘Laleo’ fiilleri bir takım maddi işleri ifade ederler ve bu fiiller ancak işitme ve konuşma organlarına sahip bir varlıkla ilgili olabilirler. Dolayısıyla bu fiilleri Kutsal Ruh’a uygulamak mümkün değildir. [ Tevrat, İnciller Kur’an-ı Kerim ve Bilim – Maurice Bucaille ]

d- Yuhanna Birinci Mektub. 2/1’de paraklet kelimesi yine Yuhanna tarafından şefaatçi anlamında Hz. İsa için kullanılmıştır. Şeytan olarak yorumlanacak bir kelime Hz. İsa için kullanılamaz…

e- Yuhanna İncil 16/13’deNe var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.” Denmektedir. Babda geçen “tüm gerçeğe yöneltecek” ifadesi kutsal ruh kabul edildiğinde şu soru ortaya çıkar. Hz. İsa’dan(as) sonra insanlık âleminin ırkçılık, emperyalizm, uyuşturucu, alkol, kumar vs. problemlerine kutsal ruh bir çözüm önerisi getirebilmiş midir? Ayrıca yine burada geçen duymak, söylemek ifadeleri ruha değil insana yöneliktir.

d-Paraklit kelimesi hiçbir İncil tefsirinde veya ilgili sözlüklerde “şeytan” olarak anlamlandırılmamıştır.

 

-İlk devir Hıristiyanlarından Yuhanna İncilde geçen Paraklit/Periqlytos kelimesini Hz. İsa’nın (as) haber verdiği insan olarak anlayıp ortaya çıkan olmuş mudur?

Hristiyanlarca zındık sayılan, pek çok taraftarı bulunan bir mezhebin lideri, kendisinin, Hz. İsa’nın müjdelediği ‘övülmeye en çok lâyık kimse’ olduğunu söyleyerek, kendisinin ‘Periqlytos’ olduğunu iddia etmiştir. Bu sahte Periqlytos hareketinden, ilk devir hristiyanlarının, geleceği va’dedilen bu ‘hakikat ruhu’nu, belli bir şahıs ve Allah’ın son peygamberi olarak anladıkları sonucuna varılmıştır.

[ bkz : Davud, Abdülahad, Tevrat ve İncil’e Göre Hz. Muhammed, s.291; ayrıca bkz: el-Hindî, Rahmetullah, İzhâru’l-Hakk Tercümesi, s.677; el-Cisr, Hüseyin, Risâle-i Hamîdiyye, s.60. ]

 

-Bazı hristiyan çevreler kelimenin Períklytos  değil Paráklêtos olduğunu dolayısıyla yanlış anladığımızı söylüyorlar ne dersiniz?

Períklytos ile Paráklêtos’un fonetik olarak birbirlerine yakınlığı karşısında, çevirmenlerin -yahut, daha büyük bir ihtimalle sonraki tarihlerdeki yazıcıların- bu iki ifadeyi nasıl karıştırdıklarını anlamak kolaylaşır. Hem Ârâmî Mawhamana hem de Yunanca Períklytos’un ikisinin de hamide (“övdü/hamdetti”) fiilinden ve hamd (“övgü”) isminden türetilmiş olan Son Peygamber’in iki ismi Muhammed ve Ahmed ile aynı anlamı taşımış olmasının önemi büyüktür. [ bkz: M.Esed 61/6 dipnot ]

Öte yandan İbn İshak (151/768), Yuhanna İncili’nin 15/26-27. âyetlerini şöyle tercüme etmiştir: “Babanın size göndereceği Münhamanna, Baba’dan çıkan hakikat ruhu geldiği zaman, benim için şahitlik edecektir. Siz de şahitlik edeceksiniz; çünkü başlangıçtan beri benimle berabersiniz. Bunu size, yanlışa sapmayasınız diye söylüyorum.” Münhamanna, Süryanice’de Muhammed karşılığındadır. Yunanca’sı Paraklitos’tur.

[  bkz: İbn Hişam, es-Sîratü’n-Nebeviyye, I, 187-188, Riyad, 1413/1992.]

 

-Paraklit anlamında Barnaba İncilinde geçen başka bir peygamberden bahis var mıdır?

Aşağıdaki ifadeler açıkça gelecek son peygamberden bahsetmektedir:

“Bana gelince, ben şimdi, dünyaya selâmet getirecek olan Allah’ın Elçisi’nin yolunu hazırlamak için dünyaya gelmiş bulunuyorum.” (Barnabas, Bölüm 72)

“Kâhin karşılık verdi: “Allah’ın Elçisi geldikten sonra, (daha) başka Peygamberler gelecek mi?”

İsa cevap verdi: “O’ndan sonra Allah tarafından gönderilen gerçek Peygamberler gelmeyecek ama pek çok yalancı peygamber gelecek.” (Barnabas, Bölüm 97,)

-Barnaba incilini Müslümanların yazdığı söyleniyor, ne dersiniz?

Hz. Peygamber’in dünyaya gelişinden 75 yıl önce (M.S. 496), Papa I.Gelasius döneminde ‘yanlış ve dînî düşüncelere aykırı kitaplar’ adı altında hazırlanan listede, Barnaba İncili’nin adı geçmektedir; o çağda, bu İncil’i yazacak bir müslümanın var olamayacağı açıktır; çünkü o zaman daha Hz. Peygamber bile doğmamıştı. [ bkz: Mevdûdî, Tefhîmü’l-Kur’ân, (Terc: Heyet), İstanbul, 1996; VI, 277.]

-Hristiyan çevreler paraklit konusunda İncillerden örnekler vererek savunma geliştirmektedirler, bu duruma bilimsel açıdan nasıl bakabiliriz?

Hristiyan çevrelerin savunma yapabilmeleri için ellerindeki delil ve materyallerin tutarlı ve net olması gereklidir. Oysaki birçok bilimsel araştırma hiçbir hristiyan doktrinin sağlam bir zemin üzerine oturtulamayacağını göstermektedir. İşte o çalışmalardan birkaç örnek :

a-Holy Bible (Revised Standart Version, New York Glasgow 1971) baskısında, Markos İncili’nin ilk cümlesinde, Hz. İsa (as)’dan “Allah’ın oğlu” şeklinde bahsedilmektedir. Buraya bir bir dipnot düşülmüştür ve şöyle denmektedir “diğer eski otoriteler (Allah’ın oğlu) ifadesini yazmamışlardır.” [bkz: Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar, Bir Hristiyan Dogması Teslis, Ankara okulu yayınları, Eylül 2007, s. 163 ]

b-BART D. EHRMAN, ABD’de North Carolina Üniversitesi’nde din araştırmaları bölüm başkanıdır ve İncil metinlerini inceledikten sonra şunları yazmıştır : “(önceden fikrim) İncili’in tamamıyla ve vahiy, Tanrının değişmez sözü olduğu temeline dayanıyordu. İncil bana pekâlâ insan yapımı bir kitap gibi görünmeye başladı. Kutsal metinleri insan yazıcılar kopyalamış ve değiştirmiş oldukları gibi aynı zamanda Kutsal Yazıların başlangıçta da insan yazarlar tarafından yazılmışlardı. Bu, başından sonuna kadar insani bir kitaptı….. Tanrı tarafından esinlendiklerini hissettiler fakat kendi bakış açıları, kendi kanaatleri, kendi istekleri vardı; bu bakış açıları, kanaatler, görüşler ve inanışlar da söyledikleri her şeyi şekillendirdi….Markos, Luka’nın dediğinin aynını söylemedi…. Yakup, Pavlus’tan farklı….Dolayısıyla İncil, pekala insani bir kitaptır.” [bkz: İncil Nasıl Değiştirildi, BART D.EHRMAN, Truva Yayınları,2007, s.24 ] Prof. Bart D. EHRMAN’ın bu konuda son derece aydınlatıcı diğer eserleri için tıklayınız. http://www.bartdehrman.com/books.htm

c-1985 yılında Amerika’nın California eyaletinde Westar Enstitüsü bünyesinde Prof.Robert W. Funk ve Prof. Roy W. Hoover başkanlığında 200 Katolik ve Protestan akademisyenden oluşan İsa Okulu (Jesus Seminary) adı altında bir çalışma grubu oluşturuldu. Bu Hıristiyan ilahiyatçılarının amacı İncillerde artık, inkar edilemeyecek kadar açıkça kanıtlanmış olan farklılıkları incelemek. Kanonlaşmış ve kanon dışı kalmış İncilleri tarayarak, Hz. İsa’nın gerçek sözlerini ve işlerini belirlemek gerçek İsa’nın kim olduğunu ortaya çıkarmak, kiliseyi asırlardır meşgul eden konulardan kurtarmak. Aslında bu çalışma grubu, yeni bir konsil sayılacak çalışmalar yapmaktadır. İncillerdeki Hz. İsa’ya ait olduğu sanılan söz ve fiillerin gerçekten O’na mı ait, yoksa sonradan İncil yazarları tarafından yapılmış ilaveler mi olduğunu belirlemek? İsa Okulu bu amaçla Hz. İsa’ya ait olduğu sanılan İncillerde bulunan 518 sözün 1544 versiyonunu inceleyerek bunlardan ancak %18’inin Hz. İsa’ya ait olduğuna karar vermişlerdir.104 Ancak bu sözlerden yalnızca 15 tanesi için hiç kuşku bırakmaksızın Hz. İsa’ya ait olduğu belirlenebilmiştir. Bu çalışmanın sonucu olarak 7 yıl sonra 1993 yılında, The Five Gospels:The Search for the Authentic Words of Jesus (Beş İncil:İsa’nın gerçek sözlerinin araştırılması) isimli bir eser yayınlamışlardır.

[ http://www.hzisahristiyanmiydi.com/incil-nasil-degistirildi/incil-nasil-degistirildi.html#more-213 ]

Son Söz Yerine :

Kutsal Kitap, İşaya 29/12 de denir ki :

“Ve kitap okuma bilmeyen bir adama; ‘rica ederiz, bunu oku’ diye verilir. O da ‘okuma bilmem’ der.”

Yıl 610, aylardan Ramazan:

Melek O’na:

-“Oku” Dedi. Hz. Muhammed (s.a.s.):

-“Ben okuma bilmem”, diye cevap verdi.

Zafer Karlı

Araştırma Dizisi (03.06.2015)

www.NurNet.Org