Hakiki Saadet Marifetullah’tadır

Bütün korku ve sıkıntılardan azat olabilmek için; kâinatı halk edeni bilmek ve ona teslim olmakla olur. Güneş, ay ve sair gezegenler her biri bir nizam ve intizam dâhilinde hareket ediyor, bu hareketle hiç biri diğerini rahatsız etmeden, gürültü patırtı çıkartmadan, güzergâhını şaşırmadan hem de suratla gidiyorlar. Şayet bu gezegenler başıboş ve serbest dolaşsaydılar kâinat nizam ve intizamsızlıktan dolayı hercümerç olacaktı. Oysa kâinatın yaratılışından bu yana, hiç bir gezegen yolunu şaşırmadan aldığı emir üzerine istikametle yoluna devam etmektedirler.

Zayıf ve nazenin yavrulara bakın! Cenab-ı Allah tarafından annelere verilen şefkatten dolayı anneler hassasiyetle bebeğini besler, üzerine kol kanat gerer. Canavar suretinde bir dişi aslan yakaladığı avı yemeden yavrusuna yedirmesi tamamen ilahi bir şefkat ve rahmetin tecellisidir. Tavuk gibi korkak bir hayvan, şefkatten dolayı yavrusunu köpekten korumak için, kafasını ite kaptırır.

Şefkati özetleyen bir vakıa: Belgesel bir programda, bir aslan; bir anne maymunu parçalarken, maymunun ayakları arasında yavrusunu görür. Aslan, parçaladığı maymunu yemez, yaptığı eylemden de büyük bir pişmanlık duyduğu lisan-i hali gösteriyordu. Anne maymunun geri dönüşünden umudu kesilen aslan, yavru maymunu himayesine alıp şefkatle beslemeye başlar. İşte, Cenab-ı Allah, isterse bir canavar hayvanı; bir masum yavruya böylece emirber eder.

Konu aslandan açılınca, onun suretinde olan kediyi hatıra getirdi. Köyde, yılda iki kez, her seferinde iki, bazen dört yavru doğuran bir kedimiz vardı, şefkatle yavrularını besler ve büyütürdü. Bir gün yakaladığı canlı bir fareyi, minicik yavrularının önüne bıraktı, onlara fare yakalama tatbikatı göstermeye başladı, ortalık bir oyun sahnesi; bir askeri talim ve taarruz meydanına dönüştü. Anne kedi avın yakalama rolünü gösterdikten sonra fareyi parçalayıp yavrularına yedirdi. Bu dersi bu talimi ve bu şefkati gösteren elbette Cenab-ı Allah’tır.

Bedîüzzâman Hazretlerinin manidar bir tespiti ile konuyu kapatmak istiyorum. “Evet, hazin mırmırlarını dinlesen, “Yâ rahim, yâ rahim” çektiklerini anlarsın.” 1,

Canavar suretinde görünen kedi dahi Allah’ı tanıyıp lisan-i haliyle O’nu zikir ediyorsa, Canavar bir aslan; maymunun yavrusuna şefkat gösteriyorsa; kâinatın en kıymettar varlığı olan insan, Allah’ı tanımaz ve ona ibadet etmezse her halde bu nankörlüğü ile canavar hayvanlardan daha aşağı olur.

Keza, “…Evet, bütün hakikî saadet ve hâlis sürur ve şirin nimet ve sâfi lezzet, elbette marifetullah ve muhabbetullah’tadır. Onlar, onsuz olamaz. Cenâb-ı Hakk’ı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envâra, esrara, ya bil kuvve veya bilfiil mazhardır. “2

Hulâsa, Allah’ı tanımayan asla saadete, sevince ve lezzete ulaşamaz; gerçek saadet ve sevinç ve lezzet bil mecburiye Allah’ı tanımakla mümkündür. Allah’ı (cc) tanımayan bir ruh, bir akıl ve bir kalp daima tedirgin, sıkıntı ve korku içindedir.

Rüstem Garzanlı

11.11.2016

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: