“İSLAMDA KADIN: KADININ ŞAHİTLİĞİ”

“İSLAMDA KADIN: KADININ ŞAHİTLİĞİ”

 

Bizleri yaratan rabbimiz, kadın erkek arasında ayrım yapmaksızın, kendi katında üstün olacakların, takva bakımından üstün olanlar olacağını söylemekle, kadın ve erkekleri; bazılarını, bazı konularda diğerlerinden üstün gelecek şekilde yaratmıştır. Ancak, Kadınlar ve erkeklerin, toplam özelliklerine göre yaratılış bakımından birbirlerine hiç bir üstünlükleri yoktur.

 

Örneğin genel olarak erkekler; güç, kuvvet isteyen konularda daha üstün durumdayken yine genel olarak kadınlarda, duygu, nezaket, şefkat gibi konularda erkeklerden daha üstündürler.

 

Dolayısıyla, kadın yada erkek başkaca bir şey yapmadan sadece yaratıldıkları şekliyle birbirlerine üstünlükleri yoktur.

 

Bu nedenle, erkekler ve kadınlara rabbimizce yaratılışlarına uygun olarak yapmaları ve yapmamaları gereken emirler verip, yasak ve serbestiler koymuş ve islam dini adı altında, en son kuranla sonlandırarak, elçileri aracılığıyla insanlara ulaştırmıştır.

 

Ancak, öncekilerin o zamanki kitaplardan uzaklaşarak, dini yanlış yaşamaları ve anlatmalarında olduğu gibi zamanımızda da kurandan uzaklaşarak, onu terk ederek yada onu insan kaynaklarına göre geri plana atıp, hükümsüz kılmaya çalışarak dini yanlış yaşamalara ve yanlış anlaşılmasına neden olunmuş ve olunmaktadır.

 

İşte bu yanlışlardan biri de şahitlik konusunda ve kadınların üzerinden dine sokulmaya çalışılan; kadınların erkekler karşısında şahitlik bakımından negatif ayrımcılığa tabi tutularak, küçük düşürüldüğü, iki kadının şahitliğinin ancak bir erkeğin şahirliğine ulaşabildiği yada başka bir anlatımla, bir erkeğin şahitlik konusunda iki kadına eşit olduğu iddiaları ile islam karalanmaya, kitap terk edilmeye, dine şüpheyle yaklaşılmasını sağlamaya çalışılmıştır.

 

Bunu imansızlar ve dini dünya menfaatine değişen ve kendine müslüman alim, ulema diyen bazı zalimler ile kuranı tam bilmeyen cahiller de şiddetle savunurlar.

 

Halbuki, kuranda kadın ve erkek şahitlikleri bakımından sadece bir konu haricinde her konuda eşittirler. Bu, bir konuda, kadının erkekle aynı derecede içinde olmadığı, intibak edemediği ticari hayatla ilgili olarak, borçlar hukuku kısmıyla ilgilidir.

 

Kadınlar, gerçektende hangi dönem de olurlarsa olsunlar, erkekler kadar ticari hayata imkan ve zaman ayırabilecek, bu husularda tecrübe edinebilecek durumda olamazlar. Çünkü, kadınların erkeklerden farklı olarak, hamilelik, ev hayatını yürütüp, ailedeki bireylerin yaşam ve eğitimlerinde daha çok rol üstlenmeleri nedeniyle, iş hayatına katılsa bile erkekler kadar zaman ve enerji harcayacak durumda olmaları mümkün değildir.

 

İşte bu gerçeği bilen rabbimiz, kadının bu alandaki dezavantajlı durumunun kendini zora sokmaması için ticaret hukukunun gereği, şahitlik konusunda en az iki erkek yada 1 erkek ve iki kadının şahitliğini ister. 2 kadının şahitliği ise sadece borçlanma ile kısımlarda şahitlik yapması esnasında unutkanlık (yeterince nüfuz edememe) gibi sebeplerle şahitliği yüzünden zora girmemesi için, başka bir kadınla birlikte şahitlik yapmasını gerekli görülmüştür.

 

Gerçektende, eğer 1 erkek ve 1 kadın şahitliği ile yetinilseydi, şahitlerin ayrı görüşte olmaları halinde; erkeğin tecrübe ve diğer şartları bakımından ticari hayattaki şahitliği daha akla yakın bulunabilecek, bu defa haklı olsa bile kadın bu yüzden hem zora düşerek sıkıntı yaşayabilecek, hem de kadın erkek sürtüşmesi halinde fiziken yıpranabilecektir. İşte kadını bu durumdan korumak için başka bir kadınla birbirini desteklemek üzere iki kadın şahitliği kabul edilmiştir.

 

Üzerinde dikkatlice düşünülürse, iki kadının şahitliği erkeği üstün görmekten değil, olası tehlikeleri, sakıncaları bakımından kadını zora düşmekten kurtarmak amaçlıdır. Böylece, 3 şahitten en az ikisi aynı tarafta görüş bildireceği için şahitler zarar görmeden ticari uyuşmazlık çözülebilecektir.

 

İşte, ticari borçlar gibi özel tecrübe gerektiren konu dışında kadın ve erkekler her bakımdan eşit şekilde şahit olabilir. Yani diğer konularda istenen şahitliklerde, kadın ve erkekler eşit sayıda olabilir, yada kadın veya erkek daha fazla olabilir veyahutta tüm şahitler kadın veya erkekten oluşabilir.

 

Örneğin kuranda zina şahitliğinde dört tane şahit istenir. Bu dört şahitin hepsi kadın yada erkekten olabileceği gibi, kadın yada erkeğin daha çok olması şeklinde de olabilir.

 

Yine miras konusunda vasiyette bulunurken iki şahit bulundurulması istenirken, kadın yada erkekler arasında fark gözetilmez. Boşanma esnasında da kadınların bekleme msürelerinin sonuna gelindiğinde boşanmaya tanıklık etmek için iki şahit istenir.

 

İşte kadının şahitliği konusunda, kadının yeterince bilgi sahibi olmadığı bir alanda, şahitlik yapması halinde zarar görmemesi için korunmasına yönelik şahitlik müessesesi bile imansızlarca istismar edilip tersine çevrilerek, kadın küçük düşürüldüğü, erkeğin kadına üstün kabul edilmesi olduğu iddiaları ile müslümanların, islama bakışlarının değişmesine, islamdan soğumalarına çalışılmıştır.

 

Nitekim, islamı kurandan yeterince bilmeyen çok kimse de imansızların bu ve benzeri iddialarına kanarak, dini terk edip, imansız olabilmektedirler.

 

 

KURANDAN AYETLERLE ŞAHİTLİK KONUSUNDA DELİLLER:

 

1- “ …Erkeklerinizden iki kişiyi şahit tutun. İki erkek yoksa, kabul edeceğiniz şahitlerden bir erkek ile iki kadın da olabilir. Biri yanılırsa, diğeri hatırlatır. Şahitler çağrıldıklarında gelmezlik etmesinler. Borç, ister büyük, ister küçük olsun, vâdesi ile birlikte yazmaktan üşenmeyin. Böylesi Allah katında daha doğru, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygun olur…” (Bakara 2/282)

 

2- “Kadınlarınızdan zina edenlere karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse onları ölünceye veya Allah onlar için bir yol açıncaya kadar evlerde hapsedin.” (Nisa 4/15)

 

 

3- “Müminler! Sizden biriniz ölüm döşeğinde vasiyet edeceği zaman içinizden güvenilir iki şahit tutsun. Eğer bir yerde yolcu iken ölüm gelip çatarsa sizden olmayan iki kişi de olabilir. (Şahitliği yerine getirdikleri zaman) şüphelenirseniz onları namazdan sonra alıkoyarsınız. Şöyle yemin ederler: ‘Vallahi, isterse en yakınımız olsun, buna karşılık hiçbir şey almayız. Allah için yapılan şahitliği gizlemeyiz. Öyle olsa biz, elbette günaha gireriz.’

 

Eğer günaha girdiklerinin farkına varılırsa, ölenin, hak sahibi iki yakını onların yerine geçer, şöyle yemin ederler: ‘Vallahi, bizim şahitliğimiz onlarınkinden daha doğrudur, biz haksızlık yapmayız. Öyle olsa elbette zalimlerden oluruz.” (Maide 5/106-107)

4- “Kadınlar bekleme sürelerinin sonuna vardıklarında onları ya maruf ile tutun veya maruf ile ayırın. Sizden iki güvenilir şahit getirin, şahitliği Allah için yapın.” (Talak 65/2)

Kuranı terk ederek, başka kaynaklara göre din yaşamaya çalışan kardeşlerime, akıllarını kullanmalarını, iyice düşünerek kurandaki hükümleri doğru anlamaya çalışmalarını, buna göre yaşayıp, bunu savunmalarını, bunu anlatmalarını hatırlatırım.

 

Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke Ya Resulallah

Sana binlerce salât ü selam olsun Ey Allah’ın Resûlü

Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamün aleyke Ya Habiballah

Binlerce salat ü selam Sana ey Allah’ın Sevgilisi

Elfü elfi salatin ve elfü elfi selamin aleyke ya Emîne vahyillah

Sana binlerce salat ü selam olsun ey Allah’ın vahyinin emîn temsilcisi.

SELAM VE DUALAR İLE…

HATİCE BAŞKAN

Nuryarenleri571.blogcu.com

 

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: