Hükümet ile Bir Cemaat Arasında Yaşanan Olaylar ve Bediüzzaman’ın Mesleği

Umum kardeşlerimize malum olduğu üzere,  hükümet ile bir cemaat arasında yaşanan olaylar, ortaya çıkan sıkıntı ve sancılar nedeniyle, Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin “meslek ve meşrebi”nin çok açık bir biçimde zikredilip, efkar-ı ammede duyurulmasına çok ciddi bir zaruret vardır. Çünkü, bir kısım insanlar, Hz. Üstad’ın hayatından itibaren devam eden kadim Risale-i Nur hizmetini, hükümetle niza eden bir cemaatla iltibas etmekte, yalnışlara düşmektedirler. Ve bir kısım insanlar da kasıtlı olarak, Nur hizmetini söz konusu cemaatle aynı çizgide göstermeye çalışmaktadırlar. Bu sebeblerden dolayı Risale-i Nur hizmeti ile ilgili Hz. Üstad’ın belirlemiş olduğu mehenk taşı hükmündeki esas ve ölçülerin efkar-ı ammede bilinmesine ve duyurulmasına ihtiyaç vardır.

Bu zarurete mebni, Risale-i Nur’da üzerinde hassasiyetle durulan bu ölçüleri şöyle özetleyebiliriz:

i.  Risale-i Nur’un mesleğinin esası ihlastır. Risale-i Nur dünyevi, siyasi, maddi ve manevi işlere asla alet edilemez. Onlara tabi olmaz, onların yörüngesine girmez.

ii.  Risale-i Nur hizmetinin esası “Müsbet harekettir.” Nur talebelerinin vazifeleri, müsbet hareket etmektir, menfi hareket değildir. Rıza-yı İlahiye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlahiyeye karışmamaktır. Asayışi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde, her bir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellef olduğumuzu bilmektir. Hz. Bediüzzaman’ın vefatından önce vermiş olduğu en son dersi budur.  Bu hakikate binaen, Risale-i Nur, menfi hareketlerde istimal edilmez; anarşi, terör ve her türlü sokak hareketlerine tamamen karşıdır. Risale-i Nur, menfi hareketleri asla tasvib etmez ve menfi hareketlere katiyyen bulaşmaz. Kalb-i külli ve vicdan-ı umuminin sükunet ve itidalini, uhuvvet ve  dayanışmasını esas alır. Nur talebeleri, cemiyetin sulh ve sükun içinde sürekli istikrarına fiilen  kuvvet verir ve hasbi, liveclillah çalışırlar, hizmet ederler, hiçbir karşılık beklemezler.

 iii. Risale-i Nur hizmeti, şahıs eksenli, bir merkeze, bir şahsa ve bir beldeye münhasır bir hizmet değildir. Risale-i Nur hizmetinde “şahs-i manevi” esastır. Şahs-i manevinin müzahareti içinde hizmetler yürütülür. Hizmetlerde  “meşveret” esastır.

 iv. Risale-i Nur hizmetinde hizmetler, “emir-komut” zinciri içinde yukarıdan aşağıya inme tarzında yürütülmez. Risale-i Nur hizmetinde asla merciyet yoktur.  Nur talebeleri bir şahsa bağlanmaz, şahısların arkasından gitmezler. Şahs-ı maneviyeyi esas alırlar. Bu nedenle, Risale-i Nur hizmetinde “şeyh-mürid”, manasında bir şahsiyetçilik, bir merciiyet ve bir makam yoktur. Matlub ve maksud, Allah rızası için dine, halisane ve istikametle hizmet etmektir. Bu sırra mebni, Nur talebeleri hizmetkarlığı makamata tercih eder, maddi ve manevi makamlara göz dikmezler, merciiyet makamında oturmazlar.

 v.  Risale-i Nur hizmeti, “kitap eksenli” bir hizmettir. Okuyarak aklı ikna, kalbi işba etmeyi esas alır. Binlerce mekanda Risale-i Nur Külliyatı okunur, dinlenir, sohbetler yapılır. Kur’an hakikatleri, iman dersleri tahkiki bir biçimde açıklanır.

 vi. Risale-i Nur talebeleri, siyasetle bizzat meşgul olmazlar. Nur Hizmeti, siyasi bir cemiyet değildir. Onların görevi, tebliğdir, iman hakikatlarını tamimdir. Onların görevleri, imanları kurtarmak, müslümanların imanlarına kuvvet vermek, insanları bu zulmetlı, dehşetli asırda, küfür ve dalaletin, fısk ve sefahatın ateşinden muhafazaya çalışmaktır.

 vii. Risale-i Nur hizmetinde “kemiyeten” ziyade “keyfiyet” esastır. Hakiki ve hakikattar, halis ve hasbi Kur’an talebesi olmak matlub ve maksuddur.

 viii. Risale-i Nur hizmetinde, ecir ve mükafat Allah’dan istenir. Nur talebeleri, hizmetlerinin karşılığında maddi, manevi, dünyevi, siyasi bir mülahazayı  esas almazlar; hizmetlerini maddi makamlar, siyasi  menfaatler üzerine inşa etmezler.

 ix. Risale-i Nur hizmetinde takva esastır. Nur talebeleri, azimetle amel etmeye çalışır, hizmet perdesi altında çeşitli tevillerle takiyye yapmazlar. Hizmetteki istikamet çizgisini tevillere kurban etmez, hizmeti bulandırmazlar.

 x. Risale-i Nur talebelerinin – velev alleme ve müçtehit de olsalar- vazifeleri şerh ve izahtır. Nur talebeleri, Risale-i Nur’u sadeleştirme gibi yanlışın içine düşmezler, böyle azim bir hatada ısrar etmezler.

 xi. Risale-i Nur hizmetinde iktisad ve istiğna esastır. Risale-i Nur talebeleri, maddeye dayalı ve maddi mülahazalar üzerine inşa edilmiş bir yapılanmaya gitmezler.

 xii. Risale-i Nur talebeleri, inhisar fikriyle “hak yalnız benim mesleğimdir.” tarzında bir anlayışla hareket etmezler. Kendileri dışındaki diğer islamî cematlari dışlama ve hizmet sahalarını daraltma gibi faaliyetlere girişmezler.  Çünkü, Risale-i Nur, mal-i umumidir. Herkese kapısını açar, herkesi kuçaklar. Malum cemaat mensubları, taraftar toplama niyetiyle değil, istifade niyetiyle geldiklerinde onlara kucak açılır ve gelmeleri de arzu edilir.

   İşte yukarıda sıralanan bu ölçüler, Risale-i Nur hizmetinin temel değerleridir. Bu değerler ışığında Nur talebeleri hizmetlerini ifa etmektedirler. Bu ölçülerin dışında, farklı kulvarlada, farklı şekillerde faaliyetler sergileyenler hakiki ve hakikattar Nur talebeleri olarak vasfedilemezler. Bu hususların bilinmesine ve efkar-ı ammeye duyurulmasında zaruret vardır.

 

15 Kasım 2014 / İstanbul

Ağabeyler Meşvereti Notlarından

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: