Kaderin Mahkûmu Muyuz?

Evet, insan kaderin mahkûmudur. Fakat bu, kendi iradesiyle yaptığı fiillerde değil, erkek veya kadın olması, saçının rengi, boyunun uzun veya kısa olması gibi hususlardadır. İnsan kendi hür iradesiyle yaptığı fiillerde kaderin zorlamasıyla değil, bilerek isteyerek hareket etmektedir.

Bir zat değerli bir hoca efendiye der: “Hocam, benim kaderimde namaz kılmamak var”. Hoca efendi çeşmeyi gösterir ve der: “Kollarını sıvayıp şu çeşmede abdest al. Sonra şurada iki rekât namaz kıl. O zaman kaderinde namaz kılmak olacak.”

Evet, Cuma günü ezan okunurken camiye doğru koşanlarla aynı esnada meyhaneye doğru gidenler, kendi irâdeleriyle bu işi yapmaktadırlar.

“Kader beni bağlamış” diyenlere biri bir tokat atsa veya eşyasını çalsa “Ne yapayım, benim kaderimde tokat yemek, soyulmak: onun da kaderinde tokat atmak ve soymak varmış” dememeleri gösteriyor ki, bu inançlarında samimi değiller. Sırf ibadetten kaçmak, günâhlara rahatça dalmak için böyle söylüyorlar.

Böyle utanmaz kimselerin “Kader utansın” demeleri, haddi aşmaktan başka bir şey değildir.

Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Biz insana yolu gösterdik. İster şükreder, isterse küfreder” (İnsan, 3)

“De ki: Rabbinizden size hak gelmiştir. İsteyen imân etsin. İsteyen kâfir olsun.” (Kehf, 29)

“Allah cennete dâvet ediyor” (Bakara, 221)

Evet, cehenneme davet yok. Zira bu insan, cehennem için yaratılmamıştır. Fakat oraya gidenler de olacaktır. Meselâ devlet, okulları insanlar yetişsin diye açar. Fakat sınıfta kalanlar da olur, anarşistler de çıkar. Cenâb-ı Hak şöyle bildiriyor:

“Eğer inkâr ederseniz şüphesiz Allah size muhtaç değildir. Bununla beraber O kulları için küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz bundan sizin lehinize razı olur.”

(Zümer, 7)

Zafer Dergisi – İnanca Tuzak Kuran Sorular ve Cevapları

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: