Gaye ve Hedef

“Millete ve neslimize bir gaye ve hedef vermek elzemdir.

Gayei hayali olmalı insanın bu gayesi ve hayali istikametten ayırmamalı. Allah’ın rızasına uygun olmalı.

Afaki alem bu günkü tabirle sosyal hayat, iletişim araçlarının da yardımıyla günümüz insanını doğru gaye ve hedefinden saptırmış ,malayani ,boş hatta zararlı hedef ve gayelere yöneltmiştir.
Müslüman sorgulayan olmalı. Nasıl ki insan sair yaratıklardan hayvandan, ağaçtan ,taştan ,topraktan ,güneşten ,aydan, yıldızdan farklı. Farkı ne ? Şuurlu ve akıl sahibi olması onu farklı kılan en önemli özelliklerden biri .

Allah’ın insana verdiği akılla insan sorgular irdeler duydukları gördükleri ve hissettiklerini kalp ,vicdan ve akıl mizanına koyar öyle hareket eder ,körü körüne nefsine uyup hayat geçirmez. Kainattaki varlıkların ona hizmet ettiğini gören, tüm ihtiyaçlarını an ve an hazır ve nazır eden bir Rabbini bulan insan, dünyaya niçin gönderildiğini ona bunca nimeti ihsan eden Rabbini nasıl razı edeceğini düşünmeli ,ona göre hareket etmeli ,hayatını ona göre tanzim etmeli. Yemeden ,içmeden ,giymeden, konuşmadan, yatmadan, çalışmadan, evlilikten, akraba, komşu ilişkisinden, evlat ana baba münasebetinden, ticaret ve sair hayati içtimaiyenin her alanında bu çizgiden zerre miskal sapmamalı.

Hele hele bir müslüman sıradan insanlar gibi televizyon karşısında, kahve köşelerinde ,eğlence yerlerinde vakit geciremez .Müslüman iyiliği emredip kötülükten men etme vazifesiyle görevlendirilmiştir, bu görevi layıkıyla yerine getirmek için azami gayret etmeli, önce kendisi ve ailesi olarak kusursuz olmaya çalışmalı, hal ve efhaliyle tam bir kul tam bir ümmet bilinciyle yaşamaya itina göstermeli, islamiyetin en gür seda olabilmesi böyle fertlerden oluşan bir ümmet oluşumuna bağlı olduğunu hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır.

Asrımızda Bediüzzaman hazretleri başta olmak üzere ve onun talebelerini bu gaye ve hayel üzerine yaşadıklarını görüyor ve bu kıymetli zatların iman ve islamın gelecek nesillere aktarılması için tam bir sahabe efendilerimiz gibi gayret ve himmetlerine şahit oluyoruz .Şuurlu ,akıllı, sorgulayan bir müslüman için kurtuluş reçetesini, saadet-i dareyn recetesini sunan bu insanlara getirdiklerine ,yazdıklarına, konuştuklarına, anlattıklarına bigayr kalmamalı bilakis örnek almalı.

Çetin Kılıç

www.NurNet.org

Kaynak :
1.Risale-i Nur
2.Dava adamının notları (Zübeyir Gündüzalp)

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: