Gençlerini ihmal edenler, geleceklerini imha ederler

Aileler Genç evlatlarından şikayetci ve umutsuz.
Söz dinlemeyen, aile ile sosyal ilişkisi olmayan, helal ve harama dikkat etmeyen, saygısız, sorumsuz,hantal bir evlat profili çiziliyor .Destek ve yardım isteniliyor.

Halbuki Genç Zihin aktif, kollektif çalışmaya müsait, özgüvenini doğru yerde kullanabileçeği bir alan arayan fıtratı henüz rayından çıkmamış hakikati arayan bir seyyah gibidir.
Bu seyyah fıtratından gelen dürtü ve vicdanından yükselen serzenişlere kulak vermeye , hayat rotasını belirlemeye müsait olduğu zaman dilimindedir.
Çocukluk döneminde bu denli kritik bir yol ayrımının karşısında görecğini ve şimdiden kendisini buna hazırlamak için ona yardımcı olmayan ebeveynleri ne denli sıkıntılı süreçler beklediğini müşahede etmekte zorlanmıyoruz.

Ebeveynler çocuklarının maddi ihtiyaçlarını gidererek görevlerini yerine getirdiklerine inaniyorlar.

Oysaki onları hayata hazırlamak, hayatlarının en ateşli ve uzun evresi olan gençlik yıllarında karşılarına cıkacak tehlikelere karşı zırhını giydirirken,karşısına çıkacak fırsatlarıda değerlendirecek basiret ve feraset nurunu aydınlatacak bir özgüveni denge ile kuşatacak.

Cenab-ı Allah her insanın üzerine sorumluluklar yüklemiştir. Bunun farkına varan insan ise bu sorumluluklarını yerine getirmek için bir mücadele yaşar. Bununla birlikte üzerinde yansıyan bir olgunuk parıltısı görünür.

Üzerine sorumluluk verilen insan bu sorumluluğu yerine getirmek için hangi şartta olursa olsun onu yerine getirmek icin çaba sarf eder. Önemli olan bunun yeri, zamanı ve tarzının nasıl olduğudur.

Gençlere sorumluluk vermekten kaçınmayan bir Peygamberin (ASM) ümmetiyiz. Mekkeyi feth ettikten sonra geride vali olarak 20 yasindaki Attab bin Esit´i bırakır Allah Rasulü (ASM). Musab bin Umeyr (RA) 25 yaşındayken Akabe biatından sonra Medineye gönderip Iman hakiaktlerini tebliğ ile vazifelendirir. Muaz bin Cebel 27 yaşında iken Yemen´e vali olarak atanır. Cafer bin Ebu Talip (RA) ise 17 yasinda Habeşistan kralının karsısında Amr bin As´a karşı İslamı savundu. 

Bu genç sahabiler üzerlerine almış oldukları sorumlulukla beraber olgunluları kemale ulaştı.

Velhasil Efendimiz´in hayatına bakildiginda çevresinde daima genç bir kadronun bulunduğu ve Efendimiz´in de onlarla özel olarak ilgilendiği görülecektir.

Bu sebeple gençlerin maddi ve manevi bakımdan yüksek keyfiyette, 
ilim, irfan, hikmet´le beraber
Iman
Ahlak
Ideal
Özgüven
Tevazu
Ruh
gibi özellikler ve üstün karekter sahibi olarak yetiştirilmesi,büyük bir ciddiyetle ele alınması gereken mühim bir meseledir. Zira ancak buna muvaffak olan milletler ve medeniyetler istikbale ümitle bakabilirler.

Zübeyir T. Kılıç

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: