Birkaç hafta geçmemişti daha
Bu kudsi düğünden hemen sonra

Herkesin açıkça gördüğü bir değişiklik olur
Hz Abdullah’taki o nurani nur, aniden kaybolur

Bu sefer, Hz. Âmine parlıyor sanki bir güneşti
Abdullah’tan devralmıştı o nurani ilahi nöbeti

Cennette Hz. Âdem’in gördüğü nur
Asırlardır nesilden nesle geçer durur

Ta! ruhlar âleminden, cennetten gelir
Hazreti Abdullah’ın alnına yerleşir

Evlenince, Hz. Âmine’de eder tecelli
Bu nur nurlandıracak âlemi şahadeti

Asırlardır bekliyordu bu nuru kâinat
Tüm âlemleri nurlandıracaktı bu zat

Hz Âdem’den gelerek, nesilden nesle geçerek
O nur, Âmine annemizde karar kılmıştı demek

Rukiye isimli bir kız, nişan olmadan çok önce
Hz. Abdullah’a, yolda teklif etmişti evlenme

Teklifi kabul ederse eğer verecekti yüz deve
“Sen hemen git ara helalini” demişti Rukiye ye

Abdullah bu teklifi haram diye, etmişti ret iffetinden
Yüz deveyi dahi kabul etmez, o yüce hasiyetinden

Abdullah ile Rukiye düğünden sonra
Karşılaşırlar tekrar Mekke sokaklarında

Kız donuk ve çok soğuk durdu
Abdullah hayretinden hemen sordu

“Tutumun değişmiş ne oldu sana”
Rukiye ise, şöyle dedi Abdullah’a

“Çok parlak bir nur vardı senin anlında”
“Kendimden geçmiştim teklifi yaptım anında”

”Kapılmıştım o nurun cezbesine”
“Dayanmadı kalbim onun sevgisine”

“Ama o nur gitmiş, kaybolmuş şu anda” der
Nuraniyetin Âmine’ye geçtiğine şahitlik eder

Abdullah’tan geçen o yüce nura, hamileydi Hz. Âmine
Bilemiyordu ama, kâinat peygamberine olacaktı Anne

Bekir Özcan

www.NurNet.org