Gözünü Yukarı Dikme Oğul!

Oğul! Sen gözlerini yükseklere dikersen,

Düşersen, fazlasıyla pişman olacaksın sen.

 

Eğer dengeli yürürsen, zararın az olur,

Ölçüsüz yürüsen, elin her zaman boş olur.

 

Unutma ki, burasıdır bir imtihan yeri,

Kötü yere girersen, sonra dönülmez geri.

 

Madem ki şerefli mahluksun, korunmalısın,

Tüm hareketlerinde, tedbirli olmalısın.

 

Yoksa, pişman olanlarla beraber olursun,

Önünde, asla ummadıklarını bulursun.

 

Bu dünyadan, çoğu pişman olarak gittiler,

Ah, ne yaptım diyerek, dizlerini dövdüler.

 

Oğul! Yap ne yap, kendini sıkı hesaba çek,

Sana her an, Yaradanın hükmü olsun ölçek.

 

Yoksa, sen sonsuz hayata boş elle gidersin,

O kadar günah nasıl yaptım, kendine dersin.

 

Bunun için biz, yaşarken dikkatli olalım,

Ondan sonra, bize vad edileni bulalım.

 

 

Önceden gidenler gibi, pişman olmayalım,

Orada zararı çok, günaha dolmayalım.

 

Kardeş, mademki sen daha ölmedin, tevbe et,

Böylece, başından gitmiş olur o büyük dert.

 

Yoksa, o son pişmanlık insana fayda vermez,

Gittiği günlerimiz, kat’iyyen geri gelmez.

 

Aman, bize vad edilen mutluluk gitmesin,

Oranın ki o müthiş azab, bize değmesin.

 

Yoksa, o acıyı bizler tariften aciziz,

Rabbim, o azaptan bizi koru demeliyiz.

 

Oğul! Güzel ahlaklı olanlardan biri ol,

Böylece, mevcut günahlarını cımbızla yol.

 

Hiç unutma ki, önünde duruyor karakol,

Her hareketinle, sevap kazanman olsun bol.

 

Abdülkadir Haktanır