Hastalar Risalesi-3 (Şiir)

Ey şekva eden hasta

En başta senin hakkın

Şekva değil şükürdür

Can senin değil Hakk’ın

 

Aza ve cihazatın

Senin mülkün değildir

Sen yapmadın onları

Bir şey senin değildir

 

Demek başkasınındır

Onun bir mâliki var

Mülkünde istediği

Gibi tasarruf yapar

 

Ey kardeşim bu dünya

Eğer daim olsaydı

Bu uzun yolculukta

Ölüm hiç olmasaydı

 

Firakın ve zevalin

Rüzgârı esmeseydi

İstikbalde manevi

Kışlar hiç gelmeseydi

 

Senin ile beraber

Ben de ağlayacaktım

Ağlanacak halime

Ben de acıyacaktım

 

Fakat madem bu dünya

Bir gün bizi kovacak

“Haydı dışarı” diye

Bizleri çıkaracak

 

O dışarı kovmadan

Ondan vazgeçmeliyiz

O bizi terk etmeden

Onu terk etmeliyiz

 

Evet, bu hastalıklar

Bize ihtar ediyor

“Senin vücudun taştan,

Demirden değil” diyor

 

Hem madem bu dünyanın

Zevki ve lezzeti yok

Eğer meşru olmazsa

Elem ve günahı çok

 

O halde hastalığa

Şekva etmeden alış

Sevap ciheti düşün

Ve zevk almaya çalış

 

Hastalık sabun gibi

Günah kirini yıkar

Kefaretü’z-zünubtur

Günahlarını sıkar

 

Bir ağacı silkmekle

Nasıl meyveler düşer

Hasta da titredikçe

Öyle günahlar düşer

 

Eğer günahlarını

Hiç düşünmüyor isen

Yahut ahiretini

Hiç bilmiyor isen

 

O zaman çok dehşetli

Sende bir hastalık var

Gerçek hastalığından

Daha da büyük zarar

 

O zaman sen feryat et

İstersen bağır, çağır

Çünkü bu hastalığın

Her şeyden daha ağır

 

Çünkü sen ahireti

Düşünmediğin için

İdâm-i ebediyi

Hayal ettiğin içim

 

Güya bütün bedenin

Yaralar içindedir

Dünya kadar hastalık

Senin bedenindedir

 

İşte bu hastalıktan

Duymaman için acı

Ancak şifa getirir

Sana iman ilacı

 

Allah’ı bilmeyenin

Başında bela vardır

Düşünen insanın da

Allah’ı ona yardır

 

Maddi hastalıkların

Elemini hissetmez

İmanın kuvvetiyle

Altında hiç ezilmez

 

 

Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR

09.03.2013 – Cumartesi