İstiklal Marşı Nasıl Milli Marş Olarak Kabul Edildi?

1 Mart 1921 tarihinde Meclis’te ilk defa okunan İstiklal Marşı, okunmasından 11 gün sonra 12 Mart 1921’de TBMM’de Milli Marş olarak kabul edilir.

İstiklal Marşı’nın Milli Marş olarak kabulü kutlanırken, bu şiiri 12 Mart 1921’de Milli Marş olarak kabul eden TBMM, Kurtuluş Savaşı’nın yoğun dönemlerinde belli bir süre de Milli Marş’ı belirlemek için çalışır.

Milli Marş’ın kabulü Kurtuluş Savaşımızla aynı orantıda gelişmiş Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan başarıların ardından, sıra bu milli heyecanı ifade edecek
Milli Marş’a gelmiştir. Bu konuda Maarif Vekâletince (Eğitim Bakanlığı) açılan yarışmaya 724 eser katılır ve gelen eserlerden hiçbiri milli heyecanı yansıtmakta yeterli bulunmaz.

Daha önce ödül olduğu için yarışmaya katılmayan Akif ödül almayacağı konusunda ikna edilince o günlerde yalnız oturduğu Tacettin Dergahı’nda yarışmanın bitimine 48 saat kala İstiklal Marşı’nı yazar.

İstiklal marşı ilk defa TBMM’de okunuyor

1 Mart 1921 günü tarihi günlerinden birini yaşayan TBMM, Mustafa Kemal Paşa başkanlığında toplanır. Açılış konuşmasında alkışlar eşliğinde İstiklal Mücadelesi’nde gelinen noktayı değerlendirir. Paşanın Meclis’i duygu ve heyecana boğan konuşmasının ardından ilk defa ‘Paşa’ rütbesiyle Meclis’e hitap eden İsmet İnönü de, İstiklal Savaşı ile ilgili bir konuşma yapar.

Konuşmaların ardından sıra Karesi Mebusu (milletvekili) Hasan Basri Çantay’ın İstiklal Marşı’nın güftesinin Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis kürsüsünden okunmasına dair önergesine gelir. Önergenin kabul edilmesi üzerine Meclis’e başkanlık eden Paşa tarafından kürsüye çağrılan Maarif Vekili Hamdullah Suphi yaptığı konuşmada ‘istiklal mücadelesinin ruhunu terennüm edecek’ bir marş için şairlere müracaat edildiğini ve gelen şiirlerden  7 tanesinin en fazla aranılan niteliklere haiz olduğunu anlatır.

Fakat ‘fevkalade kuvvetli bir şiir aramak lüzumundan dolayı’ şahsen Mehmet Akif’ten bir şiir yazmasını rica ettiğini belirtir. Akif’in çok asil bir endişe ile tereddüt gösterdiğini ifade eden Hamdullah Suphi Akif’e katılmama sebebi için uygun bir çözüm bulunacağını bir mektupla yazdığını anlatır. Bunun üzerine Akif’in kendilerine çok nefis bir şiir gönderdiğini söyleyen Hamdullah Suphi bu şiirle birlikte 6 şiiri milletvekillerinin görüşlerine sunacağını ifade eder.

Hamdullah Suphi bundan sonra İstiklal Marşı’nı okur. İlk “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” satırının ardından milletvekillerinden şiddetli alkışlar yükselir. Hamdullah Suphi her kıtasında alkışlar eşliğinde İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını okur.

İstiklal Marşı’nın oluşturduğu heyecanla Meclis’te büyük bir duygu sağanağı oluşur. Akif ise mahcubiyetinden başını kollarının arasına sokmuş adeta sıranın üzerine çökmüştür. Sürekli alkış ve gözyaşları arasında marşın okunması biterken Nafia (bayındır) Vekili İsmail Fazıl Paşa şiir bitince tekrar okunmasını haykırır. Şiir milletvekilleri tarafından dört defa ayakta dinlenir.

Hamdullah Suphi daha sonra hatıralarında o günü şöyle anlatır: “Akif’in ölmez eserini Büyük Millet Meclisi’nde ben okudum. Meclis tarafından büyük tezahüratla karşılandı. Alkışlandı; defalarca alkışlandı. Meclis manzumeyi ayakta dinledi.”

“İstiklal marşı nasıl milli marş olarak kabul edildi?”  yazısından alıntı yapılmıştır.
www.tbmm.gov.tr

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: