İhlas

“De ki: O, Allah birdir. Allah sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur.” Kuranı Kerim de var olan ihlas süresinde Allah’tan gayrı bir şey yok. Risale-i Nur Külliyatında var olan yirmi birinci lemadaki ihlas bahsiyle birebir örtüşmekte. Hulisi abinin tarifiyle “ihlas içinde halk olmayan ibadettir” der, sırf Allah için yapılan ibadetin adıdır ihlas.

Peygamber Efendimiz(sav)’in kardeşlerim diye vasıflandırdığı, ahir zamanda gelecek olan, yüzleri nur, sözleri nur olan ümmet, onlar kendi aralarında miras konuşmaz, dünya malı konuşmaz, rızai İlahîye’ nin rahmetini celp edecek şeyler konuşur. Resulullah’ın hoşuna gidecek şeyler konuşur.

Batılı düşünürler derler ki “tekrar etmezsen mal edemezsin” Peygamber Efendimiz(sav)’de öyle buyuruyor “yüzseksen defada olsa tekrar edin”. Tekrar etmek tesis etmektir. Güneşte öyle değilmi? doğuyor batıyor, doğuyor batıyor ama ardından bahar geliyor, yaz geliyor, kış geliyor.

Risalei nur talebeleri ihlas risalesini en az onbeş günde bir okur, ahir zaman fitnelerinden kendine bir kalkan yapar, Allah’ın Resulune kardeş olma gayreti taşır. Resûlüllah’a (sav) efendimiz ecnebi memleketlere gönderdiği latifeleri müyeyakkız olan bütün sahabelere “secdeyi arttırın” diye tavsiye etmiştir.

Gördüğünüz gibi burada da tekrar var. İmanımız üzerimizdeki elbisemiz gibi eskir, İmanımızı daima tazelememiz gerekir. İhlası tammeyle bu mümkündür. İhlasta istihdam kerameti vardır, yeterki siz safiyane, riyasız isteyin. Allah isteğinizi verecektir, hiç şüphesiz. Şirket-i manevi esas tutulmalı, kardeş halkasını tesis etmeli, fabrikanın çarkları gibi, bedenin azaları gibi, uyum içinde olmalı.

İnsan zaman zaman farklı haller, farklı davranışlar sergileyebilir. Sahabeden Hanzale (ra) Hz Ömer (ra)’a gelerek, -Ya Ömer ben münafık oldum baksana Resûlüllah (sav)’ in yanında başka, evde başka biri oluyorum, deyince konu Peygamber efendimiz (sav) arz edilir. Peygamber efendimiz, -Hanzale, o halini her yerde muhafaza etseydi meleklerle musafaha ederdi, buyurmuştur.

İnsanın fıtratında var, o iklimi her daim muhafaza edemez, dershanede, okuma programlarında müşahade ediyoruz, herkes adeta melek gibi, Kuranlar okunuyor, dersler, mütaalalar yapılıyor, teheccüt namazları kılınıyor, oldukça yüklü bir manevi atmosfer, evlerimiz, sokak öylemi?

Tabi bu fark haleti ruhiyemize etki ediyor, bizler ve muhatablarımız, bu eş ve çocuklarımızda olabilir, böyle değişimlere açık olunmalı, eşref saatı bazende işlek saatinde olunabiliyor, olabiliyor, muhataplar böyle bir değişimin olabilirliğini kabullenip müsamaha gösterirse kırgınlıklar, dargınlıklar çok daha az yaşanır. Kardeş olalım, kardeş kalalım, İslam coğrafyasının, dünya barışının buna çok ihtiyacı var.

Çetin Kılıç

Kaynak

Risale-i Nur Külliyatı

Şener Dilek sohbeti.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: