İslamiyeti Yaşamak, Çevreye, Sözden Fazla Te’sir Eder!

islamiyeti.Yasamakİnsanın hali ağzından daha konuşkandır,

Çünkü İslamı yaşamak emri, Allah’tandır,

Yaşanmayanı konuşan  ancak sahtekardır,

Onun neticesi de, başka değil hüsrandır.

 

Bize düşen olduğumuz gibi görünmektir,

İslamiyet’i hayatla ortaya sermektir,

gerçeği net göstermeyi gaye edinmektir,

Bu halle insan , başkasına çok şey vermiştir.

 

Bu da’vada ücrette ben yoğum lazım demek,

Hizmet lazım oldu mu  kendini öne  sürmek,

Bu şekilde azami fedakârlık göstermek,

Büylece Allahın rızasını elde etmek.

 

Bencillikten kurtulma çaresini aramak,

Herkes madde peşine olduğuna  bakmamak,

Kâr peşine koşarken, kardeşi unutmamak,

Böyle, kendini fedakârlığa alıştırmak.

 

Bu fedakâr sakın korkmasın ki aç kalacak,

Ona hiç ummadığı yerden rızık akacak,

Hanesine devamlı bol bereket yağacak,

Yeter ki, bencillikten kaçmak gayeli omak.

 

Evet, muhtaç  mü’mine hakikati bildirmek,

Bu yolda, hodgam olmadığını öne sürmek,

İyi bilsende, işi az bilene vermek,

Bunla bencil olmadığını ortaya sermek.

 

Bundandır! Güzel ders yapan birisi yapmıyor,

Fedakâr  olmak için oraya yanaşmıyor,

İhlassızlığa bulaşmamak için kaçıyor,

Böylece gösterişten kurtulup ihlasa koşuyor.

 

Bu hakikatler ilimsiz, bilmeden yapılmaz,

Kulaktan veya gözden ilim almadan olmaz,

Kafa boş ise hakikatler kalbe damlamaz,

Hak din olan İslamiyet bilgisiz yaşanmaz.

 

Bu zamanda, bu bilgiler Risalelerde var,

Onlara ciddi bağlanan, yapmıştır büyük kâr,

Bu kâr İhlas hasletini kazananlarda var,

Bunu kazananlar, ancak kavi imanlılar.

 

Yaşlı adam otobüse binmiş oturuyor,

Yolda bir sakat binerken, dede yer veriyor,

Sonra çoğu dedeye yerini gösteriyor,

Dede kadına yer verin, demeden kurtuluyor.

 

Bu zat, gençlere işle öğüt vermiş oluyor,

Böylece bu dede bencillikten kurtuluyor,

Dede cennet ucuz olmadığını biliyor.

Şu hal dedeyi  zirvelere kavuşturuyor.

 

Nurun eseri görünür yaşanan hayatta,

Onun mümtaz şartlarına azami sebatta,

Her zaman her makamda yapılan harekâtta.

Kendi kusurlarını  çok ciddi tahkikatta.

 

Evet, İnsan bu şekilde cihadı kazanır,

Böylece “emri ma’ruf nehyi münkêr” yapılır,

Ancak böyle “yüz şehit sevabı kazanılır”

Rabbin va’d ettiği cennete ümitlen ılır.

 

Abdülkadir Haktanır  

Bu yazımızı Üstad Bediüzzaman hazretleri şu ifadesi ile tasdik ederken daha net görünüyor: “Eğer biz ahlakı İslamiyenin kemalatını ef’alımızla izhar etsek; sair dinleri tabileri ve milletleri elbette cemaatlerle İslamiye te girecekler. Belki de kürre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri dehalet edecekler.” Mübarek Üstad demiş.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: