Fetihler gerçekleştirebilmek için “Fatihler”i yetiştirme projesi!

İstanbul’un fethinin yıldönümünde Fatihler yetiştirme projesini konuşmalıyız. Yarını fethedecek idealist Fatih’in ideallerine sahip nesiller yetiştirmek için kolları sıvamalıyız.

      İnsanları yükselten ve yücelten idealleridir. İdeali olan insanlar, büyük projelere düşünür ve projeleri hayata geçirmek için var gücüyle çalışır. Ulaşmak istediği bir ideali, gerçekleştirmek istediği bir projesi olmayanlar, bütün enerjilerini sarf ederek çalışmazlar.

Yüksek fikir ve idealleri olmayan insanlar, ot gibi yaşar, çöp gibi ölüp giderler.

Fatih’in İstanbul’u fethetme ideali vardı. Şehzadelik yıllarında bu idealle yetişmişti. Padişah olur olmaz 6 Nisanda İstanbul’u kuşattı. Böylece 53 gün sürecek bir macera başlamış oldu. Kuşatmadan önce Fatih, şehri fethedebilmek için gerekli olan hazırlıkları yapmıştı. 150 kg toplar atabilen Şahî denen toplar döktürmüştü. Top teknolojisini takip ediyor ve en iyi toplara sahip bir orduyla İstanbul’un karşısına dikiliyordu.

İstanbul’un Karadeniz’den yardım almasını önlemek için Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırmıştı. Rumeli Hisarı, 4.5 ay gibi çok kısa bir sürede inşa edildi. Bugün hisarın bir kulesi restore edilmek istense en az bir sene sürer. Fatih, vezirleri ile iş bölümü yaptı, her vezir bu kule inşa edecekti, bir kulenin yapımına da kendisi nezaret etti, böylece hisar yapımı fevkalade kısa sürede tamamlandı.

Kuşatma sırasında surların yıkılan kısımlarının Rum ustalar tarafından geceleyin çarçabuk yeniden yapıldığını gördü Fatih. Surların arkasındaki ustaları çalışamaz hâle getirmeliydi. Eldeki mevcut silahlarla bu mümkün değildi. Fatih düşündü, taşındı, surların arkasını vuracak bir top tasarladı. Mermiyi havaya atacak ve mermisi düşünce patlayacak havan topları inşa etti. O zamana kadar sahip olunan top teknolojisi ile bu mümkün değildi. Fatih, havan topları ile surların arkasını dövdü, böylece Rum mimarları çalışamaz hâle getirdi.

Surlara yaklaşan veya merdiven kurarak surlara tırmanan yeniçerileri, Rumlar Rum ateşi ile yakıyorlardı. Fatih, bu tehlikeli silahı da etkisiz kılacak manevralar denedi. Haliç üzerine dubalar kurarak Haliç kenarındaki surları zayıf yerlerinden dövdürdü.

Haliç’e , Osmanlı gemilerinin girmesini önleyecek büyük zincirler vardı. Hâlbuki surlar Haliç’ten dövülebilse surların yıkılması ve aşılması daha da hızlanacaktı. Fatih, bunun için de tedbirler aldı ve bir gecede Beşiktaş’an gemileri karadan yürüttü. Bir gecede 70 gemiyi Haliç’e indirdi. Bizanslılar, sabahleyin Osmanlı gemilerini Haliç’te görünce korkunç bir moral bozukluğu yaşadılar. Haliç’teki Venedik-Ceneviz donanması imha edildi.

Kuşatmanın uzaması, askerin moralini bozuyordu. Bu arada Haçlı ordularının Bizans’ın yardımına geleceği haberi duyulmaya başlamıştı. Haberi alan Sadrazam Çandarlı Halil Paşa, padişahın huzuruna çıktı ve şu teklifte bulundu:

-Sultanım, Haçlı orduları geliyor. Kuşatmayı kaldıralım, dedeniz Yıldırım Bayezid ve babanız 2.Murat gibi bir meydan savaşı yapalım, savaşı kazandıktan sonra gelir İstanbul’u alırız.

21 yaşındaki Sultan Fatih’in, babası yaşındaki tecrübeli vezire verdiği cevap tam bir azim ve kararlılık örneğidir:

“Paşa, ne diyorsun? Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul’u! Dönmem yoktur!”

Fatih, bu azim ve kararlılıkla kuşatmayı sürdürdü.

Fethin manevî dinamikleri ihmal edilmemişti. Hocası Akşemsettin, Fatih’i devamlı yüreklendiriyor ve cesaretlendiriyordu.

Fatih Molla Yegan,Molla Hüsrev, Molla Güranî ve Akşemsettin gibi özel hocalar tarafından yetiştirilmişti.

“İstanbul mutlaka fethedilecektir, onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve askeri ne güzel askerdir.” hadis-i şerifini biliyor ve Peygamberimizin (sav) övdüğü kumandan olmak istiyordu. Fatih’in manevî idealleri vardı.

Büyük düşünmeyi biliyordu, düşmanları için, “Bizim yaptığımız şeylere onların hayalleri yetişemez.”diyordu.

Fatihler yetiştirebilmek için özel eğitim programları hazırlamalı ve programda şu hususları mutlaka yer vermeliyiz:

  1. Çocuklarımızı özel ve yetenek geliştirmesini bilen öğretmenlerle eğitmeliyiz.
  2. Eğitimin manevî boyutu olmalı.
  3. Çocuklarımıza büyük idealler vermeliyiz.
  4. Zorluklar aşabilecek projeler geliştirmeyi öğretmeliyiz.
  5. Çağın bilgi, beceri ve teknolojisine sahip olmaları gerektiğini öğretmeliyiz.
  6. Üstün Müslüman olmak için çalışma şuuru aşılamalıyız.
  7. Çalışmayı ibadet saymalarını sağlamalıyız.
  8. İlim öğrenmeyi, düşünmeyi, tefekkürü, okumayı ibadet ve dua gibi kutsal kabul etmelerini sağlamalıyız.
  9. Büyük düşünmelerini ve büyük hedefler seçmelerini sağlayacak bir eğitim vermeliyiz.
  10. İlim, teknoloji, okuma, keşif, buluş, icat gibi konularda dünya ile yarışma azim ve inancı vermeliyiz.

Ali Erkan Kavaklı / Moralhaber.net

Beyin Vitamini: Fatihler yetiştirmek ve fetihler gerçekleştirmek isteyen dostlarıma Nasıl Fatih Oldu isimli Zafer Bilgi’nin Kaldırım yayınları arasında çıkan kitabını tavsiye ederim.(Kaldırım Yayınları, Ankara Cad. No: 15, Konak Han, Kat 1  Cağaloğlu – İstanbul; tel. 212 5116828)