Günaha Bağışıklık Aşısı

Kendini günah aşısı vurulmuş günaha karşı bağışıklık kazanmış gibi yaşayan insanlaradır seslenişim. “Niçin namaz kılmalıyız?” sorusuna “farz olduğu için” diye cevap verenleredir sözüm. Ölen annesi gömülen çocuğun, annem nasıl dirilecek ki şimdi sorusuna, öyle söyleme, Allah’ın zoruna gider günaha girersin, diye cevap verenleredir kızgınlığım. Namaz kılmayanlara, namazlarını ahirette kızgın demirler üzerinde kılacaklarını söyleyenleredir öfkem.

Her insan nefis taşır, nefis kötülüğü emreder şeytana uydurur insanı. Onun söylediklerini fısıldar kulağına. Şeytan ve nefis namazda bile hayaline girer insanın. Devamlı cehenneme davet eden hazır kıta nefis ve şeytan varken, insanın aklına niçin namaz kılıyoruz arada izin, hafta tatili, 65 ten sonra emeklilik yok mu sorusu gelir elbet. Öldükten sonra dirilmek, haşir, nasıl olacak merak edecek elbet.

Kaderi anlamak, anlamlandırmak. Aklını tam mutmain edebilmiş kaç müslüman var Allah aşkına. Ben insanım, adamım, bana verilen nimetlerin farkındayım ve bunlara teşekkür etmeliyim diyebilen, ezanı Allah’la randevu saati bilip seccadesine koşan, okuduğu ayetlerle onunla konuştuğunu, davete gitmekten ziyade davete kabul edilmenin ne büyük bir nimet olduğunu idrak edebilen kaç Müslüman var.

Bütün bunları, bizi hak yolundan saptırmak isteyen nefis ve şeytanın sözlerine kulak astırmayan, aklımızı bulandıran sorulara net ve ikna edici cevaplar veren, hiçbir zaman zamanı geçmeyen bir eser Risale-i Nur’lar var. Başkalarına değil, “kendi nefsime yazdım kim isterse okusun” diyerek bugüne kadar hiç bir müelllifin söylemediğini söyleyen Bediüzzaman gibi biri var.

Çetin Kılıç

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: