Hizmet Vakfı/Envar Neşriyat Malezya Kitap Fuarında

Hizmet Vakfı/Envar Neşriyat Malezya Kitap Fuarında

Malezya Uluslararası Kitap Fuarında Tevafuklu Kur’ân ve Risale-i Nur yoğun ilgiyle karşılandı

Hizmet Vakfı/Envar Neşriyat, Tercüme Risale-i Nurlar ve Neşrettiği Kur’an-ı Kerim Mushafları ile Malezya Uluslararası Kitap Fuarında yerini aldı. Fuar, 10 günlük sure ile 30 Mart – 9 Nisan tarihleri arasında kitap sevdalılarına kapılarını açtı. Yaklaşık 2,5-3 milyon ziyaretçinin geldiği fuar, çeşitli ülkelerden 900 yayıncının katıldığı, Uzakdoğu’nun en kapsamlı  kitap fuarlarının başında geliyor.

Hizmet Vakfı/Envar Neşriyat, Tevafuklu Kur’ân’a yoğun ilgi Malezya Uluslararası Kitap fuarında, yadsınamayacak kadar ilgi görmektedir. Türklerin standı nerede diye diğer ilam ülkelerinden ve milletlerinden özellikle gelip bu tevafuklu nüshaya bakıyorlar.

Risale-i Nur Külliyatının çeşitli dillere tercümeleri de stantta yer almakta ve çok yoğun talep ve ilgi görüyor. Geçen sene gelip Risale-i Nur ile tanışanlar, kitapları okuduktan sonra hamiyet-i islamiyenin uyanıp acaba dinimiz için neler yapabiliriz diyerek bir taharriye girdiklerini söylediler. Risalelerin verdiği intibah ile say u gayret ettiklerini ifade ettiler.

Hizmet vakfının tercüme Risale-i Nur eserlerinden başka yayın listesinde önemli yer tutan Hamid Aytaç Hatlı hüsn-ü hat Tevafuklu Mushaflarda çok beğenildi. Götürülen Mushaflar daha fuarın ilk günü çok fazla beğeni aldı. Özellikle deri ciltli özel baskılı kaliteli Mushaflar ziyaretçilerce çok takdirle karşılandı. Geçen sene fuarın ikinci günü bu tevafuklu nüshalar tükenmiş olup, medreseler tarafında toplu sipariş verilmişti.

Malezya İslami Müzesinde sergilenen Osmanlı Hattatlarının yazdığı hüsn-ü hatlı Kur’anlar ve gelen yoğun ilgi işaret ediyor ki, tevafuklu Kur’anlara Malezya’da ve bu bölgede çok ihtiyaç var. Tevafuk bizim şiarımız olduğunu da isbat ediyor.

 

Geçen sene yaşanan fuar hatıraları

“NEREDE TÜRK VARSA ORADA KUR’AN VARDIR”
Çok samimi Malay Müslüman Salim Nokta Amca.. “Fuara sadece ve sadece Türkleri görmeye geldim” dedi, şöyle anlattı: “Bismillah dedim girdim, fuarın girişinde ‘Türklerin standı var mı? Onlar nerede?’ diye sordum.” ‘Evet, Türkiye’den gelen bir Türk katılımcı var,’ demişler ve standımızın yerini tarif etmişler. Ve bize şöyle dedi: “Ben Türkleri görmeye geldim, başka standa gitmedim.

Türkler varsa, Kur’an getirmişlerdir. Nerde Türk varsa, orda Kur’an vardır. Siz İslam’la mezc olmuşsunuz. Sizler İslam’ın özünü, cevherini keşfetmişsiniz ve ona samimane gönül vermişsiniz. İslam’ın güzelliği her şeyinize aksetmiş, sizi maddeten ve manen güzelleştirmiş” dedi. “Osmanlı hattını görünce duygulanıyorum, gözlerim yaşarıyor” deyince, bizler de duygulandık.

Salim Nokta amcamız, benim soyadım “Nokta” dedi. “Biz, Allah’ın yanında bir nokta hatta hiçiz, biz Allah’ın öyle kulları olalım ki, onun rızası yolunda yardan felekten geçelim. Gerekirse bizi kimse bilmesin, adımız bile olmasın mezar taşımız da, isimsiz kahramanlar olun. Yeter ki Yaradan’ı memnun edelim, razı edelim” dedi. Ve ekledi “İnsanın ruhu ebedi, fiziksel vücudu, mali, serveti faniye gidiyor. O yüzden imanla, salih amellerle ruhunuza yatırım yapın, ta ki saadet-i ebediyeye vasıl olasınız.” Salim Nokta amcayla, 2 saatten fazla muhabbet ettik ve Asay-ı Musa hediye edildi.

 

SİZİN TARİHİNİZ VE KONUMUNUZ SİZİ GERÇEK VAZİFENİZE ÇAĞIRIYOR
Emekli Malay Profesör Ghazali Hoca da “Sizin tarihiniz ve konumunuz, sizleri gerçek vazifesine çağırıyor, bunu Türkiye’den başka ülke yapamaz.” dedi. Bu da bizlere Türkiye’nin İslamiyet’i omuzlamaktaki sorumluluğunun ne kadar çok önemli olduğunu zerrelerimize kadar hissettirdi.. Cenab-ı Hakk, bu millete ve bu devlete toplumuyla beraber kâinatın sebeb-i vücudu olan bu yükü layıkıyla taşımayı nasip etsin. Âmin. Malezya’da tevafuklu Kur’an’a olan yoğun ilgi ve Salim Nokta amcanın samimi düşüncelerinin akabindeki Malezya’daki bir derste Tarihçe-i Hayat’tan “Tevafuk Mucizeli Kur’an” hakkındaki aşağıdaki metnin tevafuk etmesi şevkimize bir şevk daha kattı: “Yakında tab’edilecek “Mu’cizeli Kur’an”da Hâfız Osman hattı aynen muhafaza edilmekle beraber; Kur’anın lafzî mu’cizeleri gösterilmiştir. Bu Kur’anın Âlem-i İslâm başta olmak üzere bütün dünyaca ne büyük bir alâka ile karşılanacağı şübhesizdir.”  (Bkz. Risale-i Nur ve Haric Memleketler, Tarihce-i Hayat.)

ŞEHİD AHMAD AMMAR

Risale-i Nurun geniş imani ve Kur’âni hakikatları izah tarzını gören her yaştan her meslek grubundan Malaylar, risaleleri temin ettiler. Genel olarak halkta Nurlar hakkında müsbet bir izlenim var. Malezya İslami Gençlik Hareketinin eski başkanının oğlu Ahmad Ammar’ın, 20 yaşında Nurları öğrenmek için gittiği İstanbul’da trafik kazasında şehit olması ve Malezyadaki Nur talebelerinin de gayretleri Nurların ve Üstad Bediüzzaman Said Nursi adının daha fazla duyulmasına vesile olmuş. Yemek almak için ayırdığı son parasını da Risale-i nura harcayan genç Malaylı Lise talebesi 2 kardeş, kendi dillerine çevrilmiş Nurlardan aldılar. Bir kardeş, aldığı 3-4 kitaba bir de Mirac Risalesini eklemek istedi. Ama son aldığı kitap olan Miraç Risalesi için ödediği para, ayırdığı yemek parasıydı. Öteki kardeşi uyarınca anladık, hemen Miraç Risalesini hediye ettik, çok memnun oldular. Cebindeki son parasıyla bile Risale almak isteyen kahraman Malay genç, bize “Ahmad Ammar” ruhlu gençlerin Malaylar içinde çokça bulunduğunu gösterdi.

“Said Nursi Hazretleri, en son ve en kamil Mütekellimdir”


Bir üniversitenin kelam bölümü kurucu dekanı Nurlardan sitayişle bahsetti, yeni çevrilen İngilizce Tarihçe-i Hayattan temin etti ve külliyatı istedi, okulunda her hafta Nur derslerinin konulmasını talep etti. “Said Nursi Hazretleri, en son ve en kamil Mütekellimdir. Nurlarla çalışmak benim için bir şereftir” dedi. Bu satırı yazarken aynı anda ondan mesaj gelmesi tevafuk etmesi, hüsn-ü niyetine ve hizmetine bir işaret olduğuna kanaatimiz geldi. “Cenab-ı Hakk’ın varlığını anlatan kitap arıyorum” Yaklaşık 4-5 saat mesafeden Penang şehrinden gelen bir üniversite hocası, “kâinattan delillerle Cenab-ı Hakk’ın varlığını anlatan kitap bakıyorum” dedi. Ayet-el-Kubrayla tanıştırdık. “Penang’dan bu kitaplari bulmak için gelmişim” dedi. İngilizce Tarihçe’yi ve epey bir küçük kitap aldı.

“Osmanlı ve Bediüzzaman hayranıyım”
Beş sene evvel Ustadı duymuş biri standımıza geldi ve Nurların içindeki konulardan bahsedilince ilgisi ve hayreti artıyordu. Bütün külliyatı aldı, bize seneye fuara mutlaka katılın diye talepte bulundular. Ah! dedi. “Biraz daha genç olsaydım, Türkiye’ye gelip Türkçe ve Osmanlıca öğrenirdim, çünkü ben bir Osmanlı ve Bediüzzaman hayranıyım” dedi. Başka bir Malay ise Türkiye’ye gittiğinde birisi kendine Tabiat Risalesini hediye etmiş. Standtan 10’dan fazla kitap ald. Bu da bize hiçbir şeyin boşa gitmediği ve Cenab-ı Hakkın hiçbir şeyi israf etmediği hakkında güzel bir ders oldu.

“Benim bu kitaba ihtiyacım var”
Hindu inancına sahip biri “kendimi sizin standta, risalelerin önünde buldum. Nurları tanışmak nasipmiş” dedi, Allah’ın sonsuz kudretinin delilleri olduğundan hüve nüktesi örnek verilerek bahsedildi. Nurlar bu gence ulaşmış oldu. Yine Budist bir gence, Allah’ın varlığından bahsedildi. Yine bir doktora öğrencisi Sözler mecmuasını aldı, “benim bu kitaba ihtiyacım var” dedi. Buraya fuara gelmeyi hiç düşünmediği halde, sevk-i ilahi ile Cenab-ı Hak manevi yaralarına merhem olması için fuarda Sözler mecmuasına ulaştırıyor. Singapur’dan bir öğretmen, “Biz gençleri muhafaza edemiyoruz!” diye dert yandı? Nurlardan bahsettik, Gençlik Rehberini temin etti. Çevreyle ilgili yer bakana, Lem’alar’daki KUDDÜS bahsini okuduk, çok hoşuna gitti. Kanada asıllı bir konuşmacı/yazarla tanışıldı. İnternette sohbet videoları ve kitapları olan bir zat. Arapçadan İşarat-ül İ’caz ve Mesnevi-yi Nuriyeyi aldı. Duayla ilgili bir kitap yazıyormuş. 23.Sozdeki dua bahsini gösterdik, çok beğendi, kitabına ekleyecek inşallah. Tunganlı bir Çinli Müslüman, tevafuklu Kur’an’a hayran kaldı. Kur’anlardan ve Risalelerin Çince tercümelerin Çin’e götürmek için aldı. Arkadaşlarına hediye vermek için 9-10 kitap alan üniversite öğrencisinden, bir bölgenin il meclis üyesi olan Syed bey, kendi halkı için ve tanıştığı ateist Amerikalı bir öğretmene Nurlardan hediye vermek için temin etti. Yine başka Malay, Yeni Zellandalı çifte nasıl İslamiyet’i anlatabilirim diye kitap ararken, fuarda 23.Söz’ü elinde buldu.

“Rumi’yi ararken Üstad Bediüzzaman ile tanıştı”

Bunun gibi İngilizce Tarihçeyi alıp derslere iştirak etmek isteyen Malezya Yeşilay Müdüründen, Kur’an kursunda Nur derslerinin yapılmasını talep eden Abdullah hocadan, Rumi’yi ararken Üstad Bediüzzaman hazretleriyle tanışan, öğretmenleri ve şeyhlerinin tavsiyesi üzerine külliyat alan ve epeyce kitap alıp ertesi gün tekrar kitap almak için geri dönen gibi onlarca güzel anısıyla çok verimli geçen Malezya fuarının on günlük süresi de sona erdi. Fuarı ziyarete gelen yayıncılar çok büyük ilgi gösterdikleri

Hizmet Vakfı Standında sergilenen Tercüme risaleleri, Malezya ve etrafındaki bölgelerde neşrini ve dağıtımını yapmak üzere talepler sundular.  İlk etapta İngilizce Tarihçe ve Tevafuklu Kur’anlar Malezyanın en büyük kitap mağazasındaki yerini alıyor. Malezya Uluslararası kitap fuarında bizi Kur’anının hizmetinde istihdam eden Cenab-ı Hakk’a hudutsuz şükrümüzü arzederiz.

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: