Her Çocuk Kendi Oyununun Hükmedicisidir.

Birçok anne baba, günlük işlerini daha rahat halledebilmek için çocuklarını oyuna teşvik etseler de bir çocuk için oyunun anlamı, asla “Hadi, git biraz oyna” emrinin karşılığı değildir.

Oyun konsantre olmayı gerektirir.
Oyun, çocuk ile oyunun ruhunun bütünleşmesini gerektirir.
Oyunda, çocuk kendisine ait bir dünya oluşturur/hayal eder.

Birçok anne baba çocukları ile “oyun oynar gibi” yapar. Halbuki bir çocuğun en tahammül edemediği şey, kendisi ile “oyun oynar gibi” oyun oynayan kişilerin varlığıdır.

Çocuğun hayal dünyasını kavramadan, çocukla oyun oynamaya kalkmak, çocuk açısından sıkıntıdan başka bir şey oluşturmaz. Her ne kadar anne baba kendilerini kandırmak için “Bak seninle bir saattir oynuyorum” dese de çocuk için böylesi geçen bir saat
oyun değil; ancak “oyalanmak”tır.

Tüm bu gerçeklerden yola çıkarak diyebiliriz ki oyun, “Çocuğun fantezi dünyasına girip onun dünyasındaki gizli kahramanlarla tanışmak ve onun hayal dünyasındaki kuralları öğrenerek o kurallara tabi olmaktır.” Yoksa çocuğun yanında bulunup onun arabalarından birini alıp masanın üzerinde “düüt düüt” diyerek araba sürmek, çocukla oyun oynamak anlamına gelmez.

Oyunun püf noktası, “Her çocuk kendi oyununun hükmedicisidir.” kuralıdır. Siz her ne kadar anne baba da olsanız, anneliğiniz ve babalığınız kendi evinizde geçerlidir. Çocuğun fantezi dünyasında annelik ve babalık hükümsüzdür… Orada hüküm ve kurallar çocuğa aittir.

Çocukla oynamayı kabul ettiyseniz kuralları siz koymamalısınız. Çocuğun kurallarına uymalısınız.

Çocuk oyuna başladığında ne bir amacı vardır, ne de daha önce yazılmış bir senaryosu. Her şey bir anda gelişir. Bu durum çocuğun bir yandan hayal dünyasını olağanüstü hızla geliştirirken diğer yandan çocuğun sorunları çözme kapasitesini de artırır. Oyun sırasında hiç beklenmedik bir sorunla karşılaşan çocuk, anlık bir karar verme ile (kendince) o sorunu çözebilme kabiliyetini elde eder. Örneğin küçücük araba ile hız yapan bir çocuğu durduran (hayali) trafik polisi, “Neden hız yapıyorsun?” diye sorduğunda çocuğun vereceği her bir alternatif cevap, çocuğun analitik düşünme gücünün artmasına neden olacaktır.

Uzman Pedagog Dr. Adem Güneş

ÇOCUK TERBİYESİNDE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR Kitabından bir alıntıdır.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: