İbadetlerimize Uygun Yaşamak

Sözlük anlamıyla ibadet, yüce Allah’a karşı gösterilecek saygı, tazim ve hürmet demektir. Buna kısaca kulluk da diyebiliriz. İbadet, Allah’ın emirlerini yerine getirmek, yasakladığı bütün haramlardan uzaklaşmak manasındadır.

Kulluk görevini Allahın istediği gibi yerine getiriyor muyuz? İnsan Allahın verdiği nimetlerin karşılığını verebiliyor mu? Küçük dünyevi bir menfaat için bir çok yanlışı yapan insan, ona en büyük zenginlikleri veren zata hakkıyla kul ola bilmiş midir?

Düşünün bir insana siz  trilyonları verip bir gözünü satın almaya çalışsanız bir gözünü satın alamazsınız. Bir kolunu hatta bir parmağını bile vermez. Çünkü bunlar bir insan için maddiyatla ölçülmeyen zenginlikleridir. Bunları insan hiçbir ücret ödemeden sahiplenmiştir. Allah bunların karşılığında insandan kendisine lisanı kal ve lisanı hal  ile kulluk istemektedir. Yani kendisine İbadet etmelerini ve bu ibadetlerin gerektirdiği davranışları istemektedir. İbadeti yapmak kolay oluyor. Fakat yaptığı ibadetlere uygun yaşamakta önemlidir. İbadetleri maddi manada davranışa dönüştürmekte önemlidir.

Evet bazen ibadetle birlikte yapılacak basit bir olumlu davranış ibadetlerin sevabını kat kat artırır. Küçük bir çekirdeğin koca bir çam ağacına dönüşmesi gibi büyük bir mükafat kazandırır. Mesela vereceğimiz küçük bir sadaka, Anne ve  babaya karşı     -aslında görevimiz olan – göstereceğimiz saygı ve sevgi ve hürmet bize büyük mükafatlar kazandırır.

İbadetlerin davranışla birlikte yaşanmasının önemini küçük fakat çok büyük dersler içeren bir hikayecikle anlatmaya çalışalım.

İki kardeş vardı. Bir de yaşlı anneleri bulunuyordu. Her gece sırayla kardeşlerden biri, ibadetle birlikte  annesinin hizmetiyle uğraşır, diğeri Allah’a ibadet ederdi. Bir akşam Allah’a ibadet eden kardeş, yaptığı ibadetten öyle bir tat aldı ki, kardeşine:
– Bu gece de anneme sen hizmet et, ben ibadete devam edeyim, dedi
Kardeşi bu teklifi kabul etti.
Ne var ki, ibadet eden kardeş ibadet sırasında secdede uyuyakaldı.
Ve o anda bir rüya gördü. Rüyasında bir ses ona:
– Kardeşini bağışladık, seni de onun hatırı için affettik, diyordu.
İbadetle meşgul olan genç:
– Ben Allah Teala’ya ibadet ediyorum, kardeşim ise anneme hizmet ediyor. Fakat beni onun yaptığı iş sebebi ile bağışlıyorsunuz. Bu nasıl olur? diye sordu.
Ses ona şu cevabı verdi:
– Evet öyledir
Çünkü senin yaptığın ibadetlere Allah’ın bir ihtiyacı yok. Ama kardeşinin yaptığı hizmetlere, annenin çok ihtiyacı var…

Hikayede de görüldüğü gibi ibadet etmek önemli; fakat ibadetle birlikte  lisanı hal ile ibadet etmek daha önemlidir. Yani örnek yaşantımızla yaptığımız ibadetleri anlatmamız daha önemlidir.

Hamit Derman

www.NurNet.org