İletişim İçin Uygun Zaman Ve Mekan Nasıl Olmalı?

Yetişkinlerde ve çocuklarda konuşurken iletişim de zaman ve mekan oldukça önemlidir, dikkat edilecek nokta ise konuşma anını iyi tespit etmektir.

Çocuğunuza bir takım öğretileri verirken serin kanlı bir şekilde, sekine halini bozmadan, onun biyolojik ritmi içerisinde, gözünden incecik bir delik bulup sanki kalbine doğru bir serumdan sıcacık mayi verir gibi akıtmanız çok önemli.

Tartışmalar sırasında mesaj vermeyin, duygu dünyanızı anlatmaya çalışmayın. Çünkü o sırada bir sağırlar diyaloğu egolar ve yıldızlar savaşı vardır; karşı taraf sizi anlamadığı için yeniden sinirleneceksinizdir. Çocuğun ruhuna sinebilmesi için beş, on beş dakika da olsa o anı ve diyaloğu bozacak parazitler, ikincil üçüncül unsurun iletişim organları olmaması lazım.

Örneğin; yanınızda eşiniz var ve ikide bir söze giriyor; televizyon açık çocuğunuzun gözü kayıyor, telefon çalıyor, internet açıkken başından kaldırıp “Gel sana bir şeyler söyleyeceğim” diyorsanız, çocuğunuz ile aranıza parazitler girme ihtimali var ve siz o diyalog tan çok bir şey beklemeyin.

Anne-babalar çocuklarıyla bir önceki uğraş sahasını ruhen terk etmeden iletişime geçiyorlar. Örneğin; çocuk dışarda oyun oynuyor, masada bir şeyler yapıyor, dişlerini fırçalıyor, elbisesini giymek için dolabını açmış ya da çorabını değiştirmek için sağa sola bakıyor, elbisem ve kıyafetimle hangisi uygun olur diye; ruhen birşeylerle meşgulken “Gel buraya seninle bir şeyler konuşacağım”. Diyorsanız; diyaloğa geçtiğiniz de söylediğiniz sözler çocuğun ruhuna sinmeyecektir.

Bu, aynı zamanda eşler için de geçerli. Örneğin; eşiniz eve geldi, ruhu hala iş yerinde. Oradaki alacaklar, verecekler, iyi ve kötü giden şeylerle ilgili ruhu hala oradan kopmamış durumda. Siz eşinize mantı, yemek, alt-üst komşuyu anlatıyorsunuz. Eşiniz ruhen orada değil ki, şu anda sizi anlamıyor.

Yapacağınız şey: Eşinizi ruhen hazır olduğu bir anda sezgileriniz ve hislerinizle birlikte yakalayabilmek.

Burada asıl görev eşe düşüyor. Eğer beyefendi evine gelmiş, fiziğini getirmiş; uzakta bir yerde bulunan iş yerinin muhasebesini, alacağını-vereceğini düşünerek evine ruhunu getirmiyorsa, eşimle olan irtibatımı zedeleyecek diye düşünerek zihninden bir tarafa bırakabilir.

Eşler evin içerisinde fiziken olduğu gibi ruhen de var olmadıkça o evin içerisinde mutluluk ve bereket çok zordur.

Uzman Pedagog Dr. Adem Güneş

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: