Hak Dinimiz İle Batıl Dinler Arasında Farklar

Muhterem kardeşlerim Allah’ımıza ne kadar şükretsek azdır.

Çünkü O bizleri yaratıkların ta zirvesine çıkarmış. Yokluk âleminde bırakabilirdi bırakmamış. Dağda bir taş yaratabilirdi  yaratmamış. Bir hayvan da yaratabilirdi yaratmamış. Bir âteistin oğlu veya kızı de yaratabilirdi yaratmamış. Batıl inanç sahibi olanlardan ya bir Yahudi ve ya bir Nasrani de yaratabilirdi yaratmamış. Elsiz, kolsuz, gözsüz, işitme duygusundan mahrum biri de yaratabildi, Yaratmamış. Çok şükür bizleri, şehid kanıyla yoğrulmuş bir toprakta, şüheda torunları olarak yaratmış, Allah’ımıza ne kadar çok şükretsek azdır. Bu hal ve durumlarımızı düşünürsek, Allah’ımıza ibadet ve şükrümüzü artırmaya sebep olduğunu düşünerek bunları dizdim. Çünkü pazarda aldığımız malın kıymetini bilmeden mal sahibinden aldığımızın değerini ödeyemeyiz.

Ben Balkanlarda seyahat esnasında biri bana “Allah katında  Katolik ve Hıristiyan dini de makbul olması lazım dedi. Bende O’na oranın lideri Mareşal Titonun idaresi esnasında Kralın kanunu geçerli oluyordu mu? Yok deyince. Bende ona: bilmen lazım ki her devlet reisinin kanunu de kendi inancına göredir. Ve bir kanunun vakti geçti mi, başka kanun yapılma ihtiyaç duyulur.

Bu sebepten bu gün Avrupa da yaşayan çok insaflı Katolik ve Hıristiyanlar seve seve İslam dinini kabul ediyorlar.

Bir sempozyumda Ahmed Akgündüz Hocamız diyor Hollandada 70 tane Papaz Hocamızın yanına gelip İslam dinini kabul etme kararı aldıklarını söylemişler. Yalnız İstanbul Papazları kabul etmedikleri için kabul edemediklerini hocaya söylemişler.

Muhterem Kardeşlerim Bu hakikati daha iyi anlamak için bir misal vereyim:  Bir devlet reisi başa geçince ilk olarak o halkı idareye müsait bir Anayasa hazırlar ve o anayasadan muktebes  kanunlar çıkarır ve ona göre halkı idare eder, taki o anayasanın hükmü geçersiz oluncaya kadar. Yani o Anayasanın hükümleri geçerli olduğu müddetçe başka anayasa çıkarmaz. Eski Anayasanın hükümleri geçersiz oldu mu, başka anayasa çıkarır ve  eski anayasanın geçerliliği kalmaz. Aynen onun gibi Bizim hak dinimiz Kur’an Kerim den önce 104 kitap Allah tarafından gelmiş dördü kitap, yüzü sahife. Onun gibi bizim Peygamberimiz Aleyissalatu vesselamdan önce 124 bin Peygamber gelmiş a.s.. Onların kanunları geçersiz  kaldıkları zaman  Allah Hatemül Enbiya (Peygamberler mührü) unvanı ile Peygamberimiz Aleyhissatu vesselamı göndermiş.

Bizim Türkiye Gebze’de Papazlar toplanıp İncili inceleyip İncil içinde nerede Peygamberimizin a.s.m. geleceğini Allah ismi ile işaret ettiğini görünce  silmişler. Ve o çalışmalarında  bir çok İncil meydana getirmişler. Fakat dört İncilden fazla olanlar onlarca kabül görmemiş yalnız dört İncil kalmış. Allahın gönderdiği bir kitaptan nasıl dört tane olur? Önceki kitaplarda  Peygamberimizin ismi geçen kitaplardan sildikleri halde : Hüseyin-i Cisri Hazretleri Kur’anı Kerimden önce gelen kitapları incelemiş yüzden fazla yerlerde Peygamberimize işaret eden yerlerde Peygamberimizin ismini işaret edilen yerleri bulmuş ve Risalet-i Ahmediye Kitabında o hakikatleri nakletmiş.

Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.org