İsrail Adında Papaz Nasıl İsmail Oldu

BREZİLYALI “İSRAİL KOMİS DU İ SONTES” UNVANLI  MEŞHUR  PAPAZIN MUSLÜMAN OLUŞU

     7 eylül 2007 “Gerçek hayat” dergisinin 24-25 sahifesinin “Söyleşi” Bölümünde Adem Özköse, Latin Amerika da İslamiyet canlanıyor başlıklı yazısında:  Müslüman olan papazın durumunu şöyle anlatmaktadır.

         Papaz Efendi!  Brezilyadaki arkadaşların diyorlar ki: Sen Brezilyada meşhur bir Papaz imişsin. Önce o unvanı nasıl kazandın, sonra: O makamları terk edip Müslüman olabilme sebebini bana anlatır mısın:

         Hıristiyan dininde olduğu gibi İslam dininde de, meşhur olma peşine koşmak iyi bir şey değildir. Çünkü insanda meşhur olma, kibirlik alametidir. Mademki kibirlilik her dinde kötü bir haslettir. her dine mensup olan kimse bu hasletten kaçmalı. Bu sebepten  meşhur olma hasleti bendede yoktu ama, İncili ezberleme isteği beni meşhur olmaya sevk etti. Çünkü papazlardan İncili ezber bilene zor rastlarsın.

         Bana anlatır mısın hangi okulda tahsil yapıp hangi mesleği bitirebildiniz?

         Benim babamın beni papaz yapmak arzusu, beni 14 yaşından başlayıp 18 yaşına oluncaya kadar “Papazların sesi” adlı Papazlar kilisesine kayıt oldum ve orada incili ezberledim.

         Ne kadar bir müddet içinde İncili ezberledin?

         – 3 senede ezberledim fakat onu ezberlerken başka kitapları da okuyordum.

          Ondan sonra ne yapıyordun?

         “Peygamberlerin sesi kilisesinde” tahsilimi bitirdikten sonra Papazlar beni San Paulo şehrine gönderdiler. orada “Allahın kilisesi” adındaki kilise de 9 sene tahsil gördüm. ondan sonra papaz oldum. Benim oradaki başarım beni 5 kiliseye müdür olmama sebep oldu. Onunla beraber kilisede görev yaparken tahsilime devam ediyordum. Orada yüksek dereceli papazlardan bilgi alıyordum. Ondan sonra Profesörlüğe yükseldim. Ben Müslüman olmadan evvel hem birkaç kilisede papaz idim hem de o kiliselere müdürlük yapıyordum.

          Bana anlatır misin nasıl Müslüman oldunuz

                   Ben önceden de Müslümanlıkla ilgili bazı şeyler biliyordum. Çünkü papaz okulunda bize ders veren papazlar Müslümanlıktan da  bahsediyorlardı. Fakat onların bize verdikleri o bilgiler tatmin edici değildi.

          Ne oldu 1997 senesinde?

         Ben 1997 senesinde Maddi Kilisesinde  müdür iken,bir gün bir papaz arkadaşım beni ziyaret etmeye geldi, onunla konuşurken benden bir ricada bulundu: Dedi ki ne olur bana yardım et kızımı kurtaralım, çünkü kızım dinimizi terk etti.  Müslümanların toplantılarına gidiyor ve Müslüman olacak. Ben ona dedim tamam onu bana gönder ben onu ikna ederim.  Bir gün arkadaşımın kızını yanıma çağırdım.

         Sonra ne oldu, kızı Hıristiyanlığa dönmesini kabul etti mi ?

         Birkaç gün sonra kızı yanıma geldi ve epey konuştuktan sonra: Kız İslami bilgiler fazla edinmediği halde İslamiyet’i kabul etmiş. Kız bana dedi senin dediklerini kabul ederim ama bir şartla, bir gün sende benimle Müslümanların toplantısına geleceksin. Bende gittim Müslüman olmak için değil, fakat orada bir şeyler öğrenip kızı daha kolay ikna etmek niyeti ile gittim,  kızı eski dinine döndürmek maksadı ile. İki gün sonra San Paul kasabasında Müslümanların toplantı yerlerine gittim.

         Oranın toplantı yeri olan, Diyanet işleri Başkanlığına gittiğin zaman seni nasıl karşıladılar?

Ben ki Latin Amerika’da meşhur biriyim, onlar beni gördükleri zaman hayret ettiler. İlk önce Lübnan lı Ahmet Ali Seyfi ile görüştüm. O beni aldı namaz kıldıkları yere götürdü. Orada Ali bey beni, daha önce ateist olan  hemşehrimiz Bilal adını almış biri ile görüştürdü. Meğer Bilal müslüman olduktan sonra çok değişmiş, Bunu da çekinmeden söyleyeyim Bilallın yüzünde apaçık bir Nur görünüyordu. Bilal’a dedim haydı bana da İslamiyet’ten bir şeyler anlat. Ve Bilal benim isteğimi kabul ederek orada 4 saat konuştu, bende onun konuşmalarını dinledim, dinlerken ben hiç konuşmadım. Onun sözleri bana o kadar  te’sir etti ki gözlerim yaşla doldu ve uyuşarak beni konuşamaz bir hal aldı.

        Bilallın hangi Sözleri sana okadar çok tesir etti?

        Bilal ilk önce Allahın birliğini bana ispat etti. Ondan sonra Allahın birliği ile ilgili Kur’ani Kerimin manasını bana açıklıyordu. o sözler bana çok tesir etti. Bilal’ın anlattıklarını rahat anlamamın sebebi de, ben çok sene Papazlık okulunda,  ilahiyatla ilgili  tahsil yapmıştım.

        Bilal ile konuştuktan sonra hemen mi İslamiyet’i kabul ettiniz?

         Hemen kabul etmedim fakat Bilal bana bir kitap hediye etti. Kitabın adı: “Kur’an, İncil ve Fen bilgileri.” idi. Bu kitabı 3 gün gece gün okudum o kitap bana o kadar tesir etti ki… İçtenlikle o kitabı okuduktan sonra inandım ki İslam dini Allahın Hak dinidir. İslam dininde Allahın birliğine inanmak o kadar tesirli imiş anladığımı size tarif edemem. İslam dinine  göre : Allahtan başka şeylerde de mübareklik bulunur. Halbuki İslam’ın şartları de insanda çok tesir yapıyormuş. İslam dini yalınız Hz. Muhammedi a.s.m. inanmayı mecbur etmiyormuş. İslam dini: Hz. Adem a.s. dan başlayarak, Hz. Musa a.s., Hz. Davud a.s., Hz. İsa a.s, ve ta Hz Muhammed a.s.m. kadar devam ediyormuş. Yani bütün Peygamberlere inanmayı İslam dini emrediyormuş.

         Papaz olduğunuz zaman Hıristiyan dinine karşı hangi şüpheniz var miydi?

         Papazlık okulunu başladığımdan itibaren günden güne şüphelerim artıyordu, onunla beraber her zaman, bana doğru yolu göstermesi için Allaha yalvarıyordum. Ama bunu da bildireyim ki:  Hz. İsa’ya karşı de  muhabbet besliyordum. Kendi kendime : “Hz. İsa Hıristiyan imiştir, acaba öteki Peygamberlerde  Hıristiyan mıydılar, diyordum.”Halbuki  İncil de 500’e yakın yerde imana ters düşen şüpheli yerler bulmuştum. Her zaman kalbimi bir ateş yakıyordu, bu ateşi benim kalbimden Hıristiyanlık silemedi. Fakat islam dinini kabul ettikten sonra kalbim rahatladı ve kabul ettim ki İslam dini bütün Peygamberlerin a.s. dinidir.

         Sen İslam dinini kabul ettikten sonra çevren senin bu halini nasıl karşıladı?

         Ben İslam dinini kabul ettikten sonra , Müslüman nasıl olunur bilmiyordum. Hıristiyan kitaplarında dine davet usulünü okumuştum ki. Müslüman olan kimse, onun dini kabul olunması için çevreye duyurması şarttır. Bu sebepten ben ailemin fertlerini topladım,  onlara Müslümanlığımı duyururken dedim ki İslam dini her Peygamberin dinidir, Hazreti Muhammed a.s.m da son Peygamberdir a.s.m.. Buna karşılık bana ilk önce: Delirdin mi diyen hanımım oldu. Oğullarım defol! bundan sonra evimizde seni kabul etmiyoruz dediler. Babam bundan sonra oğlum değilsin dedi.

         Kilise dekiler senin Müslüman olmanı nasıl kabul ettiler?

         Ne zaman çevreye duyuldu benim Müslüman oluşum, Müdürleri olduğum 5 kilisenin idarecileri çok kötü karşıladılar. Ondan sonra Kilise üyeleri ile her gün kavga yapıyorduk. Bana diyorlardı :Sen Sam Paulo şehrinin kiliselerinin adı çıkmış bir Papazısın ve bu kiliselerin müdürlerisin, Eğer geri dönmezsen çok zarar edeceksin. Bir kaç hafta kavga ettik, fakat geri dönmem için beni ikna edemediler.  Hatta büyük kilisenin müdürü, bana, döner isen  eski dinine, sana çok para vereceğiz dedi. Ben dedim katiyen kabul etmem. Bundan sonra papazlar delirdiğimi ilan ettiler. Maaşımı kestişler. Ondan sonra evime bile gidemiyordum. Daha önce o kadar bol param vardı ki başka kimseye bile iyilik yapıyordum. Ondan sonra çok para sıkıntısı şektim. Bununla beraber rahat idim, çünkü hak dini bulmuştum.

         Müslüman olduktan sonra ne yapıyordun? 

         Ondan sonra Suudi Arabistan’ın bir şehrin merkezine gittim. Orada 1 sene Kur’ani Kerim, Hadis, fıkıh ve İslam’a da’vet usulünü öğrendim. Oradan döndükten sonra, yakınlarımdan başlayarak insanları İslam’a da’vet ediyordum ve çoğunda muvaffak oldum. Yani hanımı 4 oğlumu ve diğer 17 kişiyi Müslüman olmalarına sebep oldum. Hanımım Hatice ismini kabul etti, bende daha önce İsrail idim sonra kendime İsmail ismini taktım. Ben Latin Amerika da, yani  Brezilya da halkı İslam’a  davet ederken Saudi Arabistan Kralı duymuş ve beni oraya davet etti iki ay orada Kaldım 2 ayımı Mekke ile Medinede geçirdim. Haccımı da yaptıktan sonra geri döndüm.

         Evet! Orası sebep oldu ki Allah ile Peygamberimize a. s. m. muhabbetim arttı. Döndükten sonra 2 sene halkı İslam dinine da’vet ediyordum. Kur’anın manasını anlamak için  Arapça öğrenmeyi çok istedim. Ondan sonra hiç beklemeden Bağdat üniversitenin  Rektörü beni oraya davet etti. Şimdi Bağdatta hem Arapçayı öğreniyorum hem de internet vasıtası ile Brezilyada çok tanıdığım kimselerin Müslüman olmalarına sebep oldum. Yani oradakilerden  248 kişinin Müslümanlığı kabul etmelerine sebep oldum Elhamdülillah.

         Şimdi Brezilyalıların hali ne durumda?

         Şimdi Brezilya halkı İslam’a karşı çok alaka peyda etti.Bilhassa. 11 eylül hadisesinden sonra Brezilyalılara ve bütün Latin Amerikalılara o çok tesir etti. Yani bütün halkta İslam dinine karşı bir alaka bir sıcaklık  meydana gelmesine o hadise sebep oldu. Ben öyle inanıyorum ki benim memleketimde kısa zamanda çok kimse Müslüman olacak. Fakat üzücüdür ki şartlar sınırlı, çünkü çok az kimse Hak din olan İslamiyet’i tanıyabilmiş.

Derleyip nakleden: Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.Org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: